Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin “harita ve rakamlar en son konuşulacak” ilkesini anımsatan Ertuğ, “Biz buna bağlıyız. Bunun üzerine haritayı getirmekten kaçınan Rum tarafı, bu kez ona benzer, o değerde, başka bir yönteme başvurarak köy, yerleşim yeri ve bölge isimleri zikretti. Bir anlamda Kıbrıs Rum tarafı sözlü bir haritayı masaya koymuş oluyor. Ama bu, Kıbrıs Türk tarafı bunu benimsedi veya almayı kabul etti anlamına gelmiyor” diye konuştu.

Cumhurbaşkanlığı Basın Bürosu’ndan verilen bilgiye göre, Ertuğ TRT Avaz’ın canlı yayınına katılarak Kıbrıs sorunu ve BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin adaya gerçekleştireceği ziyaret konusundaki soruları yanıtladı.

Eide’nin liderlerle yapacağı görüşmelere işaret edilmesi üzerine Ertuğ, Kıbrıs Türk tarafı olarak, Rum liderliğinin suni bahanelerle kalktığı masaya geri dönmesini beklediklerini ifade etti

Osman Ertuğ, “Eide’den beklentimiz, Kıbrıs Rum tarafının masadan kalkmak için yarattığı suni bahaneleri ortadan kaldırmak için yardımcı olmasıdır ve Rumların masaya dönmesidir” diyerek bunun da ön koşulsuz olması gerektiğini vurguladı.

“ORTAYA KONAN BAHANELER SUDAN BAHANELER…”

Ertuğ, “Eide sizce ne kadar başarılı olacaktır” şeklindeki soruyu, Kıbrıs Türk tarafının elinden gelen yardım ve işbirliği ruhunu göstermeye devam edeceğini belirterek yanıtladı.

Rum tarafının masaya oturmamakta kararlı olması halinde yapacak bir şeyin olamayacağını söyleyen Ertuğ, “Kendileri ayrıldı, kendilerinin dönmesi gerekir. Yalnız ortaya konan bahaneler sudan bahanelerdir” dedi

“BARBAROS’UN FAALİYET ALANI ONLARIN FAALİYET ALANINA GİRMİYOR”

Akdeniz’in sularının daha fazla ısınmaya ihtiyacı olmadığına işaret eden Ertuğ, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bölgede Türk gemileri varmış. Kimin gemileri yok ki? Türk gemileri uluslararası sulardadır. Araştırma gemisi Barbaros, onların faaliyet alanıyla örtüşmemektir. Bu konuda yayınlanan Navtex diye anılan seyrüsefer bildirimi onlarınkiyle örtüşmüyor.

Biz bu tek taraflı girişimlerinden vazgeçmelerini önerdik ve bu önerimiz hala geçerlidir. Rumların bu davranışı kurmaya çalıştığımız ortaklık ruhuna aykırıdır. Biz ortak bir gelecek adına bu işi gelin birlikte yapalım diyoruz.”

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in iç politikada yaşadığı sıkıntıları aşmak için suni gerginliği kullanıyor olabileceğinin altını çizen Sözcü Osman Ertuğ, uluslararası alanda da başlatılan kampanyanın, masadan çekilmelerini örtbas etmek için olduğunu söyledi.

Rumların tanınmış bir ülke olmanın avantajlarını kullanarak Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafı aleyhine propaganda yapmaya çalıştıklarını anlatan Ertuğ, “Ama bekledikleri tepkiyi de dünyadan göremediler” dedi.

“SORUN VARSA DİYALOGLA ÇÖZÜLÜR”

“BM’nin bu sefer farklı bir tavır takınıp takınmadığını söylemek mümkün mü?” şeklindeki soruya ise Ertuğ şu yanıtı verdi:

“BM’ye, iki tarafı masaya çağırmak yerine, Kıbrıs Rum tarafını çağırması gerektiğini söylüyoruz, çünkü Kıbrıs Türk tarafı zaten masadadır. İngiltere’nin Başbakan düzeyinde yaptığı açıklama bizce son derece anlamlıdır. Kıbrıs sorunu çözümlenmeden tüm Kıbrıs’ın münhasır ekonomik bölgesinden bahsetmek mümkün mü? Bizce dünyadan böyle tepkiler geldiği sürece Rumları daha yapıcı ve ılımlı davranmaya sevk edebilir. Ama diğer taraftan maalesef bazı ülkeler tek tarafı olarak Rumlarla anlaşmalar imzalıyor, tatbikatlar yapıyor. Ne büyük çelişkidir ki, Türk gemilerinden şikayet eden Kıbrıs Rum tarafı, örneğin İsrail ile denizde ve havada tatbikat yapmaktan çekinmiyor. Sayın Anastasaiadis’in tutumu sürdürülebilir bir tutum değildir. Eğer bir sorun varsa bunu çözmenin yolu diyalogdur.”

HARİTA KONUSU

Son günlerde kamuoyunda tartışılan harita konusunun sorulması üzerine Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Osman Ertuğ, Kıbrıs Rum tarafının baştan beri, “biz 100 bin insanımızın verilecek topraklara geri dönmesini öneriyoruz, 60 bin kişinin de Kıbrıs Türk tarafına kalacak toprağa dönmesini istiyoruz” dediğini belirtti.

Kıbrıs Rum tarafının elinde harita bulunduğunu ve bunu masaya getirme çabasında olduklarından emin olduğunu söyleyen Osman Ertuğ şöyle devam etti:

“Ne oldu? Sayın Cumhurbaşkanımızın dirayetli duruşuyla bunu masaya getiremediler. Genel Sekreterin ilgili raporlarında harita ve rakamların en son konuşulacak konular olduğu kayıt altındadır. Biz buna bağlıyız. Bunun üzerine haritayı getirmekten kaçınan Rum tarafı, bu kez ona benzer, o değerde, başka bir yönteme başvurarak köy, yerleşim yeri ve bölge isimleri zikretti. Bir anlamda Kıbrıs Rum tarafı sözlü bir haritayı masaya koymuş oluyor. Ama bu, Kıbrıs Türk tarafı bunu benimsedi veya almayı kabul etti anlamına gelmiyor.”

Editör: TE Bilisim