Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Ersin Tatar, “ Kıbrıs Türkü’nün hedefinin,  Türkiye’nin en üst düzey yetkililerinin de ifade ettiği üzere kişi başına düşen milli geliri 2 katına çıkarmak, yani 25 bir dolara yükseltmek olması gerektiğini” söyledi.

“ Rum tarafının Kıbrıs Türk Halkı’nın istediği gibi bir ortaklığa yanaşmayacağının artık kesinleştiğini, o nedenle konfederasyon ya da AB çatısı altında iki ayrı devlet modeline yönelmek gerektiğini” belirten Ersin Tatar, “ uzun vadede de KKTC bu topraklarda var olmaya devam edecektir. Bu gerçekten hareketle, Türkiye ile de istişare ve işbirliği içinde geleceğimizi planlamalıyız. 25 bin dolar kişi başına düşen gelir hedefini mutlaka yakalamalıyız.  Hükümetler, Başbakanlık, DPÖ, Maliye Bakanlığı buna yönelik olarak çalışmalıdır“ dedi.

UBP Genel Başkanı Ersin Tatar Kıbrıs Türk Ticaret Odası Genel Kurul toplantısına katılarak bir konuşma yaptı.

Tatar, “ Kıbrıs Türk Halkı’nın bugün için kötü yönetildiğinden dolayı bazı sıkıntılar yaşadığını, ama iyi bir yönetim ve Türkiye ile işbirliği ile bu sıkıntıların aşılabileceğini söyledi.,

Ersin Tatar, şöyle konuştu:

“ Esas olan ekonominin büyümesidir. Şu anda  yaklaşık 25 milyar TL büyüklüğünde bir ekonomimiz vardır. Bunun büyümesi şarttır.  Ekonomiyi iyi kurgulamak lazımdır. Ekonomiyi iyi kurgularsak, sektörlerim geliştiğini göreceğiz. Hangi sektör nasıl ve ne kadar gelişmelidir ki fert başına düşen 25 bin dolar gelir hedefi yakalansın iyi planlamalıyız. Türkiye ile ilişkilerimiz ise fevkalade önemlidir.

BAŞARILANLAR KÜÇÜMSENMEMELİDİR

“Bu ülkede son 45 yılda yapılanların küçümsenmemesi lazımdır “ diyen UBP Genel Başkanı sözlerini şöyle sürdürdü:

“ 45 yılda tüm demokratik kurum ve kuruluşları ile bir Devlet kurduk. Üniversitelerimizle, 25 bin yatak kapasitesine ulaşan otellerimizle, sanayi bölgelerimizle, Türkiye’den gelen su projemizle, tarımsal faaliyetlerimiz ve daha birçok yaptıklarımızla bir noktalara geldik. Kimse bunu küçümsememelidir. Ama tabii ki daha iyi noktalara gelmeliyiz.

BEŞ YILLIK PROTOKOL OLSA DAHA İYİ OLUR

UBP Genel Başkanı Tatar, “ kamu maliyesine daha fazla sahip çıkması gerektiğinin de altını çizdi ve şöyle konuştu.

“ Bir, bir buçuk yıl önce denk bütçeyi yakalamaktan söz edilirken 2019 yılı bütçesi 850 milyon TL kadar rekor bir açık öngörmektedir.

Türkiye ile ekonomik protokol o veya bu nedenle daha imzalanmamıştır. Bütçe tekniği olarak söylüyorum; Madem ki o protokol imzalanmamıştır ve oradan gelecek kaynaklar henüz ortada yoktur, bu demektir ki ortadan potansiyel olarak 2 milyar TL’ye varacak bir bütçe açığı söz konusudur. Bu kriz ortamında, protokolle birlikte açılması gereken ihaleler açılmazsa, projeler yürürlüğe girmezse sorun büyür. Böylesi kriz ortamlarında bir yıllık protokol istemek de doğru değildir. Tam tersine uzun dönemi kapsayan, 1 değil belki de 5 yıllık protokol yapmak doğrudur. Neden? Çünkü bizim ülkemiz ekonomisinin çapası protokollerdir. İş dünyası bu protokolleri görecek, onunun işleyeceğini bilecek ki, ona bakarak iş yapsın, iş planlasın, ne olabileceğini öngörebilsin. Şu anda hükümetin protokolü imzalayamaması nedeniyle bir belirsizlik ortamındayız.

Bu kadar büyük bütçe açığının olduğu bir yerde Türkiye ile protokol yok ve hükümet borçlanmalarla bir yerlere gitmeye çalışıyor ama bunun gitmeyeceği bellidir bunu hepimiz de biliyoruz. Merkez Bankası’ndan para alınıyor, özel bankalardan borçlanmaya gidilerek kamudaki maaşlar ödenmeye çalışıyor. Bu hem banka faizlerin yukarı çeker hem de bankaların piyasaya vereceği kredileri devlete kilitler. Devletin bu krediyi ne zaman geri vereceği ise belli değildir. Dolayısı ile ekonomik yaşam bundan zarar görür.

AL GÜLÜM VER GÜLÜM HÜKÜMETİ

UBP Genel Başkanı hükümeti de eleştirdi ve şunları kaydetti:,

“Zorlama bir 4’lü hükümet vardır. Al gülüm ver gülüm anlayışı ile bir birlerine yapışmış durumdadırlar. Birinin yaptığı yanlışa diğeri göz yumuyor ki onun yaptığı yanlışa da diğer ortak ses çıkarmasın. Böyle bir anlayışla gidiyorlar.  Dome Otel örneği bu hükümetin gidişatı bakımından hayli ilginçtir. Açık bir peşkeş vardır orada CTP’nin yaptığı ...Bunu diğer ortaklar da biliyor ama sırf kendilerinin yaptıklarına da CTP göz yumsun diye ses çıkarmıyorlar.

Popülizm doğru değildir. Yerli istihdamı desteklemek için kurulan fondan özel sektörde sendikalaşma olmasını desteklemeye kalkmak popülizmdir.

KIBRIS GÖRÜŞMELERİNE MEZAR TAŞI KONULUYOR

UBP Genel Başkanı Ersin Tatar, Kıbrıs meselesi gibi önemli bir meselede de hükümetin ortak bir görüşü, tutumu olmadığına “ dikkati çekti ve şunları söyledi:

“ Basında yer alan haberlere göre Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Lute’un Cumhurbaşkanı Akıncı ile Rum lider Anastasiadis’le yaptığı görüşmeleri yeniden başlatma çalışmaları da başarısız olmuştur ve Birleşmiş Milletler Kıbrıs konusundaki görüşmelere  mezar taşını koymaya hazırlanmaktadır. Yeter artık, uluslararası hukuk içine gireceğiz adı altında Rumu bizimle anlaşmasını beklememiz, fedakarlık yapmamız taviz vermemiz. Artık kendimize halk olarak yeni bir yol çizmeliyiz. UBP olarak bize göre yapmamız gereken kendimize yeni bir yol çizmektir.

RUM BİZİMLE ANLAŞMAK İSTEMİYOR

Ersin Tatar, “ 50 yıldır devam eden görüşmelerden Rum tarafının Kıbrıs Türkü’nün kabul edebileceği bir ortaklık yapmak istemediği sonucunun çıktığını “ anlattı ve şöyle konuştu:

“ Bir futbol maçı oynanmasında bile problem çıkıyor ve Cumhurbaşkanı maça gitmiyor. Hidrokarbon kaynaklarının aranmasında büyük ihtilaflar var. Rum tarafının bunları bizimle paylaşma konusunda bir adım atacağına dair en küçük bir belirti yok. Dolayısı ile artık, alternatif çözüm fikirleri gündeme gelmelidir. Bu , konfederasyon veya AB çatısı altında iki ayrı Devlet olabilir. Biz bunu söylüyoruz. Zaten işlerin bu yönde gelişeceğinden de hiçbir kuşkumuz yoktur. Yani uzun vadede de KKTC bu topraklarda var olmaya devam edecektir. Bu gerçekten hareketle, Türkiye ile de istişare ve işbirliği içinde geleceğimizi planlamalıyız

Editör: TE Bilisim