Ulusal Birlik Partisi Lefkoşa milletvekili Ersin Tatar, “ yaşanan görüşme süreçlerinin ardından, taraflar arasında hala 6 konu başlığındaki derin görüş ayrılıkları göz önünde bulundurulduğu zaman Kıbrıs adası için mümkün olan en gerçekçi çözümün Avrupa Birliği çatısı altında buluşacak iki ayrı devlet olduğunu” vurguladı.

Ersin Tatar, “ Büyük Britanya Dışişleri eski Bakanı Jack Straw gibi Kıbrıs konusunu iyi bilen , dünyadaki gelişmeleri yakından takip eden bir şahsiyetin Kıbrıs’ta çözümün iki ayrı devlet olduğunu vurgulamasının herkesçe samimiyet ve iyi niyetler değerlendirilmesi gerektiğinin altınız çizdi.” Tatar, “ Rum tarafı ile kalınan yerden süreci devam ettirmenin Rumun oyalama tuzağına düşmekten ve Kıbrıs Türk Halkı’nın mağdur edilmesi için Rumlara yeni alanlar açmaktan başka anlamı olamayacağını” kaydetti.

“ Sayın Cumhurbaşkanı, Meclisimiz, Hükümetimiz, siyasi partilerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız hiç bir şahsi, siyasi ve zümresel hesap içine girmeden sağlıklı bir durum değerlendirmesi yapıp yeni bir siyaset saptamalı, bunu Türkiye ile uyumlaştırmalıdır. Çok geç kalıyoruz, derhal harekete geçmeliyiz “diyen UBP milletvekili Tatar, “ Birleşmiş Milletler’in hala uzlaşmaz Rum tutumunu ilan etmek yerine durumu idare etmeye çalıştığını, buna en güzel yanıtın toplumsal birlik içinde yeni bir siyaset izleneceğinin, Rumların isteklerinin asla gerçekleşmeyeceğinin BM’ye fiili adımlarla gösterilmesi olacağını” kaydetti.

Ersin Tatar açıklamasına devamla şunları vurguladı: “ Sayın Straw’un da belirttiği üzere Avrupa Birliği çözüm olmadan Rum tarafını tam üye yaparak büyük bir hata işlemiştir. BM’nin 1964 ylında işlediği Rumların silah zoru ile ele geçirdikleri Kıbrıs Cumhuriyeti’ni Rum Devleti’ne dönüşmüş olmasına rağmen tüm Kıbrıs’ın hakimi bir yapı olarak kabul etmesi hatasına eklenen bu hata Rumları kendi istedikleri olana dek Kıbrıs Türkü’nü oyalama ve cezalandırma siyasetlerinde daha da cesaretlendirmiştir. Rumların artık kendi istedikleri gibi bir çözümün dışındaki bir çözüme, yani bizim beklentilerimizin ve istediklerimizin karşılandığı bir çözüme evet deme olasılığı sıfırdır. Hedefleri açıkça ilan etikleri gibi Türk askerini ve Türk garanti sistemini sıfırlamak, 1974 öncesi duruma dönmektir. Söylemleri bazen farklılık gösterse de tüm Rum partilerinin, kilise ve Yunanistan’ın hedefi budur. Hal böyleyken Rum seçimlerinin sonuçlarını beklemek ve seçimden sonra bu zihniyetin değişeceğini sanmak Kıbrıs Türk Halkı’nı aldatmakla eşdeğerdir. Kıbrıs Türk Halkı bir taraftan iyi, doğru, şaibesiz bir iç yönetim , hızlı kalkınma ve yaşam kalitesinin yükseltilmesini talep ederken diğer yandan da Kıbrıs konusunda Rumlardan birşey beklenmemesi gerektiğini açıkça ifade etmektir. Biz milletvekillerine , siyasetçilere düşen ise Halkın istemlerinin gerçekleşmesini sağlamak üzere çalışmaktır. Bu nedenle herkese , AB çatısı altında iki ayrı devlet formülünü samimiyetle değerlendirmesi çağrısında bulunuyorum. Ada için başka çıkış yolu yoktur.”

Editör: TE Bilisim