Cumhurbaşkanlığı makamına oturması hasebiyle Ersin Tatar’ın sorumluluğu artık sanıldığın aksine daha büyük.
Devletin tepesinin sorumluluğu ve misyonu sadece toplum lideri sıfatı ile Kıbrıs sorunu müzakere masası olmamalı.
Özellikle de Lefkoşa ve Ankara’nın hem bu kadar yakın hem bu kadar uzak olmayı başardığı böylesi bir dönemde.
Kıbrıs sorununa dair toplumlararası görüşmeler ve müzakere masasında olduğu kadar anavatan Türkiye ile ilişkilerde de Cumhurbaşkanlığının stratejik önemi yadsınamaz bir gerçek.
Dışişlerinin yetki alanına giren hususlar değil elbette anlatılmak istenen.
Ancak Ankara ve Lefkoşa ilişkilerinde zaman zaman yaşanan tıkanıklık ve/veya krize varmayan sorunların çözümünde de Cumhurbaşkanı olma hasebiyle Ersin Tatar daha etkin ve devrede olmalı.
Siyasi duruşu ile de Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Ankara ile ilişkilerdeki olası olumlu etkisi ise ayrıca önemli.
Tüm siyasi hayatı boyunca sürekli halkın içinde olması da, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın güçlü yanlarından biri.
Halkın sorunları yanında Devlet yönetimine dair sorunları da en iyi görebilme yetisini kazanmasında da sürekli halkın içinde bulunmasının etkisi yok değil.
Devletin tepesinde eksik kalan veya yeterli olmayan güçlü yanların toplumsal sorunların çözülmesine katkı yapmak adına eyleme dökülmemesi olduğunu söylemek ise iddialı bir yorum olmaz.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, ülkenin iç sorunlarına kalıcı çözümler bulunması noktasında öncü olmalı ve sorumluluğunu sadece müzakere masası ile sınırlandırmamalı.
Anavatan Türkiye ile imzalanan ekonomik protokole atılan imzalardan sonra kaynak aktarımının henüz başlamamasından kaynaklanan sorunlar karşısında devreye girmek zorunda, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Devletin tepesi olması hasebiyle protokolün gereği olan kaynak aktarımının başlamasında yaşanan tıkanıklıkların çözülmesine yönelik diyalogu başlatma sorumluluğunu üzerine almalı.
Partiler üstü bir duruş ile ülkenin iç sorunlarının çözümüne yönelik inisiyatif almak zorunda, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar.
Ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Devletin tepesinde olduğunun da artık farkına varması gerek.
Genel seçimlerde yeniden seçilme kaygısı ile hareket eden milletvekili psikolojisi ile değil, milletin vekili olduğu için Devletin tepesine seçilen bir kanaat önderi ve Devlet adamı sorumluluğu ile yoluna devam etmek zorunda, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar.
Cumhurbaşkanı ve toplum lideri olarak ülkenin iç sorunlarından soyutlanmak yerine yarı-başkanlık sisteminin gereği olarak Devletin ve toplumun tüm sorunlarının çözümünde Ersin Tatar’ın öncü ve etkin olması özellikle de böylesi bir olağanüstü dönemde tarihsel bir zorunluluk ve toplumsal bir sorumluluk.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, seçilmiş bir siyasetçi ceketini çıkararak Devlet adamı ceketini giymek zorunluluğu ile karşı karşıya.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, siyasetçi olmanın ötesinde partiler üstü bir duruş ile Devlet adamı olarak kaynak akışının tıkanıklığını ortadan kaldıracak girişimi ortaya koyarak ülke yönetiminde yeni bir dönemi başlatmalı.
Ve böylesi bir tarihsel zorunluluk ve toplumsal sorumluluktan ötürü, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın yükü artık daha ağır.
