Demokrat Parti Ulusal Güçler (DP-UG) Genel Sekreteri Hasan Taçoy, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in görüşme sürecinde izlediği tutumu “diplomatik nezakete aykırı ve olumsuz “ olarak değerlendirerek, kınadı.

Taçoy, “Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin tamamen seçim hesapları ile Cumhurbaşkanı Eroğlu’nu eleştirmekte olduğunu” da savunarak, “ Bu kritik aşamada yapılması gereken gayet başarılı bir şekilde, güzel bir liderlik örneği sergileyerek Rum tarafı ile görüşmeleri sürdüren Cumhurbaşkanı Eroğlu’na destek olmaktır, kösteklemeye çalışmak değildir” dedi.

DP –UG Genel Sekreteri Taçoy açıklaması şöyle:

“Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiades’in asabi, diplomatik nezaket kurallarını aşan tavırları benim için yeni bir durum değildir. Anastasiades, Panama’da yapılan Parlamentolar Arası Birlik toplantıları sırasında, Kıbrıs Türk ve Rum milletvekilleri arasında gerçekleştirilen benim de katıldığım bir toplantıda da nüfus mübadelesi konuşulurken aniden sinirlenip bağırmaya başlamış ardından da toplantıyı terk etmişti.

Dolayısı ile Nikos Anastasiades’in 24 Temmuz Perşembe günü gerçekleştirilen liderler buluşmasında Cumhurbaşkanımız Sayın Derviş Eroğlu’nun ‘yakınlaşmaların yok sayılamayacağını’ vurgulamasına sinirlenip masadan kaçması beni hiç şaşırtmadı.

Ancak Nikos Anastasiades bilmelidir ki Kıbrıs Türk Halkı asla egemenliğinden, özgürlüğünden, güvenliğinden geri adım atmayacaktır.

Bu arada, Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Sekreteri’nin Rum liderin izlediği siyaset ve yaptıkları ortadayken ona yüklenecek yerde tamamen seçim hesaplı bir tavırla Cumhurbaşkanımız Sayın Derviş Eroğlu’na haksız eleştirilerde bulunması asla kabul edilemez.

Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Sekreteri, Genel Başkanları, Başbakanımız Sayın Özkan Yorgancıoğlu’nun haftanın her Salı günü Cumhurbaşkanı ile rutin görüşmesi olduğunu, Kıbrıs konusu değil her konunun orada görüşüldüğünü öneri, ya da sorun varsa bu görüşmelerde dile getirilebileceğini bile bile bazı eleştiriler yapıyorsa bunları iyi niyetle bağdaştırmak mümkün değildir.

Dolayısı ile yapılması gereken ikide birde Cumhurbaşkanı’nı medyada veya sivil toplum kuruluşları ve sendikalar önünde basına yansıyacak şekilde eleştirmek veya eleştirilmesini sağlamak değil, hükümet yetkilileri ile Cumhurbaşkanı arasındaki görüşmelerde öneri görüş ve düşünceleri ortaya koymaktır.

Hele hele daha birkaç gün önce ‘yakınlaşmalara sahip çıkılması gerektiğini’ vurgulayan Dışişleri Bakanımız Sayın Özdil Nami’nin Anastasiades’in Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun yakınlaşmalara sahip çıkmasına sinirlenerek saygısızca masadan kaçtığını görmezden gelerek, herşeyin tüm çıplaklığı ile basında çıkmasına rağmen bazı mazaretler üreterek Cumhurbaşkanımızı eleştirmeye kalkışmasını asla doğru bulmuyoruz.

Gün birlik günüdür. Bu kritik aşamada yapılması gereken gayet başarılı bir şekilde, güzel bir liderlik örneği sergileyerek antlaşma hedefli ve uzlaşmacı bir tutumla Rum tarafı ile görüşmeleri sürdüren, Rum tarafına beş aşamadan oluşan bir çözüm takvimi öneren Cumhurbaşkanımız Eroğlu’na destek olmaktır, şu veya bu şekilde kösteklemeye çalışmak değildir.

Cumhurbaşkanı Eroğlu her zaman için yapılacak önerilere ve katkılara açık olduğunu vurgularken kafa karıştırıcı siyasi çıkar hesaplı suçlamalar yapmak Kıbrıs Türk Halkı’nın gerçek çıkarları ile bağdaşmaz.” 
Editör: TE Bilisim