2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın Kıbrıs’ı ziyaretini, ABD’nin Kıbrıs sorununa olan üst düzeyde ilgisinin bir göstergesi olarak değerlendirdi.

Güven yaratıcı önlemler konusunun önemine işaret eden Talat, “Ancak en önemli güven sorunu liderler arasındadır” dedi.

2. Cumhurbaşkanı Ofisi’nden yapılan açıklamaya göre Talat, BRT’de katıldığı bir programda, çeşitli konuları değerlendirdi.

BIDEN’IN ZİYARETİ

ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın Kıbrıs’ı ziyareti konusunu değerlendirmesi istenen Talat, bu ziyaretin çok önemli ve ABD’nin Kıbrıs sorununa üst düzeyde ilgisinin göstergesi olduğunu söyledi.

Talat, ABD’nin “süper güç” niteliğini unutmadan, bu ziyarete her iki tarafın da özen göstermesi gerektiğini söyledi.

Talat, bu ziyaretin, kimin ne kadar samimi olduğunu göstermesi açısından da önemli olduğunu ifade etti.

ENERJİ KONUSU

Talat, enerji konusundaki bir soruya karşılık, “ABD’nin enerji konusuna büyük önem verdiğini” hatırlattı ve “İsrail’e kayıtsız şartsız destek veren ABD’nin İsrail’in bulduğu gazın değerlendirmesi yanı sıra Avrupa’nın enerji güvenliğini de hesapladığını” belirtti.

MARAŞ VE LİMANLAR...

Basın haberlerine göre Biden’ın gündeminde Maraş’la ilgili konular ve limanlar meselesi olduğunu kaydeden Talat, Rum tarafının çeşitli kısıtlamaları ve Türk tarafının talepleri nedeniylee Biden’ın bunlardan vazgeçebileceğini ancak elinin boş dönmesinden büyük rahatsızlık duyacağını söyledi.

Konu ile ilgili başka bir soruya karşılık Talat, “Biden’ın elinin bu anlamda zayıfladığını söylemenin mümkün olduğunu; ABD’nin bunca yıllık Kıbrıs sorunundaki hassasiyetleri bilmemesinin kendisine garip geldiğini” belirtti.

“BIDEN ‘KOÇBAŞI’ GELECEK...”

Biden geleceğinde “Bu şartlarda gelirim” deseydi bunun daha iyi olacağını düşündüğünü kaydeden Talat, Biden’ın bu ziyarette “koçbaşı” olarak geleceğini, gerisini ABD Dışişleri Bakanı Kerry’nin getirmesini beklediğini kaydetti.

Basında konu ile ilgili bazı haberlerde Biden’ın Cumhurbaşkanlığı binasına ana kapıdan girmeyeceğinin yazıldığına dikkat çeken Talat, bu gibi konuların sesli konuşulmasının işleri sadece kızıştırdığını, önemli olanın ziyaretin gerçekleşmesi olduğunu söyledi.

“PAPADOPULOS ŞİNYANIN ARKASINDA...”

Konu ile ilgili bir de anekdot anlatan Talat, eski Rum lider Papadopulos’la ilk kez ara bölgede buluşacakları zaman BM Genel Sekreteri’nin Temsilcisi Möller’in kendisine saat 10.25’te gelmesini, Papadopulos’un da 10:30’da geleceğini söylediğini belirtti. Bunun Papadopulos’un isteği üzerine, “assolist en son gelir” prensibiyle ayarlandığını anlatan Talat, bunu derhal reddettiğini ve birlikte saat 10:30’da gelinmesi gerektiğini Möller’e söylediğini kaydederek, bunun Papadopulos’a iletilmesini istediğini anlattı.

Daha sonra kendilerinin toplantı yerine “ne olur ne olmaz” diyerek 10:35’te gittiklerini ancak Papadopulos’un beş dakika sonra geldiğini kaydeden Talat, “Meğer bir şinyanın arkasına saklanarak bizim gelmemizi beklemiş, buna çok şaşırmıştık” dedi.

Bu yüzden böyle şeylerin konuşulmaması gerektiğini söyleyen Talat, “Konuşursanız işler bozulur, pire ısırdı çık yukarı moduna girilir” diye konuştu.

“GÜVEN SORUNU LİDERLER ARASINDA”

Güven yaratıcı önlemler konusunun önemli olduğunu belirten Talat, “Ancak en önemli güven sorunu liderler arasında” dedi.

2. Cumhurbaşkanı Talat, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiades ile yaptığı toplantıdan da bilgiler verdi.

“Ne Anastasiades, ne de Eroğlu birbirlerine güveniyor” diyen Talat, Anastasiades’ten görüşmelerin liderler seviyesine çıkarılmasını ve hızlandırılmasını istediğini anlattı.

Talat, Anastasiades’e güven yaratıcı önlemler konusunda örnekler verdiğini ve dil ile iletişim konularında çalışma yapılabileceğini anlattığını ifade etti.

Talat, “Cep telefonu iletişimi konusunda yapılacak işbirliğine, ‘roaming’ denilmesi halinde bunun zor olacağını, bunun devletler arasında olduğunu çağrıştırdığı iddiasıyla karşılaşılacağını, ‘roaming’ yerine işbirliği anlaşması denilmesi ve algı sorununun aşılması gerektiğini” söyledi.

Başka bir soru üzerine, yapılacak bir çok şeyin olduğuna işaret eden Talat, örneğin “AB harmonizasyonunun” sağlanması gerektiğini anlattı. Talat, bir çözüm durumunda Kuzey Kıbrıs’ın uyumsuzluk yaşamaması gerektiği üzerinde durdu ve “Tüm bunları şimdiden yapmak lazım” dedi.

Dil eğitimi ile müfredat uyumuna da yol açılabileceğini, hatta bunun kendiliğinden olabileceğini; ortak bir üniversitenin oluşmasının da önemsenmesi gerektiğini söyleyen Talat, “Önemli olan niyettir” şeklinde konuştu.

BM VE ABD

ABD’nin devreye girmesiyle BM’den rol çalıp çalmadığının sorulması üzerine Talat, bunun doğru olmadığını, tam tersine BM’ye destek olacağını ve onun hareketini güçlendireceğini söyleyerek, BM’nin dengede gitmeye çalıştığını, daha yaptırımcı bir durumu Amerika’nın yaratabileceğini, BM’nin de bundan yararlanabileceğini anlattı.

DİN KONUSU

Din konusunun son zamanlarda fazla gündemde olduğunun ifade edilmesi üzerine Talat, Kıbrıs’ta dinler arası çatışmanın olmadığını, fakat papazların Kıbrıs çatışmalarında büyük rol oynadıklarını ve belki de dış ülkelerin bu nedenle dini çevreleri önemsediklerini kaydetti. Talat, “Umarım bu kez Kilise’nin etkisi olumlu olur” dedi.
Editör: TE Bilisim