Toplumcu Kurtuluş Partisi Yeni Güçler (TKP-YG) Genel Başkanı Mehmet Çakıcı, UBP-YDP-DP hükümetinin kendilerinin de açıkladığı gibi seçim hükümeti olduğunu kaydederek, çok büyük işlerin beklenmemesi gerektiğini söyledi.

Kıbrıs TV'de Ali Çatal'ın sunduğu Parapolitik programında konuşan Çakıcı, hükümet kurma çalışmaları ve yeni kurulan hükümetle ilgili açıklamalarda bulundu. Tüm dünyayı tehdit eden Koronavirüs döneminde ülkenin 3 ay hükümetsiz kaldığını ifade eden Çakıcı, insanların çok zor bir dönemden geçerken partilerin koltuk savaşına tutuştuğunu kaydetti. Hükümet kurma sürecinde dikkatini çeken en en önemli konunun "Derdimiz Bakanlık değil, taşın altına elimizi koyarız" söyleminde bulunan partilerin, görüşmeler sırasında ise bakanlık tartışmaları yapmaları olduğunu söyledi. Çakıcı, asgari ücretin belirlenemediği, yükselen döviz kurlarından dolayı insanların ezildiği bir dönemde " Ben bakanlık almazsam bu hükümete oy vermem diyen pek çok milletvekili gördüm. Hangi bakanlığı alacağım tartışmaları yerine böylesi zor bir dönemde halkın sorunlarına çözüm olabilmenin konuşulması gerekirdi. Partilerin içerisinde yaşanan bakanlık çekişmeleri dağınık bir yapı oluşmasına neden oldu. Sonrasında HP'den 3 milletvekili istifa ederek hükümet oluşumuna destek verdi. Toparlanıyoruz Haraketi'nden dağılıyoruz pozisyonuna geçildi. Bu azınlık yapıyla ciddi reformlar beklemek ölü gözünden yaş beklemeye benziyor. Yeni kurulan hükümet bir seçim hükümetidir. Ülkede bir karmaşa ortamı yaşanırken var olan Meclis bitmiştir. İrade Cumhurbaşkanlığı seçim döneminde bozulmuştu. İradenin yeniden oluşması için seçime gidilmelidir" dedi.

Mehmet Çakıcı, Seçim Yasasının ele alınıp karışık seçim sisteminin düzeltilmesi gerektiğini kaydederek, Meclis'te Seçim Yasası'nın ilk geçtiği dönemde 49 milletvekili 'Evet' derken sadece kendisinin 'Hayır' oyu kullandığını hatırlatarak şöyle devam etti, "Bu söyleyeceklerim Meclis tutanaklarında da yer almaktadır. Komiteye giderek tarihi bir sorumluluğunuz var bunu parti başkanlarınıza da aktarın demiştim. Bu yasa doğru bir Seçim Yasası değildir. Bu yapılan yanlıştır, insanların bilmediği için kullanamayacağını söylemiştim. Değişmesi istenen Seçim Yasası'nı ısrarla isteyen CTP ve UBP idi. Komiteden geçtikten sonra Meclis'e getirildi. Ben o zaman bağımsız milletvekiliydim ve TKP'nin başına yeni geçmiştim, komitede oyum yoktu.. Genel Kurula çıktığında bütün partiler evet, bir tek hayır oyu kullanan bendim. Süreç bizi haklı çıkardı. Şimdi aynı milletvekilleri seçim yasasının değişmesi gerektiğini söylüyor. O zaman aklınız neredeydi? O günlerde Meclis'e 3 bölgeli yeni bir seçim yasası önerisi sunmuştum. Bugünlerde aynı önerinin dillendirilmeye başlandığını görüyorum. Seçim yasası değişmelidir ancak barajın yükseltilmesi de konuşuluyor. Avrupa'da demokrasiyi en küçük gruplar bile temsil edebilsin diye baraj %2'ye indiriliyor. Yani %2 ile insanlar Milletvekili seçilebiliyor. Mesele partilerin büyüklüğü değil halkın en farklı kesimlerinin dahi temsiliyetidir. Faşizm mi demokrasi mi arıyorlar karar vermelidirler. Konu insan ve demokrasi ile ilgilidir" dedi.

Her siyasetçi aynıdır söylemine de yanıt veren Çakıcı, her siyasetçinin aynı olmadığını belirterek, aynı elin parmaklarının hatta kardeşlerin bile aynı olmadığını, dolayısıyla her siyasetçinin de aynı kategoriye konmaması gerektiğini söyledi. Ülkenin toptan bir değişime ihtiyacı olduğunu kaydeden Çakıcı,yapılması gereken şeylerin belli olduğunu, siyasette dürüst ve cesaretli insanlara gereksinimin aşikar olduğunu vurguladı. Mehmet Çakıcı, siyasetçileri sorgularken oy veren yapının da sorgulanması gerektiği üzerinde durarak, asıl meselenin halkın doğruları görerek, seçimlerini sorgulaması gerektiğinin altını çizdi.

Editör: TE Bilisim