Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, "Türkiye'den, Anamur'dan Geçitköy'e akacak olan bu su Kıbrıs'ın üretimini artıracak. Sarı olan rengimiz gerçek anlamda bizi yeşil bir adaya döndürecek ve bu sadece üretimi değil aynı zamanda ekonominin gelişmesini, KKTC'nin kalkınmasını da getirecek" dedi.

Akıncı, Anamur Stadyumu'nda KKTC'ye Su Temin Projesi kapsamında Alaköprü Barajı'nın açılışı nedeniyle düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Türkiye'nin hassas bir dönemden geçtiğini, 2 hafta sonra sandık başına gidilip oy verileceğini anımsattı.

KKTC'de bir seçim olduğu zaman Türkiye'nin kendilerini bir ve bütün olarak gördüğünü, renkler, düşünceler ve partiler arasında fark gözetmediğini dile getiren Akıncı, bunu büyük bir memnuniyetle karşıladıklarını ifade etti.

Akıncı, kendisinin de Türkiye'ye baktığında hangi renkten, mezhepten, kökenden veya partiden olursa olsun bir ve bütün olarak gördüğünü vurguladı.

Ankara'da korkunç bir terör olayı yaşandığını anımsatan Akıncı, "Bu olay yaşandığında sizlerle beraber biz de ağladık. 'Eğer Ankara ağlıyorsa Lefkoşa gülemez' dedik. 'Eğer Türkiye yas tutuyorsa KKTC de yas içindedir' dedik. Temenni ederim ki o korkunç olaylar bu ülkede yaşanmasın. Bu güzel ülke huzura, barışa ve istikrara kavuşsun. En büyük temennim bu oluyor" dedi.

Akıncı, bir hafta önce kederi paylaştıkları gibi şimdi de bir büyük sevinci paylaştıklarına dikkati çekerek küresel ısınmanın yaşandığı dönemde suyun petrolden daha önemli hale geldiğini kaydetti.

Projenin önemine işaret eden Akıncı, şöyle devam etti:

"Türkiye'den, Anamur'dan Geçitköy'e akacak olan bu su Kıbrıs'ın üretimini artıracak. Sarı olan rengimiz gerçek anlamda bizi yeşil bir adaya döndürecek ve bu sadece üretimi değil aynı zamanda ekonominin gelişmesini, KKTC'nin kalkınmasını da getirecek. Böylesi bir gelişme elbette Kıbrıs'ta kendi ayakları üzerinde durabilen, kendi kendine daha çok yeterli bir KKTC'nin yaratılması demektir. Böyle bir yapı gelecekte bir çözümde çok daha güçlü olacaktır, gelecekte Avrupa'nın içinde daha çok yarışabilecektir. Yeni bir teknolojiyle ilk defa böylesi bir proje gerçekleşiyor."

Akıncı, projenin sürdürülebilirliğinin çok önemli olduğunu ifade ederek bunun sağlanmasının yeni ufuklar açacağını dile getirdi.

Doğu Akdeniz'de doğalgaz, su ve elektriğin karşılıklı bağımlılık ilişkileri içerisinde tüm taraflara kazanç sağlayacağını şimdiden görebildiğini ifade eden Akıncı, "Kıbrıs'ın güneyindeki doğalgaz yatakları sadece Rumlara ait değil. Orada bizim de hakkımız var. Bir enerji koridoru ile o doğalgaz muhtemelen İsrail ve Mısır gazıyla da birleştirilerek gelecekte Türkiye üstünden Avrupa'ya kadar gönderilmesi en akılcı yoldur. Bunu uzmanlar söylüyor. Bu akılcı yol çerçevesinde Kıbrıs'ın suyunu da gelecekte miktarını da artırarak teknoloji bu imkanı veriyor, güneyle de paylaşabiliriz belki daha başka yerlere bile uzatabiliriz" diye konuştu.

Akıncı, gerçek anlamda bir barış suyunun konuşulduğunu vurgulayarak, projeye yönelik kararlılığı ve sarf ettiği emek nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür etti.

Erdoğan'ın gösterdiği iradenin olmaması halinde bu konuda bir sonuç alınamayacağını vurgulayan Akıncı, bu kararlılık ve katkıyı söylemenin bir vicdan borcu olduğunu söyledi.

Akıncı, projeye emeğe geçenlere teşekkür ederken konuşmasını "Türk halkı bugün 2,5 milyon mülteciyi barındırıyor. Onlarla aşını paylaşıyor, yerini paylaşıyor. Bu büyük bir alicenaplıktır. Şimdi de bizlere yapmış olduğu katkılara ek olarak bizimle suyunu da paylaşıyor. Tüm Türkiye'ye teşekkür ediyorum" sözleriyle tamamladı.

BAŞBAKAN ÖMER SOYER KALYONCU

Başbakan Ömer Soyer Kalyoncu da "Asrın Projesi"nin açılışında Mersin'de bulunmaktan büyük mutluluk duyduğunu söyledi.

Suyun hayat ve bereket olduğunu ifade eden Kalyoncu, "KKTC olarak su bakımından gittikçe fakirleşen bir konumdayız. Sularımız tuzlanmakta, içilebilir ve kullanılabilir su kaynaklarımız gittikçe tükenmekte" dedi.

Anadolu'dan su taşımanın önce bir hayal olarak başladığını anlatan Kalyoncu, şöyle devam etti:

"Daha sonra balonlarla taşınmaya çalışılmış şimdi ise borularla gerçekleştirilmiştir. Biz Anadolu halkına ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne teşekkür ederiz, bizimle ekmeğini paylaştığı gibi suyunu da paylaşıyor. Bugün burada KKTC'de yaşayan yurttaşlarınıza hayat katıyorsunuz. Bizimle hayatlarını paylaşan Türkiye halkına teşekkürlerimizi iletiriz. Bu su belki de gün gelecek barış suyu da olacak. Bu projenin başlatılmasında, sürdürülmesinde ve sonuçlanmasında emeği olan herkese ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne teşekkür ederiz."
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı Türkiye’den gelen suyun mutluluk verici ve Kıbrıs’ın geleceğine, çözüm ve barış sürecine büyük bir katkı olduğunu söyledi.

Aynı zamanda bu suyu iyi yönetmeleri, Kıbrıs Türk halkı olarak kendi kurumlarıyla en akılcı, ve en verimli yolları bularak bu suyu en rasyonel şekilde kullanmayı başarmaları gerektiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, “Bunu yapabilir miyiz? Evet yaparız, el birliğiyle her şeyi yaparız” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Akıncı, KKTC’ye Su Temin Projesi Geçitköy Barajı açılış töreninde yaptığı konuşmada, 1998 yılında tören yerine yakın bir yerde Yayla Köyü civarında Türkiye’den adaya balonla su getirme temin projesiyle ilgili bir tören yaşandığını kaydetti. O törende TC eski Cumhurbaşkanlarından Süleyman Demirel’in “şimdi balonla getirdik ama göreceksiniz Türkiye’den bu suyu biz borularla da getireceğiz, iki yıl içinde bu proje gerçekleşecek” dediğini hatırlatan Akıncı, “Bu proje zor bir projeydi, ama niyet ortadaydı, rahmetlik Demirel’e nasip olmadı ama Sayın Erdoğan’a nasip oldu” diye konuştu.

TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu projeye büyük emek verdiğini, fikren ve vicdanen bu projenin arkasında durduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, Erdoğan’ın bu projeye inandığını, emek ve kararlılık koyduğunu belirtti.

Akıncı, “’Yiğidi öldür ama hakkını teslim et’ diye bir laf vardır. Bu konuda Sayın Erdoğan’ın hakkını teslim etmek gerekir ve kendisine teşekkür etmek gerekir” dedi.

Türkiye’nin 2.5 milyon mülteciyi ağırlamasının önemli bir olay olduğunu kaydeden Akıncı, “Yanı başımız kan gölü, büyük bir trajedi yaşanıyor. Bu 2.5 milyon mülteciye kucağını açan, ekmeğini bölüşen Türkiye Cumhuriyeti oldu, bize geçmişte yaptıkları katkıların yanında şimdi de suyu bizimle paylaşıyorlar. Bu büyük olaydır” diye konuştu.

Kıbrıs’ta yaşamayanların son yıllarda suyun ne hale geldiğini tam olarak kavrayamadığını belirten Cumhurbaşkanı Akıncı, çeşme suyunun mutfaklarda kullanılamadığını, insanların dişlerini tuzlu suyla fırçaladığını, herkesin içmek için şişe suyu aldığını ve bu nedenle kendileri için suyun gerçekten çok önemli olduğunu söyledi.

Akıncı, bu sorunun bugün çözümlenmekte olmasının mutluluk verici ve Kıbrıs’ın geleceğine, çözüm ve barış sürecine büyük bir katkı olduğunu vurguladı. Akıncı şöyle konuştu:

“Doğu Akdeniz’deki enerji yataklarıyla birlikte değerlendirildiğinde, doğal gazın bir enerji, koridoruyla Kıbrıs üzerinden Türkiye’ye, Türkiye’den AB’ye taşındığını bir hayal edin, Türkiye’den bir kabloyla şu anda zaten Güney Kıbrıs’ta enterkonnekte olan elektrik ağlarının Türkiye üzerinden Avrupa ile enterkonnekte olduğunu düşünün. Bu mühendislik harikasının sürdürülebilirliğiyle yeni ufuklar açılacağını, Güney’le d bu suyu paylaşabileceğimiz gibi Orta doğuyla bile paylaşılabilecek bir duruma gelinebileceğini ben görebiliyorum. Bu proje hayal etmeye başlamakla gerçekleşti. Benim de Doğu Akdeniz’le ilgili bu vizyonum gerçekleşirse bütün bölge ülkeleri bundan kazançlı çıkar, Kıbrıslı Türklerle Rumlar, Türkiye ile Yunanistan, Türkiye ile AB yeni bir ilişkiye geçer. Bütün bunlar bölgemizi son derece önemli olarak ve pozitif olarak etkileyecek olan konulardır.”

Bugünün bir milat olduğunu, bugünden sonrasıyla bugünden öncesini tarihçilerin ayıracağını dile getiren Akıncı, “Hep yeşil ada deriz, aslında sarardık, susuzluktan ,suyumuzun tuzlanmasından yeşil ada sarı oldu, bugünden itibaren Mesaryamız da yeşerecek, her yanımız da yemyeşil olacak. Kıbrıs gerçek anlamda bir yeşil ada olacak” dedi.

“GEVŞEMEYE GEREK YOK… YAPABİLİRİZ”

75 milyon metre küp geliyor olduğunu ama gevşemeye gerek olmadığını dile getiren Cumhurbaşkanı Akıncı, bu topraklarda var olan diğer kaynakları da ne kadar yetersiz olurlarsa olsunlar, her damla suyu gözleri gibi korumaları gerektiğini kaydetti.

Aynı zamanda bu suyu iyi yönetmeleri, Kıbrıs Türk halkı olarak kendi kurumlarıyla en akılcı, ve en verimli yolları bularak bu suyu en rasyonel şekilde kullanmayı başarmaları gerektiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, “Bunu yapabilir miyiz evet yaparız, el birliğiyle her şeyi yaparız” diye konuştu.

KALYONCU: “HÜKÜMETİMİZ BÜTÜN SU KAYNAKLARINI DENETİM ALTINA ALMAK GİDİ BİR GÖREVLE KARŞI KARŞIYA”

Başbakan Ömer Kalyoncu da topraklarına ve suyun bereketini getirecek olan önemli bir projenin sonlanmasını kutlamak üzere toplandıklarını kaydetti.

Bu projenin Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC’nin süregelen yakın işbirliğinin en parlak eseri olduğunu dile getiren Başbakan Kalyoncu, ayrıca ileri teknoloji örneği olarak askılı boru sistemiyle denizden geçirilerek su aktarılan dünyadaki ilk proje olduğunu da dile getirdi.

Hükümetlerinin bu suyun gelişinden sonra bütün su kaynaklarını denetim altına almak gidi bir görevle karşı karşıya olduğunu dile getiren Kalyoncu, meclisten geçecek bir yasa ile bütün sularda kontrolü sağlamak gibi bir mecburiyetleri olduğunu ifade etti.

Kalyoncu, bu suyun heba edilmemesi gereken çok değerli ve amacına ulaşması gereken bir su olduğunu belirtti.

Hükümetin tüm bunlardan dolayı DSİ ile iş birliğine bundan sonra da devam edeceğini ifade eden Kalyoncu, atık suyun idaresinin de önemli bir konu olduğunun önlerindeki dönemde dikkatlerinde olması gereken bir konu olduğunu da kaydetti.

Suyun kontrolü ve denetimi çerçevesinde atık su konusunun da ele alınması gereken bir konu olduğunu belirten Kalyoncu, bu suyun içilebilir, kullanılabilir ve tarımda da daha fazla ürün yetiştirilebilir bir su olarak adaya gelirken aynı zamanda barışa yeni bir parametre olarak da geldiğini ifade etti.

Bu önemli günde ülkelerinde olan TC’li yetkilileri, kendilerine yaptıkları katkılardan dolayı kutlayan ve teşekkür eden Kalyoncu, “suyun bir hayat oluğunun, geçmişte ve şimdi ekmeğini bizimle paylaşan Anadolu insanının TC hükümeti ve devletinin şimdi de suyu paylaştığını yani hayatı paylaştığının farkındayız ve tavrımız o doğrultuda olacaktır” diye konuştu.

SENNAROĞLU

Gıda Tarım ve Enerji Bakanı Önder Sennaroğlu da, “su hayattır” dedi ve sıcak iklim kuşağında olması, küresel ısınma ve ada ülkesi oluşu nedeniyle yer altı kaynaklarının azalması ve tuzlanması neticesinde KKTC’de bir su sıkıntısı yaşandığını kaydetti ve bu projenin tamamlanmış olmasının büyük bir nimet olduğunu dile getirdi.

Önder Sennaroğlu suyun Türkiye Cumhuriyeti tarafından kendileriyle paylaşılmasının Türkiye’nin KKTC’ye verdiği değerin bir göstergesi odluğunu da dile getirdi.

Yıllarca Türkiye’den KKTC’ye nasıl su getirileceğinin düşünüldüğünü söyleyen Sennaroğlu, başta Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a bu vizyonu ortaya koyduğu için, desteklerinden dolayı TC Başbakanı Ahmet Davutoğlu’na, gayret ve çalışmalarından dolayı TC Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’na, diğer tüm katkı koyanlara teşekkür etti.

Bu projeye asrın projesi denmesinin çok yerinde bir karar olduğunu dile getiren Sennaroğlu, Türk mühendisliğinin üstün başarısı olan bu projenin dünyada bir ilk olma özelliği taşıdığını da vurguladı.

Projenin dünya ülkelerine bir örnek teşkil edeceğini de dile getiren Sennaroğlu, 75 milyon metre küplük bu suyun yüzde ellisinin içme suyu diğer yarsının ise tarımsal amaçlı olarak kullanılacağını ifade etti.

Kaynağın en iyi şekilde kullanılması, tek damlasının ziyan olmaması için yoğun çalışma içerisinde olunacağını da dile getiren Bakan Sennaroğlu, bu suyun ülkeye yeni tarımsal ürünler kazandıracağını da belirtti.

Suyun barış suyu olduğunu da kaydeden Sennaroğlu, su sıkıntısı içerisinde olması durumunda suyun Güney Kıbrıs ile de paylaşılabileceğinin her zaman dile getirildiğini aktardı. Bu suyun adanın her iki kesiminde kullanılmasının olası olduğunu da belirten Sennaroğlu, bunun çözüm ile adanın etrafındaki doğal kaynakların da ortak kullanımı açısından pratik oluşturacağını vurguladı. 
Editör: TE Bilisim