TMT Mücahitler Derneği ile bir süredir masamızda beklettiğimiz iki konu var.
Birisi yapılan son genel kurulda yapılan usulsüzlüklerle ilgili.
Dernek içinde basına çok yansımayan bir konu, genel kurulun tüzüğe uygun yapılıp yapılmadığı konusunda…
İddia o ki, derneğin şu anki başkanı oy hakkı olmayanlara oy kullandırmış ve yönetimi kendine yakın olanlardan seçerek bu konuda açıkgözlük yapmış.
Derneğin bin 800 kadar üyesi olduğu halde son genel kurula 300 kadar üye katılmış ve bunların da 100 kadarı tüzüğe göre oy kullanma hakkına sahip değilmiş.
Dernek bu söylentilerle çalkalanıyor son iki aydır. Hatta bir grup genel kurulun tüzüğe aykırı olduğu gerekçesiyle Kaymakamlığa bile müracaat etmiş.
Lefkoşa Kaymakamı Kemal Deniz Dana olayı doğruladı ve yasal süreç başlattığını söyledi. Hatta geçtiğimiz Cuma günü derneğe bir ekip göndererek evrakların inceleyeceğini ifade etti. Sanırız bu işler biraz yavaş ilerlediğinden olayın netlik kazanması için uzunca bir süre geçecek…
Sonuç ne olur bilinmez ama, milli konularda hassasiyeti ile bilinen böyle müstesna bir dernekte bu tür tartışmaların olduğunu duymak, üyelerin ikiye bölündüğünü hatta mahkemelik olma konumuna kadar geldiklerini öğrenmek bizim için de üzücü olmuştur.

Bir başka konu ise genel kurul tartışmalarından daha da rezil bir durum.
Son bir aydır, derneğin bir yöneticisi ile ilgili bazı gizle kamera kayıtlarından bahsediliyordu.
Yine aynı dernekten bazı kişiler bizi de arayıp çekilen bazı görüntüler olduğunu söylemiş ama biz buna pek ciddi bakmamıştık.
Çünkü bu tür söylentiler her zaman yapılır ama ‘görüntüleri getir’ dediğiniz anda kimseyi ortalıklarda göremezsiniz.
Biz yapılan bu ihbarları tam unutacakken geçtiğimiz günlerde bazı dernek üyeleri ziyaretimize geldi ve ellerindeki gizli kamera görüntülerini bize teslim ettiler.
Biz de doğal olarak izledik!
Görüntüler elimize ulaştığı için belki sevinmemiz gerekirde ama sevinmedik aksine üzüldük.
Hatta yönetici konumundaki insanların bu durumlara düşmesi, bunların kayıt altına alınması, elden ele dolaşması hoş değil. Hele de bu kayıtlar milliyetçi bir derneğin bir odasında çekildiyse…

Görüntüleri izledikten hemen sonra görüntülerin kahramanı olan dernek yöneticisini aradık ve durumu bildirdik, izahat istedik. Görüntüleri inkar etmedi!
Belli ki kendi de izlemiş. Görüntülerin yasal olmayan yollardan çekildiğini tamamen genel kurulu etkilemek, başkanlığına gölge düşürmek için yapıldığını iddia etti. Bunun çok ayıp ve şantaj teşkil etiğini de sözlerine ekledi!
Yapanları insafsızlıkla suçladı…
Hatta görüntülerin hiçbir şey ifade etmediğini de kaydetti.
Hemen sorduk kendisine, o zaman görüntüleri yayınlamamızın bir sakıncası olmaz diye…


İşte o zaman kafamız iyice karıştı!
Madem ki görüntüler hiçbir şey ifade etmiyor, niçin yayınlamayalım ki?
Torunları bile olan bir şahsın elimizdeki görüntülerini elbette yayınlamayacağız.
Kendini düşündüğümüzden değil, ailesini ve torunlarını düşündüğümüz için.
Belki biz yayınlamayız ileride başkası yayınlar o da bizim sorunumuz değil ama adında TMT ve Mücahit gibi kutsal isimlerin olduğu bir derneğin böyle çirkin olaylarla anılması işin diğer üzücü bir boyutu…
Olayı takip etmeye devam edeceğiz…





Okur Görüşü

Yanlış park eden araçları çizelim mi?


“Levent Bey merhabalar,
Barış Başel'in sizin sitenizdeki yazısında "lKaldırımlara park ederek yayaların yaşam alanını
engelleyen araçları çevrede kamera bulunup bulunmadığına dikkat ederek hiç düşünmeden
çizin." diye bir cümle bulunmaktadır. Bu, hak arayışını vandalizmle yapmaya bireyleri iten bir
üsluptur, bir sosyal hizmet uzmanının yapmaması gereken bir hatadır.
Sosyal sorumluluk duygusu yüksek ve engellilerle çalışan bir birey olarak ve internet
sayfalarında yanlış parkları sürekli deşifre eden ENGELSIZ inisiyatifinin bir üyesi olarak,
yaptığımız aktivizme vandalizm bulaştırarak haklı davamızı haksızlaştıracak bu cümlenin
kaldırılmasını site yöneticisi olarak sizden talep ediyorum. Bizler, hiçbir koşulda şiddeti
şiddetle karşılayarak hak aramayı kabul edemeyiz. Sosyal hizmet uzmanı titri altında halkı
engellilerin meselesini kullanarak şiddete teşvik etmek bizim engellilerle ilgili yaratmaya
çalıştığımız farkındalığa bilerek ya da bilmeyerek büyü bir darbe oluşturacaktır.
Saygılar…”

(Umut Özkaleli, PhD.
Gender and Minorities Institute)

GÜNÜN FOTOĞRAFI


MESAJ KUTUSU

Sayın Salahi HOCA,
dün gün boyunca sizden bir açıklama bekledik ama sizden bir şey
çıkmadı. Erol Diker’i bize gösterecek misiniz yoksa yüzünün şekli düzelinceye kadar
hücreden dışarı çıkarmayıp bu ayıbın üstüne yatacak mısınız?

Sayın Şerife ÜNVERDİ, Güzelyurt ve yöresindeki mevsimlik işçilerin hem çalışma hem
barınma şartları insanlık ötesi bir durum. Bir an önce bölgeye bir ziyaret yapmanız içler acısı
durumu gözlerinizde görmeniz isteniyor.


Sayın Hasan BOZER,
Yeşim Örek’in haklı isyanı, artık inisiyatifi ele almanın zamanının
geldiğini de gösteriyor değil mi? Bu konuda meclis çatısı altında yeni yasalarla yeni
düzenlemelere gitmenizi bekliyoruz. Sizden başkası da bu işlerle ilgileneceğe benzemiyor.

Sayın Mustafa ÇOBANOĞLU, 3 gümrük memuru hakkında açılan soruşturmanın hangi
aşamada olduğunu soran mesajlarınız var. Özellikle kendi çalışanlarınız arkadaşlarının bir an
önce zan altından kurtarılması gerektiğini düşünüyorlar.

Sayın Tahir SEROYDAŞ, hırsızlardan siz de nasibinizi almış ve önemli miktarda mücevheri
kaptırmışsınız. Büyük geçmiş olsun. Artık evlere güvenlik sistemi kurmanın zamanı geldi de
geçiyor bile değil mi?

Sayın Hasan SERTOĞLU, Lefkoşa genelinde dağıtılan seçim broşürlerinizin bir kısmı evlere
ve iş yerlerine değil çöp kutularına gidiyor haberiniz olsun. Gençlerin bu konuda kulağını
çekmekte yarar var…

Sayın Suphi HÜDAOĞLU, çocuğunuzun yaş günü pastasını kesmeye bile vakit bulamadan
seçim çalışmalarınızı tam gaz sürdürdüğünüz görülüyor. Başkanlık olmasa da ileride vekillik
garanti sayılır 10 gün daha sıkın dişinizi…

Sayın Ersan SANER, Ercan ihalesinin bazı maddelerini beğenmeyen bazı özel havayolu
şirketleri bugünden itibaren hareketlenmeye başlıyorlar. Yakında bazı belgelerin havada
uçuşacağı söyleniyor haberiniz olsun.

Sayın Kemal DÜRÜST, Pazar günü sizin dillere destan olan çiftliğe ağır top ziyaretler
gerçekleştirildiğini öğrendik. Mangaldan geç saatlere kadar duman eksik olmamış.

Sayın Ali Özmen SAFA, hafta sonu siz de Tansel Fikri ve eşi ile Akçay’da mangal başı
partisinde görülmüşsünüz. Bahçeleri gezerken batmamak için bundan böyle çizme giymekte
yarar var değil mi?

Sayın Kemal Deniz DANA,
TMT Mücahitler Derneği’ni bir yöneticinin adının karıştığı gizli
kamera çekimlerini siz de görmüş ve hemen gözlerinizi kapatmışsınız. Siz onu boş verin de
genel kurulun tüzüğe uygun olup olmadığını bir an önce ortaya çıkarın, yoksa kan gövdeyi
götürecek.

Sayın Ertan ALİGÜLLÜ
, Batman’daki fakir çocuklar için okulunuz nezdinde yardım
kampanyası başlattığınızı memnuniyetle öğrendik. Okul velileri mutlu ayrıca dışarıdan da çok
sayıda vatandaş bu kampanyaya katılmak istiyor, bilmenizde fayda var.

Sayın Asım İDRİS, okulunuzdan bir öğrencinin GCE AS Level sınavında ada çapında birinci
olmasının haklı gururunu yaşıyormuşsunuz. İyi ki de aktif siyasete devam etmemişsiniz değil
mi? Tebrik eder, başarılarınızın devamını bekleriz…

Sayın Mustafa ARABACIOĞLU, 7 Nisan seçimleri için partinizin 600 bin TL dolayında para
harcayacağı söyleniyor. Bu konuda UBP’yi ikiye katladınız desenize.

Sayın Nalan NAZLI,
kullanma tarihi geçmiş süt ürünleri konusunda daha fazla hassasiyet
göstermeniz ve gerekirse vatandaşın sağlığı ile oynayan işletmeleri deşifre etmeniz isteniyor.
Bazı uyanık üreticiler tarihleri değiştirmek için her türlü hileye baş vuruyor.


Sayın İlmiye SÖNMEZ, iyi bir muhabir olduğunuzu bilirdik ama iyi bir organizatör
olduğunuzu da bu seçimlerde öğrendik. Siz olmasaydınız acaba Mustafa beyin seçim
programını kim belirlerdi. Elinize sağlık…

Sayın Yeşim ÖREK, siz yavaş yavaş rahmetli babanızın kabrini aile mezarlığına taşıma
işlemlerine başlayabilirsiniz. Zira seneye bu zamanlarda devlet mezarlığında hiçbir şey
değişmeyecek ve yine sizin yüreğiniz yanacak…

Sayın Ertuğrul HASİPOĞLU, gece kulübünde çalışan bir kadında AIDS görüldüğüne göre 40
bin asker ve 40 bin öğrenci için sağlık alarmı başlatmanız gerekmez mi? Bu konuyu ciddiye
alın deriz…


Günün Fıkrası

Çığlık

Yolcular uçağın yanında otobüsten
inmişler..Bavullarını gösteriyorlar. Bir
bakmışlar uçak şirketinin minibüsü yanlarında durmuş.
İçinden kaptan pilotla, yardımcı pilot inmişler...
Yolcular fena halde şaşırmışlar.. Nasıl şaşırmasınlar..
Kaptan pilotun elinde bir beyaz baston. Kolunda üç noktalı bant.. Yardımcı pilotun elinde bir
köpek
tasması.. Tasmanın ucunda bir köpek..
Sağa sola çarparak öyle ilerliyorlar uçağa..
Günlerden 1 Nisan değil ama, "Şaka herhalde" demiş yolcular,
doluşmuşlar uçağa.. Uçak pistte hızla ilerlemeye başlamış.
Yolcuların gözleri camda. Uçak hızlanmış..
Yolcular endişelenmeye başlamışlar.. Uçak daha hızlanmış. Pistin sonu hızla yaklaşmaya
başlamış..
Uçak iyice hızlanmış.. Bazı yolcular paniklemiş, dua etmeye
başlamışlar. Uçak son hıza ulaşmış.
Bu arada pistin sonuna da ulaşmış. 10 metre sonra betonun bitip çimlerin başladığını gören
yolcular dehşet içinde
çığlığı basmışlar..
Tam o anda da kaptan pilot levyeyi sonuna kadar
çekmiş.. Uçak tam pist biterken tekerleklerini yerden kesmiş, havalanmış.
Kaptan pilot arkasına yaslanmış; derin bir nefes
almış ve yardımcı pilota dönmüş:
- Biliyor musun? Bir gün çığlık atmakta
gecikecekler ve hep birlikte öleceğiz!...