UBP Genel Sekreteri Sunat Atun yaptığı yazılı açıklamada, siyasi tarihinde yaşanmamış ve halkı siyasetten soğutacak yöndeki icraatların son dönemde sıklaştığı, bununla yapılmak istenen gerçek niyetin ise, devlet yapısını çökertmek olduğu yönündeki iddiaları da güçlendirdiğini öne sürdü.
“Hükümetin ortaya koyduğu icraatlar, kendilerinin basın toplantısında ortaya koyduğu süslü kelime oyunları ile geçiştirilemeyecek kadar niteliksizdir” ifadelerini kullanan Atun, hükümetin, Kıbrıs Türk halkının malı olan devleti, CTP-DP devletine dönüştürmekten başka hiç bir şeye hizmet etmediğinin aşikar olduğunu iddia etti.
“Sadece hükümette değil, belediyelerde dahi partizan çalışmaların hız kazandığını, belediye binalarının dahi parti merkezi gibi kullanılmaya çalışıldığını ibretle izlediklerini” dile getiren Atun, kamunun malı olan ve siyasal kimlikten arındırılmış olması gereken makamların, bir partinin siyasi amaçlar için pervasızca kullanıldığına da yine bu dönemde şahit olduklarını belirtti.
Gönyeli halkının malı olan belediye binasının, CTP toplantısına ev sahipliği yapmak üzere kullanıldığını, devletin, halkın malını kendi siyasi emelleri için kullanmaktan hiçbir imtina duymayanların hükümet icraatlarında da partizanlığı egemen kılmasının endişe verici olduğunu ileri süren Atun, üçlü kararnameyi daraltmak iddiasıyla hükümete gelenlerin seçim meydanlarında söylediklerinin tam tersini yaptığını savundu.
“MÜŞAVİR ORDUSUNA YENİLERİ EKLENDİ”
Sunat Atun, bir yılda 50’den fazla üst düzey birikim sahibi, deneyimli bürokratın görevden alınarak müşavir ordusuna yenilerinin eklendiğini belirtti.
Üçlü kararname kapsamını daraltacağını iddia edenlerin, bununla da kalmayıp yeni kadrolar uydurarak, üçlü kararname kapsamında olmayan özel statüde müsteşar maaşlı makamlar da oluşturmaya başladıklarını iddia eden Atun, Başbakanlık’a yapılan danışman atamasını eleştirdi. Atun, bunun devlete yılda 100 bin liranın üzerinde maaş külfeti getirdiğini iddia etti.
Son dönemde DAÜ’de yaşananları da büyük bir endişe içinde izlediklerini kaydeden Atun, “DAÜ’yü batma aşamasından devralarak bugünlere getiren rektörün ısrarla partizan menfaatler doğrultusunda görevden alınması için oynanan oyunların da endişe yarattığını” kaydederek, süreci izleyerek halk adına takipçisi olacaklarını belirtti.
Editör: TE Bilisim
