Hareket lideri Özersay sosyal medyada yaptığı açıklamada Toparlanıyoruz Hareketine yapılan ihbarlara dayanarak bazı kurumlarda yolsuzluk yapılmasıyla ilgili olarak uyarılarda bulundu ve bilgi sahibi vatandaşları konuşmaya davet etti.
Siyasi yozlaşmanın ve yolsuzluğun TÜRLERİ:
1- Bazı spor kulüpleri pahalı sporcuları/futbolcuları ödemek için siyasilerle anlaşıyorlar ve her ay hırdavatçılardan, inşaat malzemesi satan dükkanlardan herhangi bir mal almaksızın fatura alıyorlar. Daha sonra da bu faturaları Eğitim Bakanlığı Spor Dairesi fonundan para almak için kullanıyorlar. Çıkan çeklerle futbolcular ödeniyor. Bize yapılan bu ihbar doğruysa (ki iki farklı bölgede iki farklı ve güvenilir şahıslardan aldığım duyum bu yöndedir) ilgili spor kulübü yöneticileri de, sahte faturayı veren hırdavatçı/inşaat malzemesi dükkanı sahipleri de, ilgili Bakanlıkta bu işlemi bile bile yapan (bilmeden de yapan vardır, o ayrı) kamu görevlisi de en az bu düzeni SİYASİ RANT elde etmek için kurmuş olan siyasi kadar sorumludur ve bu suça ORTAKTIR. Sporun desteklenmesi bir şeydir (ve gereklidir), sadece belirli kulüplere siyasi rant elde etmek üzere adil ve şeffaf olmayan şekilde diğerlerinden farklı olarak destek verilmesi ise bir başka şeydir. İkincisi, halkın parasını siyasi rant elde etmek üzere birilerine peşkeş çekmekten başka birşey değildir. Bu fondan ödenen paralar aylık olarak şeffaf biçimde açıklanmakla kalmayıp aynı zamanda denetlenmelidir de.
2- Devletten sosyal yardım alan isimlerin bir bölümünün aslında ihtiyaçlı kişiler olmadıkları, bazı siyasilerin yine siyasi rant elde etmek için özel olarak kayırdığı şahıslar olduğu ileri sürülüyor. En azından bize gelen ihbar bu yöndedir. Kuşkusuz sosyal yardım alan kişilerin isimlerinin kamuoyuna açıklanması, bu kişilerin zor durumda kalması sonucunu doğuracağı için doğru olmayabilir. Ancak devletin denetleyici kurumlarının gecikmeksizin buna ciddiyetle bakmasında büyük önem vardır. Bir şahsın ihtiyaçlı olup olmadığına ilgili daire karar verdikten sonra bunun ciddiyetle denetlenmesi gerekir.
Bu iki örnek, yozlaşmış siyaset anlayışının halkın iradesini esir altına almasının göstergeleridir. Bunlar küçük, hele de olağan şeyler değildir. Bunları olağanlaştırmak ya da normalmiş gibi göstermek, "küçük toplumlarda bunlar olur" diyerek sanki bu durum kaderimizmiş gibi davranmak son derece yanlıştır. Bu ve benzeri konularda elinde bilgi yahut belge olanlar lütfen bize ulaşsınlar. Bu hususları bilerek susanlar, bu halkın iradesini ipotek altına koyanlarla ortaklık etmiş olurlar...Haberlerinizi bekliyoruz!


Editör: TE Bilisim