Türkiye Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, "Terörle mücadele kapsamında yürütülen işbirliği dışında İncirlik'le ilgili yeni bir durum yoktur. Bu aşamada sadece eğit-donat programı için Türkiye tarafından önerilen bazı tesisler söz konusudur. Bunda da karar aşamasına gelinmemiştir" dedi.

Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

"Kobani'deki (Ayn El Arap) gelişmeler bahane edilerek gerçekleştirilen şiddet olaylarında sağlık tesislerinin, çeşitli kültür kurumlarının ve okulların hedef alınması söz konusu. Bu konuda değerlendirmenizi alabilir miyiz?" sorusu üzerine Arınç, 6 Ekim'de başlayan bu olaylar sebebiyle çok acı yaşandığını dile getirdi.

Arınç, "Bu bir yaygın şiddet olayıdır, bir terör olayıdır çünkü burada verilen zarar, insanlara olsun, cana olsun, mala olsun, kamu mallarına olsun, vahşice işlenmiştir" ifadesini kullandı.

Bülent Arınç, "Yani bir başka olayda gördüğümüzden çok farklı olarak, insanların canlarına zarar verilmesinin de eskiden Türk Ceza Kanunu'nda vardı, 'Canavarca his saikiyle adam öldürmek' diye ve cezası da idamdı. Yani benim avukatlık yaptığım döneme ait, hatırlıyorum. Şimdi aynı şekilde öldürme olaylarında sanıyorum ki ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası veriliyor" değerlendirmesinde bulundu.

İnsanların binalardan atıldığını, başlarının ezildiğini, üzerlerinden araçlarla geçildiğini ve yakıldığını hatırlatan Arınç, sözlerine şöyle devam etti:

"Sadece sakallı olduğu için, yanındaki eşi tesettürlü olduğu için, IŞİD'ci bahanesiyle hayatlarına son verilmiştir. Çok acı olaylar yaşandı. Dileriz ki tekrarı olmasın. Tekrarının olmaması için de Hükümet olarak, ülkeyi yöneten yürütme organı olarak bütün tedbirleri alacağımızı ve kamu düzeninin esas olacağının da bilinmesini istiyorum. Tekrarından da ayrıca üzüntü duyacağım çünkü bu son yıllarda yaşanmış olaylardan belki de en fecilerinden bir tanesidir. Buna sebep olanların aslında hangi yolu açtıklarını bilmeleri ve bunun hem sorumluluklarını hem de vicdanen bundan dolayı kendilerine düşen, bu özür dileme, af dileme ve yaptıklarının yanlış olduğunu itiraf etme, idrak etme erdemini de göstermelerini dilerim çünkü 6 Ekim 2014 günü saat 22.30 sıralarında HDP Genel Merkezi adlı Twitter hesabından 'Halklarımıza Acil Çağrı' başlığı ile HDP MYK toplantısında görüşüldüğü belirtilerek, vatandaşlarımıza sokağa çıkmak ve sokağa çıkmış olanlara destek vermek çağrısı yapılmıştır."

Bu çağrı üzerine 11 ilden başlayarak yoğun şekilde şiddet içerikli, toplumsal olayların ve eylemlerin gerçekleştirildiğini anımsatan Arınç, "6 Ekim 2014 tarihinde başlayıp 11 Ekim 2014 tarihine kadar yoğun olarak devam eden olaylar kapsamında, 20 ilimizde şiddet boyutuna varan eylemler, 17 ilimizde şiddet içermeyen destek eylemleri olmak üzere toplam 37 ilimizde bin 419 olay meydana gelmiştir" diye konuştu.

Bülent Arınç, şu bilgileri verdi:

"Bu olaylarda iki emniyet mensubumuz şehit olmuş, 308 emniyet mensubu yaralanmıştır. 34 kişi hayatını kaybetmiş, 415 kişi ise yaralanmıştır. Ayrıca çatışmalarda 5 örgüt mensubu ölü, 3 örgüt mensubu da yaralı olarak ele geçirilmiştir. 8'i yabancı uyruklu olmak üzere bin 954 şahıs gözaltına alınmış, bunlardan 275'i adli makamlarca tutuklanmıştır. Maalesef vandallık o boyutlara varmıştır ki müzeler, kütüphaneler tahrip edilmiş, kitaplar yakılmış, okulların yakıldığı gibi yine ilim ve kültür merkezlerine saldırı gerçekleşmiştir. Van'da Kızılay Kan Bağış Merkezi'nin önünde bulunan 3 kan bağış aracı yakılmıştır. 8 belediye hizmet binası, 67 siyasi parti binası, 71 kaymakamlık binası, 161 emniyet binası, 242 okul binası olmak üzere toplam 2 bin 39 bina zarar görmüştür. 551 polis aracı, 866 sivil araç olmak üzere toplam bin 417 araç çeşitli şekillerde saldırıya uğrayarak tahrip edilmiştir. Olaylarda pek çok eğitim ve sağlık tesisi, kamu binaları, kütüphane, müzeler, kamu araçları, belediye hizmet araçları, özel şahıslara ait araç ve iş yerleriyle şehir altyapıları tahrip edilmiştir.

Bu olaylarda tabii vahşet ön plandadır. İş adamlarına yönelik, kamu mallarına yönelik, insanların kuyumcu dükkanlarından başlayıp yağmalanabilecek ne kadar mal varlığı varsa onlara yönelik ve kamu mallarının zaten esasen hepsi tahrip edilmiştir. Genelde AK Parti binalarına, bir miktar da HÜDA PAR binalarına veya teşkilatlarına yönelik saldırılar olmuştur. Bildiğiniz gibi Patnos Belediye binası cayır cayır yakılmıştır, 10 tane de aracıyla birlikte. Bunları herkes biliyor artık. Acı olan şudur; bu, Türkiye'de maalesef bir anda ortaya çıkıveren ve gayet organize, planlı, kimin nereye gideceğinin, kimin hangi evde ikamet ettiğinin, kimin kimliğinin ne olduğunun önceden belki tespit edilerek, onlara yönelik bir şiddet hareketi ve tamamen bir terör olayıyla karşı karşıya kaldık."

Fedakar güvenlik güçlerinin elinden geleni yaptığını vurgulayan Arınç, "Eksik kaldığımız yerler mutlaka vardır. Onların bugün çalışmasını yaptık ama bundan böyle bu tür olaylara kesinlikle müdahale edileceğini, yaşanmayacağını ve istihbarat noktasında da bütün elimizdeki imkanların en iyi şekilde kullanılabileceğini de ayrıca söylemek istiyorum" ifadesini kullandı.

"İNCİRLİK'LE İLGİLİ YENİ BİR DURUM YOKTUR"

"İncirlik haricindeki üsler için bir izin verilmesi söz konusu mu? Üssün savaş uçakları ve silahlı İHA'lar tarafından kullanılması söz konusu olabilir mi? Yoksa Türkiye'nin yaklaşımı bu üssün ikmal ve silahsız İHA'lar için kullanımı mı?" şeklindeki bir soru üzerine ise Arınç, "Farklı kişiler açıklama yapabilirler. Maksadını aşmış olabilirler. Kendi iç kamuoylarına yönelik bazı temennilerde bulunmuş olabilirler. Türkiye'yi bir şekilde kendi çalışmaları doğrultusunda görevlendirmek istemiş olabilirler. Bu konuda Dışişleri Bakanımızın açıklamalarına dikkat etmemiz lazım" diye yanıt verdi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun, ABD'de bulunduğunu anımsatan Arınç, "Gerekiyorsa Dışişleri Bakanlığı Müsteşarlığımızın, yani bakanlığımızın açıklamalarına dikkat etmek gerekir" dedi.

"Cumhurbaşkanımız ne diyorsa ve Sayın Başbakanımız ne söylüyorsa ve bu konuda muhatap olan Dışişleri Bakanlığımızdan nasıl bir açıklama yapılıyorsa bence onlara dikkat etmemiz gerekir" ifadesini kullanan Arınç, şöyle devam etti:

"Türkiye, IŞİD terör örgütüyle mücadele konusunda uluslararası koalisyonla işbirliği yapmaktadır. Söz konusu terör örgütünün varlığı ve faaliyetleri herkesten çok ülkemize de yönelik bir ulusal güvenlik tehdididir. Müttefiklerimizle bu hususta yoğun temaslar, eşgüdüm ve istişareler de yapılmaktadır. Bu bağlamda şu hususu tekrar vurgulamak istiyorum. Terörle mücadele kapsamında yürütülen işbirliği dışında İncirlik'le ilgili yeni bir durum yoktur. Bu aşamada sadece eğit-donat programı için Türkiye tarafından önerilen bazı tesisler söz konusudur. Bunda da karar aşamasına gelinmemiştir. Suriye'deki IŞİD faaliyetlerine karşı uçuşa yasak bölge ve güvenli bölge tesisi de dahil olmak üzere birlikte atılacak adımlar ve alınacak tedbirler paketinin bütün unsurları hakkında ABD ile gerçekleştirmekte olduğumuz görüşmeler, önümüzdeki günlerde de derinleştirilerek sürdürülecektir."

Genelkurmay Başkanlığı Harekat Dairesi Başkanının, ABD'deki çalışma toplantılarına katıldığını hatırlatan Arınç, Türkiye'ye gelen ve bu konuda görevlendirilmiş insanlarla da Türkiye'deki muhataplarının bu görüşmeleri sürdürdüğünü belirtti.

Arınç, "Burada tek dikkate aldığımız konu ülkemizin ulusal çıkarlarıdır. Bu ulusal çıkarlarla örtüşebilecek her türlü çalışmayı birlikte yapacağımızın herkes tarafından bilinmesi gerekir" değerlendirmesinde bulundu.
Editör: TE Bilisim