Bugün de Maliye Bakanlığı’na yazı yazarak şirketin geriye dönük 5 yıllık defterlerinin incelenmesini istediğini ifade eden Arıklı, gerekirse mahkemeye başvurarak küçük ortak olarak yasal haklarını sonuna kadar kullanacaklarını  söyledi.

Hukuki yollara başvurmadan önce bir kez daha Türkiye’deki şirket yetkililerine çağrıda bulunan Arıklı, 7 aileyi açlığa mahkum etmemelerini istedi ve “Şimdiye kadar bol miktarda kazandınız, piyasalar açılana kadar karınızdan bir müddet feragat edin ve bu insanların istihdamına olanak verin” dedi.

Arıklı, basın toplantısı düzenleyerek, işlerine son verilen işçilerle ilgili gelişmeler ve Kıb-Tek’in içinde bulunduğu mali durumla  ilgili açıklamalarda bulundu.

Başbakan Yardımcısı Arıklı, KKTC’ye kabloyla elektrik getirmek ve arz güvenliğini sağlayarak hızlı bir şekilde güneş enerjisine geçmek ve alternatif enerji kaynaklarına ulaşmak gerektiğini vurguladı.

AB’nin üye ülkeleri alternatif enerji kaynakları kullanımı konusunda sıkıştırdığını, jeneratörlerde katı atık kullanımını 2020 itibariyle kısıtladığını kaydeden ve AB’deki uygulamalarla ilgili bilgiler veren Arıklı,  Güney Kıbrıs’ın da gazla elektrik üretimiyle ilgili çalışmalar yaptığını anlattı.

Ülkeye kabloyla elektrik  getirildiği zaman Güney Kıbrıs’a da çok ucuz bedelle elektrik verme imkanına kavuşacaklarını ifade eden Arıklı, güven artırıcı önlem olarak bunun gündeme getirilebileceğini belirtti.

Kabloyla elde edilecek elektriğin Güney’e satılmasıyla Kıb-Tek için kaynak yaratılabileceğini de anlatan Arıklı, bunlarla ilgili Türkiye’yle temasa geçeceklerini söyledi.

Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Arıklı, “Kıb-Tek’teki vurgunla”  ilgili olarak hazırlanmış  çok sayıda sayıştay raporu bulunduğunu, bunların savcılıkta olduğunu ancak bir kısmıyla ilgili her şey kılıfına uydurularak  yapıldığı için  yasal  olarak bir şey yapılamayacağını söyledi ve bazı detayları aktardı.

Dosyalar arasında sayıştayın ”nitelikli dolandırıcılık” dediği unsurlar da yer aldığını kaydeden Arıklı, Kıb-Tek Yönetim Kurulu’nun daha yeni göreve geldiğini ve incelemeler yapılarak gereken adımların atılacağını söyledi.

Kıb-Tek’in batık durumdan kurtarılması gerektiğinin altını çizen Arıklı, devletten alınması gereken 102 milyon TL civarında bir para bulunduğunu, bunun dışındaki alacakların 1980-1990’lardan kalan üzerine faiz binmiş, çoğunun borçlusu ya da kullanıcısı ortada olmayan paralar olduğunu belirtti.

“Kıb-Tek hepimizin, korumamız lazım.  Kıb-Tek’i özelleştirmek  ya da çalışanların haklarına  dokunma gibi bir derdimiz yok. Öncelikle, Kıb-Tek’deki vurgunu durdurmamız, adrese teslim ihalelerin, şartnamelerin önüne geçmektir derdimiz” diye konuşan Arıklı, bunu yaparken diğer yandan da kabloyla elektrik getirerek  ve güneş  enerjisine geçilerek ülkeyi ucuz elektriğe kavuşturmayı hedeflediklerini anlattı.

Arıklı, Kıb-Tek Genel Müdürüyle ilgili incelemelerin devam ettiğini, müdür ya da yakınlarının 6 ay içinde herhangi bir ihale almadığının tespit edildiğini; araştırmanın devam ettiğini,  gerekenin yapılacağını kaydetti.

“VURGUNUN ÖNÜNE GEÇİLİRSE  2021’DE ELEKTRİK FİYATLARIYLA İLGİLİ CİDDİ İYİLEŞTİRMELER YAPILABİLECEK”

Pandemi döneminde mali olarak zor durumda olan vatandaşlara elektrikle ilgili kolaylık sağlama çalışması olup olmadığının sorulması üzerine de Arıklı, vurgunun önüne geçilirse  2021’de elektrik fiyatlarıyla ilgili ciddi iyileştirmeler yapılabileceğini söyledi.

Kıb-Tek’in mali durumuyla ilgili olarak konuşurken de Arıklı,  elektriğin kilovatının 119 kuruş olduğunu ancak vatandaşa   22-23 kuruş zararla satıldığını, kurumun bunu uzun süre göğüslemesinin  mümkün olmadığını dile getirdi.

Ekonomik önlemler paketinde elektrik ödemeleriyle ilgili olarak  belli kesimlere 25 kuruşluk destek yapıldığını ve bunun  da devletten alacak hanesine yazıldığını anlatan Arıklı, devletin borcunu kuruma vermediğini, kurumun da gereken ödemeleri yapabilmek için  bankalardan yüksek miktarda borç almak durumunda kaldığını, bunun  getirdiği yüklü faizin de faturalara yansıdığını söyledi.

Bakanlar Kuruluna başvuru yaparak devletin Kıb-Tek’e olan borcunu ödemesini isteyeceklerini belirten Arıklı, belediyelerin borçlarının tahsili için de çalışma başlattıklarını, kısa sürede netice alacaklarını ifade etti.

Bir başka soruyu yanıtlarken Arıklı, güneş enerjisinden yaralanabilmek için var olan iletim kapasitesinin dolduğunu, öncelikle teknik altyapının hazırlanması gerektiğini, başta 20 mglık bir kapasite artımının  söz konusu olabileceğini kaydetti.

Kapasite artırımı sonrasında, vatandaşların güneş enerjisine geçme yönünde teşvik edilebileceğini dile getiren Arıklı, bunun maliyette ciddi bir düşüş sağlayacağını ifade etti.

Başbakan Yardımcısı Arıklı, Aksa’yla ilgili bir soruyu yanıtlarken, Aksa’yla  2024 yılına kadar yapılmış bir sözleşme olduğunu, Nisan ayında tekrar görüşmeleri gerektiğini ve çok yüksek olan kirayı aşağıya çekmelerini isteyeceğini kaydetti.

Hem Kalecik’dekilere  hem de Kıb-Tek’in santrallerine filtre takılması gerektiğini de söyleyen Arıklı, “Bu filtrelerin bedeli 36 ile 60 milyon  dolar civarındadır. Bu para  hem Kıb-tek hem Aksa’dan çıkacak. Aksa 2024’e kadar burada kalacam diyorsa o zaman  katı yakıttan vazgeç gaza geç diyeceğiz. O  zaman da maliyetler aşağıya düşecek karşı tekliflerinin ne olacağını bilmiyoruz, görüşeceğiz” dedi.

Bir soruyu yanıtlarken Arıklı, sözleşmenin iptalinin ise  o kadar kolay olmadığını söyledi.

Editör: TE Bilisim