Başbakan ve Ulusal Birlik Partisi (UBP) Cumhurbaşkanı adayı Ersin Tatar’ın en zor haftası başladı.

Kritik Cumhurbaşkanlığı seçimlerine sayılı günler kala Başbakan ve Ulusal Birlik Partisi (UBP) Cumhurbaşkanı adayı Ersin Tatar da siyasi hayatının en kritik 7 gününe adım attı.

Ersin Tatar seçimleri kazanmazsa ne olur sorusundan önce tartışılması ve üzerinde durulması gereken esas soru, Başbakan ve Hükümetin büyük ortağı UBP’nin Genel Başkanı olarak katılacağı seçimler öncesinde Ersin Tatar’ın gerek parti tabanının gerekse partisinin milletvekilleri ile kabine üyeleri üzerinde seçim motivasyonu ve çalışmada ne kadar başarılı olduğu.

Kararsız oylar üzerindeki etkisini ise tartışmaya gerek yok çünkü kararsız oylardan en az oy alacak iki adaydan biri Ersin Tatar diğer YDP adayı Erhan Arıklı.

İnce bir çizgi üzerinde yoluna inanç ile devam etmekte, Başbakan Ersin Tatar.

Kritik Cumhurbaşkanlığı seçimlerine belki de en fazla dezavantaj olarak kendisine yansıyan birden fazla değişken ile katılacak aday, Ersin Tatar’dan bir başkası değil.

Ve bahse konu değişkenlerin de seçimlere kalan son bir hafta içerisinde ortaya konulacak çalışmalar ile avantaja dönme potansiyelini içinde barındırarak Ersin Tatar’ı seçimlerin ikinci turuna bırakma başarısına sahip.

Başbakan ve Ulusal Birlik Partisi (UBP) Cumhurbaşkanı adayı  Ersin Tatar’ın kritik Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesindeki belki de en önemli hatası parti içi özellikle de kırgın ve/veya kendisine muhalif  milletvekilleri ile partinin önemli kanaat önderleri üzerinde dış telkinler veya destek mesajları ile baskı kurarak kendisine destek verilmesini sağlama strateji oldu.

Ve Ankara’dan önceleri dolaylı daha sonra da doğrudan gelen açık destek ise Ersin Tatar’ın sol’a veya sosyal demokrasiye meyilli kararsız oylardan oy kaybetmesi ve hatta hiç oy alamama ihtimalini doğuran etkenlerden biri oldu.

Üstelik Kıbrıs Türk seçmeninin siyasi görüşü her ne olursa olsun her türlü müdahaleye karşı bir duruş sergilediğini bile bile Başbakan Ersin Tatar ile Ankara bu yönde stratejik bir hata yaptı ve de yapmaya devam ediyor.

Başbakanlık yaptığı süre boyunca ilkeli siyaset yerine herkese mavi boncuk dağıtarak popülizmin doruklarında dolaşması da parti içi küskünlerin sayısını artıran etkenlerin başında gelmesi de Ersin Tatar’ın elini zayıflatan diğer bir neden.

Kritik bir diğer değişken ve bilinmezlik ise Ersin Tatar’ın partisinin tabanının ne kadarını sandığa götürme başarısını göstereceği.

Ve UBP’li seçmenin sandığa ne kadarının gideceğine doğrudan etki eden bir diğer etken ise UBP onursal başkanı ve üçüncü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun ağırlığının ne oranda ve ne yönde olacağı.

HP kurucusu ve bağımsız aday Kudret Özersay ile partisinin siyasi yelpazenin ne kadar sağında olduğu tartışmalarını bir kenara 4 sağ görüşlü adayın seçimlerde mücadele edecek olması ve sağ oyların bölünecek olması da Ersin Tatar’a olumsuz olarak yansıyacak olgulardan biri.  

Ersin Tatar’ın bugün şansızlığı olarak görülen partilinin sandığa katılım göstermemesi, küskünler ve kızgınlar ile birlikte parti içi mücadelede siyasi hesap yapanların varlığı, desteğin dozunun müdahaleye döndüğüne olan inanç ile birlikte onursal başkan Derviş Eroğlu’nun sahada bugün itibarı ile olması gerektiği gibi görünmemesi ve benzer olguların seçimlere kalan son yedi (7) gün içerisinde ortadan kalkması Ersin Tatar’ın şansını artıracak değişkenler.

Ersin Tatar’ın başarısı bugün olumsuz birer etken olarak ortada duran değişkenlerin son bir hafta içerisinde değişmesi ile doğrudan orantılı.

Başbakan Ersin Tatar’ın kazanmasını yönünde ortaya irade koyan tüm kesimlerin ise seçimlerde olası bir başarısızlığın tek nedenini ise aynada aramalı.

Ne Kıbrıs Türk halkında ne de Kıbrıslı Türk’ün demokrasisinde.

Editör: TE Bilisim