Basınla da paylaşılan raporda, Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası adına dönemin başkanı Sıla Usar İncirli’nin  başvuruda bulunarak,  KKTC Çalıma ve Güvenlik Bakanlığı, Sosyal Sigortalar Dairesi’nin Kıbrıs Türk Serbest Çalışan Hekimler Birliği ile protokol imzalaması neticesinde Birliğin üyesi olmayan hekimlere Sosyal Sigorta Reçetesi vermediğini, bu durumun yasal bir dayanağı olmadığını, böylesi bir uygulamanın tüm hekimleri Kıbrıs Türk Serbest Çalışan Hekimler Birliği üyesi olmaya zorladığını ve sigorta primlerini layıkıyla ödeyen hastaları mağdur ettiğini iddia ederek soruşturma talep ettiğine yer verildi.
Raporda,  73/2007 sayılı Sosyal Güvenlik Yasasının amacının , kısa ve uzun vadeli sigorta kolları bakımından kişileri, sosyal sigorta riskleri karşısında güvence altına almak, bu sigorta kollarından yararlanacak kişileri ve sağlanacak sosyal sigorta haklarını, bu haklardan yararlanma koşullarını, sosyal güvenlik finansman ve karşılanma yöntemlerini belirlemek, sosyal güvenliğin işleyişi ile ilgili usul ve esasları düzenlemek olduğuna dikkat çekilerek, Kıbrıs Türk Sosyal Sigortalar Yasası tahtında iş kazalarıyla meslek hastalıkları, hastalık, işsizlik, analık, malullük, yaşlılık, evlenme, ölüm hallerinde Sosyal Sigorta yardımlarının sağlandığı ifade edildi.

Raporda,  16/1976 sayılı Kıbrıs Türk Sosyal Sigortalar Yasası’nın İdare Meclisinin Görev ve Yetkilerini düzenleyen 144’üncü maddesinin İdare Meclisi’ne sözleşme yapma yetkisi verdiğine dikkat çekilerek, “ Bununla birlikte 73/2007 sayılı Sosyal Güvenlik Yasası’nın 121’inci maddesi sözleşme yapma yetkisini Yönetim Kuruluna vermektedir. Şöyle ki, mezkur Yasa maddesi uyarınca Yönetim Kurulu kendisine ve Kuruma verilmiş bulunan görevleri yerine getirebilmek için, yurt içinde veya yurtdışında yataklı veya yataksız sağlık kuruluşları, hekim, eczacı ve diğer gerçek veya tüzel kişiler ile sözleşme yapma yetkisi verildiği açıkça görülmektedir. Ancak bu yetki tahtında Sosyal Sigortalar Dairesi herhangi bir Yasaya aykırı sözleşme yapamaz.” Görüşüne yer verildi.


Raporda, yasa maddesi uyarınca  KKTC’de hekimlik hizmeti verebilmek için Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği’ne kayıt zorunluluğu bulunduğu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde hekimlik hizmeti verebilmek için Kıbrıs Türk Serbest Çalışan Hekimler Birliği’ne üye olmak için yasal bir zorunluluk olmadığı,  ve/veya böyle bir mevzuat bulunmadığı vurgulandı.
Raporda şu ifadelere yer verildi.

“ Bu noktadan hareketle, Sosyal Sigortalar Dairesi İdare Meclisi’nin 11 Eylül 2008 ve 15 Ekim 2010 tarihlerinde Kıbrıs Türk Serbest Çalışan Hekimler Birliği ile imzalanan sözleşmenin 3’üncü maddesinde yer alan “Sözleşme imzalayan hekimin dairemiz sigortalısı olup prim borcunun bulunmaması ve Kıbrıs Türk Serbest Çalışan Hekimler Birliği üyesi olması koşuldur” ibaresi Kıbrıs Türk Tabipler Birliği Yasası’na aykırı idi veya Sosyal Sigortalar Dairesi tarafından yapılan bu uygulama hatalı idi.

 Dairemiz tarafından başlatılan soruşturma neticesinde KKTC Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Sosyal Sigortalar Dairesi uyarılarımızı dikkate alarak daha önceki uygulamalarda serbest çalışan hekimlerin zorunlu olarak Kıbrıs Türk Serbest Çalışan Hekimler Birliği’ne üye olmaları gerektiği hususunu ve keza Sosyal Sigortalar Dairesi nezdinde imzalanan sözleşmede yer alan söz konusu yasadışı ibareleri düzelterek ve/veya söz konusu ibareleri Sözleşmeden kaldırarak Ek-2’de yer alan yeni sözleşmeyi yürürlüğe koymuştur.

 Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Dairesi, hataların düzeltilmesi ve tekrarlanmaması doğrultusunda idareye yol gösterici ve idareyi ikna edici rol oynamakta bireylerin temel hak ve özgürlüklerinin korunması ve idarenin eylem, işlem ve tutumlarının hukuka uygunluğunun sağlanmasını amaçlamaktadır. Bu amaçlar doğrultusunda yapılan soruşturmalar, yargının iş yükünün hafifletilmesi, idari yönetimin ve memurların iyileştirilmesi gibi olumlu sonuçlar doğurmaktadır. Ombudsmanın ihlalleri gidermede rol oynaması idare ve bireyler arasında güven ilişkisinin kurulması ve pekiştirilmesinde de fayda sağlamaktadır.

İdare yaptığı işlemlerde, yasal zorunluluk olmayan bir eylemin yapılmasını sözleşme hükümlerine şart olarak koymak suretiyle, bireyleri bir birliğe üye olup aidat vermeye zorlayamaz. Bu bağlamda,  Sosyal Sigortalar Dairesi’nin yapılan hatayı düzeltmesi denetimin idari işlemlerdeki önemini bir kere daha göstermiştir. Ayrıca Sosyal Sigortalar Dairesinin uyarılarımızı dikkate alan yapıcı davranışlarının da diğer idari birimlere örnek teşkil etmesi açısından önemlidir.”

Editör: TE Bilisim