1959 yılına gelindiğinde zorla Adadan atılmak üzere iken, kurnaz diplomasisi sayesinde kurdurttuğu Kıbrıs Cumhuriyeti sayesinde Büyük Britanya, Orta Doğu’nun en önemli ve kilit noktası olan Kıbrıs’ta iki adet büyük askeri üssü elinde tutmayı başarabilmiştir. İngiltere ayrıca, Garanti ve İttifak Antlaşmaları ile Adaya yapılacak herhangi bir müdahaleye karşı koyma hakkına sahip olmuş, böylece askeri üslerini teminat altına alacak savunma pozisyonunu da güçlendirmiştir. İngiltere’nin Kıbrıs’ta bulunması batının çıkarları için de uygun bir durumdur. Çünkü olası bir dünya savaşında Kıbrıs, Orta Doğu’da batmaz bir uçak gemisi vazifesi görecektir.
İngiliz Üsleri istihbarat işlemleri yanında olası bir geniş çaplı savaşta Batı’nın savunması açısından nükleer silah ilebuna destek olabilecek her türlü askeri kapasiteye sahip bulunmaktadır. Bu özellikleri nedeniyle Kıbrıs Adası’nın, çıkması muhtemel bir Orta Doğu savaşında Suriye, İran ve hatta Rusya’nın hedefleri arasında olabileceğini öngörebilmemiz gerekir.

Üslerde yer alan ileri teknoloji ürünü dinleme cihazları ile elde edilen son derece gizli bilgiler İngiltere üzerinden Washington’a iletilmektedir. Sözkonusu elektronik istihbarat ile Orta Doğu’daki ülkelerin askeri kapasitesi, taktikleri, planları ve eylemleri hakkında elde edilen bilgiler ABD ve İsrail ile anında paylaşılmaktadır. Üslerde kurulu dinleme tesisleri ile neredeyse tüm bölge dinlenmekte, Orta Doğu’nun tele kulağı gibi çalışma yapılmaktadır.
Ağrotur İngiliz Üssü, büyük bir elektronik istihbarat tesisi ile Orta Doğu Kara ve Hava Kuvvetleri Karargahı’nıoluşturmaktadır. Burada dört bombardıman uçak filosu ile özel olarak depolanmış alanlarda nükleer silahlar yer almaktadır.

Dikelya Üssü’nde ise çok iyi ve ileri teknolojiyle donanmış iki adet istihbarat istasyonu bulunmaktadır. Bu istasyonlarda toplanan bilgiler kalabalık bir uzman personel grubunca deşifre ve analiz edilmektedir.
Bu iki büyük askeri üs yanında İngiltere’nin ada üzerinde sahip olduğu başka askeri istihbarat ve savunma tesisleri de vardır. Trodos dağı üzerinde kurulu olan ve büyük kubbe şeklini andıran tesiste doğrudan CIA, MI6 ve özellikle NSA (Amerikan Ulusal Güvenlik Kurumu) ve dolaylı olarak da MOSSAD için hizmet verilmektedir. Bu tesis vasıtasıyla Orta Doğu ile Mısır’dan Libya’nın batısına kadar olan çember, Avrupa ve ayrıca Kafkasya’ya kadar olan bölge büyük bir telekulak gibi dinlenip izlenmektedir. Trodos Dağı’nın AgiosNikolaos mevkiinde kurulu olan son teknoloji ürünü olan İngiltere’ye ait Radar, ABD’nin Küresel Gözetim Ağı olarak bilinen ünlü “Echelon” sisteminin bir parçası olarak çalışmaktadır. Bu Radar ile sadece Orta Doğu değil, Orta Asya ve Avrupa’daki tüm haberleşmeler de izlenmekte ve ABD’ye ve gerektiğinde de İsrail’e servis edilmektedir.
Trodos Dağı üzerindeki bu tesis, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluş anlaşmaları çerçevesinde oluşturulmuş olup, bu yer üzerindeki mutlak yetki de sadece İngiltere’ye ait bulunmaktadır. Bu ve benzeri tesislere, yerel veya başka yabancı makamların girebilmesi sadece İngiliz Yönetimi’nin izni ile olabilmektedir. Trodos Dağı üzerinde bulunan ve son teknoloji ile kuşatılmış olan bu tesis ile İngiltere, çok geniş bir alandaki (Orta Doğu, Mısır’dan Libya’nın batısına kadar olan bölge, Avrupa ve Kafkaslar) tüm radyo, uydu ve mikrodalga trafiğini izlemektedir. Bunun yanında bu geniş coğrafyada yer alan tüm karasal haberleşmeler dahi (Sabit telefon hattı haberleşmeleri) mikrodalgalar kullanılarak bu tesislere yönlendirilip toplanmaktadır.

Görüleceği üzere Kıbrıs’taki İngiliz Üslerive diğer yan tesisler, tam bir istihbarat ve karşı saldırı kampına benzemektedir. Bu üs ve diğer araziler üzerinde kurulu olan tesisler, eskiden Sovyetler’in bugün ise Rusya’nın ve İran’ın nükleer gelişim programlarını takip etmekte, bölgede yapılan nükleer füze denemelerini gözetlemekte ve olası bir nükleer savaş hazırlığına karşı erken uyarı görevi yapmaktadır. Bölgedeki sıcak savaş ortamı ve Rusya ile İran’ın nükleer silah gelişmeleri devam ettikçe,Kıbrıs’tan Anglo-Amerikanlar’ınvazgeçebileceğine sırf bu açıdan bakılarak ihtimal vermek mümkün görülmemektedir.
ABD, Orta Doğu, Rusya veya Batı Asya tarafından fırlatılan bir füzeyi Türkiye’deki üslerinde yer alan DTH Radarları ile ancak bu füze 400 kmyerden yükseldikten sonra izleyebilirken;bu gibi bir füze fırlatıldığı andan itibaren Kıbrıs’taki İngiliz Üsleri’nden izlenebilme imkanına sahiptir. Kıbrıs Adası’nın coğrafik konumu açısından da bu tür avantajları bulunmaktadır.

Uluslararası andlaşmalardan doğan hakları nedeniyle, bu iki büyük askeri üs yanında İngiltere’nin ada toprakları üzerindekendisine ayrılmış bölgelerde askeri amaçlarla ve özellikle savunma amaçlı (Radar, dinleme istasyonu, v.b..) kullanabileceği onlarca irili ufaklıalanlar da bulunmaktadır.
ABD’nin Akdeniz’deki en önemli varlığı meşhur 6. Filo’sudur ve Kıbrıs’tan sağlanan istihbarat bilgileriözellikle bu Filo ile paylaşılarak Amerika’ya önemli bir hizmet verilmektedir.

Üs Bölgelerindeki söz söyleme ve yetki kullanma hakkımünhasıran İngiltere’ye ait olup, burada denetleme yapma veya tutuklamada bulunma selahiyeti de sadece İngiliz Ordusu’na ait bulunmaktadır. Bunun yanında İngiliz Askeri uçakları Kıbrıs Hava Sahası’nda herhangi bir sınırlama olmaksızın uçabilme hakkına ve ayrıca Kıbrıs üzerinde tam 31 bölgede haberleşme ve elektronik sistem kurma yetkisine de sahiptir. Tüm bu ayrıcalıklara bakıldığında Kıbrıs Cumhuriyeti’nin “tam bağımsızlığından” söz etmenin pratikte pek mümkün olmadığı sonucuna rahatlıkla varabiliriz.

İngiliz Üsleri’nin veya adadaki İngiliz varlığının geçmişte bir diğer önemli nedeni de komünizmin adaya egemen olmasını önlemekti. Üslerin bugünkü konumu ve işlevi nedeniyle Kıbrıs’ın saldırgan eylemlere maruz kalabileceğini her zaman ihtimal dahilinde tutmak gerekir. Unutmayalım ki, ABD-İngiltere-İsrail üçlüsünün Orta Doğu’daki çıkarları doğrultusunda adanın demirlemiş bir uçak gemisi olarak kullanılması, her türlü casusluk faaliyetini yapması ve nükleer saldırı dahil her nevi askeri harekatın üssü olması nedeniyle Kıbrıs,dış güçlerce askeri saldırı ve misillemelere hedef olabilecek bir görüntü arz etmektedir.

AV. BARIŞ MAMALI
(LEFKOŞA BAROSU ESKİ BAŞKANI)
 
Editör: TE Bilisim