“EGEMEN eşitlik temelinde, mutlaka yan yana yaşayan 2 devlet olmalı. Federal temelli bir devlette, AB içindeki adada, Türkiye olmayacak. Müdahele hakkı olmayacak. Bunlar yıllardır çok görüşüldü, tartışıldı. Direkt uçuşlar konusunda çalışmalar yapılıyor. Bizi güvenli geleceğe taşıyacak olan yan yana yaşayan iki devlettir. İngiltere Kıbrıs’ın geleceği için çok önemlidir. Kıbrıs Türkleri de burada İngiliz siyasetini etkileyecek hale gelmiştir. Lobicilik, iş hayatındaki başarılarınız için sizleri tebrik ediyorum. Sizler bizim için çok önemlisiniz, sizleri yalnız bırakamayız."
"Rumların, Doğu Akdeniz’deki hidro karbon zenginliği konusunda ne Kıbrıslı Türkleri ne de Türkiye’yi dışlaması kabul edilemez. Rum ve Yunan tarafına kalsa Türkiye’yi Anadolu’ya kapatacaklar. Ege ve Akdeniz’deki bu doğal zenginliklerden sadece kendileri paylaşma niyetindeler. Türk tarafı bu konuda her zaman elini uzatmış, ancak onlar yanaşmamıştır. Türkiye’nin Libya anlaşmasıyla 460 bin kilometre karelik dev bir alan açılmıştır. Benim ‘Mavi Vatan’ dediğim bu zenginliktir. Denizlerdeki akımlardan elde edilecek enerji de bu zenginliğin bir parçasıdır. Yenilenebilir, alternatif enerjidir bu. Mavi Vatan’ı bu nedenle çok önemsiyorum. Bundan dolayı KKTC’nin değeri bir o kadar daha artmıştır. Değişen koşullarla daha önemli hale gelmiştir. Şu anda Türkiye’nin bekası, güvenliği, bu bölgede daha önemli olması için önem kazanmıştır.”
‘AĞLAYAN AİLELERİ UNUTAMAYIZ’
“Görüştüğümüz İngiliz politikacılar artık ‘Unified Cyprus- Birleşik Kıbrıs’ ifadesini kullanmıyor. Bunun yerine yan yana yaşayabilecek iki devleti ifade ediyorlar. Bu yeni coğrafyada şerefli yerimizi alabilmemiz için yeni politikalar üretmek durumundayız. Yıllık 7.5 milyar sterlinlik bütçemiz var. Ona göre harcamalarımız var. Yılda 700-800 bypass ameliyatı yapılıyor. Eskiden yurt dışına gidilirdi. Turizmin katkısı yılda 1 milyar dolar. 20 üniversitede 100 bin öğrenci okuyor. Anadolu suyu bugün her evde akıyor. KKTC’yi kimsenin küçümsemeye hakkı yoktur. Hâlâ şehitleri, katledilen aile üyelerinin cenazeleri bulunmayan, ağlayan aileler var. Bunları unutup ‘Biz kardeşiz’ diyemeyiz. Anayasadaki ‘ikâmet’ kelimesi bana göre doğru değildir. Nerede olursa olsun her Kıbrıslı Türk oy vermelidir. Yurt dışında iki misli insanımız var. Bu anayasa değişikliği ister. Henüz zor. Ancak yakın olmamız, ilişkilerimizin daha sıkı olması lazım. Aramızda tabii ki rekabet vardır. Hepimizin ortak mücadelesi, Kıbrıs Türklerinin bütün haksızlık, saldırılara rağmen var olabilmesidir. Türkiye ile bu mücadeleyi ileriye taşıyamazsak, bu çok zordur. Onların desteğiyle, dış dünyayla ilişkilerimizi ileriye taşıyabilmek şarttır.”
