Telekomünikasyon Dairesi Çalışanları Sendikası (Tel-Sen), Telekomünikasyon Dairesi’nin özelleştirilmesine karşı olduğuna dikkat çekmek için planladığı ilk eylemini yaptı.

Hükümetin daireyle ilgili tutumu ve dairenin özelleştirilmesine karşı olduklarına dikkat çekmek için, eylem başlatma kararı alan sendikaya mensup bir grup Telekomünikasyon Dairesi çalışanı bugün Telekomünikasyon Dairesi’ne ait Lefkoşa’daki binanın önünde meşaleli eylem yaptı.

Tel-Sen Başkanı Tamay Soysan, eylemde yaptığı konuşmada, bazı Hükümet yetkililerinin Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu ile Telekomünikasyon Dairesi’nin “kamu özel ortaklığına dönüştürülmesi” yönünde açıklamalarda bulunduğuna işaret ederek, “Sendika bulunduğu noktadan hiçbir zaman geri adım atmayacak” dedi.

Soysan, “Limanlar, elektrik, telekomünikasyon, ulaşım ve diğer kamu kuruluşlarının Özelleştirme yasası altında, özelleştirilmesine müsaade edeceğimizi zannediyorsanız yanılıyorsunuz ” şeklinde konuştu.

Tamay Soysan, son dönemde hükümetlerde yer alan siyasetçilerin, AKSA ile alım garantili anlaşma yapmak, eğitim alanında özel okullara ayrıcalıklar tanımak, Telekomünikasyon Dairesinin öz varlığı olan GSM operatörlerini özele devretme, Ercan’ın özele verilmesiyle halka ihanet ettiğini de savundu.

BIÇAKLI

Kıbrıs Türk İşçi Sendikaları Federasyonu (Türk-Sen) Başkanı Arslan Bıçaklı, eylemde yaptığı konuşmada, hükümetteki partileri “muhalefette iken farklı, hükümete geldikleri zaman ise farklı davrandıkları” gerekçesiyle eleştirdi.

Bıçaklı, Hükümet ortaklarından bir partinin muhalefette iken Özleştirme Yasasına karşı, yasa tasarısı hazırlama da dahil sendikalarla birlikte mücadele verdiğini ancak hükümet ortağı olduktan sonra “konjonktür değişti” gerekçesiyle özleştirme noktasında tutum değiştirdiğini savundu.

Bıçaklı, hükümetteki partileri seçimde, “devletin kurumlarını özelleştireceği düşüncesini paylaşmayarak oy talep ettiği” için de eleştirdi.

AKSA’ya son bir kez yüzde 1 oranından yüksek kükürt içeren yakıt ithal etme izni verilmesine de değinen Bıçaklı, hükümetin izni, “ithal izni verilmezse elektrik verilemeyeceği” uyarısı üzerinde verdiğini söyledi ve “Bereket versin ki tekelinde değildi, tüm enerji sadece onda değildi, tüm enerjiyi AKSA verse ne olacaktı?” dedi.

Bu nedenle stratejik kurumların ve değerlerin, su da dahil, özele verilmemesi gerektiğini ileri süren Bıçaklı, hükümetin özleştirme konusunda tutum değiştirmediği takdirde çalışma barışının da bozulacağını söyledi.

Devleti iyi yönetmeyen, vaatlerini tutmayan siyasi partilerin seçimleri kaybetmeye mahkum olduğunu, son seçimleri örnek göstererek anlatan Bıçaklı, “yönetenlerden şikayetçi isek değiştireceğiz” dedi.

CESURER

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası Başkanı Çağlayan Cesurer ise, ülkede “kurumların peşkeş çekildiğini ve özelleştirme adına içinin oyulduğunu” iddia etti.

Dairenin iş yapmak için kablosu dahi olmadığını iddia eden Cesurer, “Eğer bir kurumun çalışanlarını başka dairelerde görevlendirirseniz, o kurumun topladığı parayı başka amaçlar için kullanırsanız, kurumun idamesi için yapılması gerekenleri hayata geçirmezseniz elbette ki bu tamamen (özleştirme için) zemin yaratmak içindir “şeklinde konuştu.

Kıb-Tek’in icraatlarına işaret eden Cesurer, “2012 yılında Türkiye Büyükelçisi tarafından batmış olarak nitelenen Kıb-Tek’in 35 megavat santral kurmayı, borçlarını aşağıya çekmeyi başarabildiğini” ifade etti.

Kamu kuruluşlarının en ciddi sorununun “siyasi otoritelerin çiftlik gibi görmesi” olduğunu kaydeden Cesurer, “Tek kurtuluş yolu var o da bu kurumların özerk yapıya kavuşturulmasıdır” dedi.

Cesurer, hükümeti Kıb-Tek ve Telekomünikasyon Dairesi ile ilgili özerkleştirme vaadini yerine getirmeye çağırdı.

CAN

Tel-sen Genel Sekreteri Zafer Can ise, eylemlerinin özelleştirmeye, daireye yatırım yapılmaması konusunda farkındalık yaratmaya yönelik olduğunu söyledi. Can, 4 yıl önce 19 Ocak’ta El-Sen ile özelleştirmeye karşı ortaya koydukları kararlılığın devam ettiğini göstermek için eylemlerine bugün başladıklarının altını çizdi. 
Editör: TE Bilisim