Kuzey Kıbrıs Hızlı Tüketim Ürünleri Tedarikçileri Derneği (TUTDER), yerel sularla ilgili zaman zaman yaptığı açıklamaların Sağlık Bakanlığı’nın raporlarına dayandırarak açıklamalarda bulunduklarını bildirdi. TUTDER, yapılan açıklamalar ile yerel sularda zaman zaman ortaya çıkan tehlikelere dikkat çektiklerini aktardı.

TUTDER yaptığı açıklamada, yerel sularla ilgili açıklamalar nedeniyle hedef gösterildiklerini vurguladı.

TUTDER, Diyalog Gazetesi’nin yerel sular ile ilgili gündemine taşıdığı manşeti hatırlatarak, 28 su üretici firmanın 23’üne uyarı yazısı gittiğini bunlardan 4’üne ceza yazıldığını bildirdi.

TUTDER, haberin devamında ise son 4 ayda iki firmanın sularında Bromat seviyesinin yüksek çıktığını Temel Sağlık Dairesi yetkililerine dayandırılarak isimleriyle yayınlandığını aktararak, “Bizler isim yayınlamıyoruz. Bu devletin bir görevi” dedi.

TUTDER’den yapılan açıklama şöyle:

Boş tüp yüklü kamyonet devrildi Boş tüp yüklü kamyonet devrildi

“Temel Sağlık Dairesi yetkililerine dayandırılarak suda 200 olması gereken TAMB değerinin son 4 ayda bazı firmalarda 1000, 1600 ve 1800 değerlerine ulaştığı ve bu nedenle 8 firmaya ceza kesildiği haberi de okuyucuya ayni gazete tarafından ulaştırıldı.

Örnekleri, hem de Sağlık Bakanlığı’nın verilerini kullanarak çoğaltmak mümkün ama sözün bittiği yerdeyiz artık. Bütün bunlar ortadayken kim neyi savunmaktadır? 

Bu gerçekler ortadayken, Sağlık Bakanlığı açıklaması çok açıkken, TUTDER sadece Sağlık Bakanlığı açıklamalarını yayınlarken, nasıl olur da TUTDER’in açıklamaları asılsız ve gayri ciddi olduğu iddia edilebilir? “

“YEREL ÜRETİME KARŞI DEĞİLİZ”

TUTDER, üyeleri içerisinde sanayicilerinde bulunduğunu hatırlatarak, yerel üretime karşı olmadığını yenileyerek, “Su gibi bir temel tüketim ve stratejik bir maddenin üretilmesine hiç karşı değiliz” ifadelerine yer verildi.

“SU ÜRETİMİ ÇOK SIKI DENETİM ALTINDA YAPILMASI GEREKİYOR”

TUTDER, su üretiminin çok sıkı denetim altında yapılması gerektiğini savunduklarını belirterek, “Aynı denetimin eğer Türkiye’de yapılan testlere güven yoksa, ithal sulara da yapılmasını şiddetle destekleriz” açıklamasında bulunuldu.

TUTDER’in açıklaması şöyle:

“Ülkemizde üretilen suyun “işlenmiş su” olduğunu ve doğal kaynak suyu olmadığını ısrarla vurguluyoruz.

Ülkemizde doğal kaynak suyu olmamasına rağmen büyük oranda Türkiye’den gelen doğal kaynak suları üzerindeki fonların neden yüzde 500 arttığını sorguluyoruz.

Sağlık açısından işlenmiş suyla mukayese edilemeyecek kadar yararlı olan doğal kaynak suyunun fiyatını devlet, fonlarla abartarak, dar gelirli vatandaşımızın sağlıklı sulara erişimini neden engellemektedir? Sayın Başbakana sorularımız bunlardı. Bunları ısrarla sormaya devam edeceğiz.

Temel tüketim maddesi olan suyun fon ve vergilerle lüks tüketim maddesi haline getirilmesine ısrarla karşı çıkacağız.

Sudaki Bromat tehlikesinin takipçisi olmaya devam edeceğiz.

Yerel üretimi desteklemekle beraber “yerel üretim” kavramının tabulaştırılarak pazarda avantajlı konum elde etmek isteyenlere karşı gerçekleri söyleyerek karşı durmaya devam edeceğiz.

Biz kamusal görevimizi yapmaya devam edecek, halkı doğru bilgilendireceğiz. Farklı nedenlerle gerçekleri örtbas etmek isteyenlerin omuzlarındadır yanlışı savunmanın vebali…”

Editör: Haber Merkezi