Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Şefik açıklamaları ile ülke yargı sisteminin sorunlarına bir kez daha dikkat çekti.

Her Adli yıl açılışında Yargının sorunları, artan ceza davaları ve nedenleri, uzayan davalar, Mahkemelerin fiziki altyapı sorunları ve insan gücü yetersizliğine dair ortaya konan tespitlere dair Hükümetlerin kayıtsızlığı, yargı içerisinde sessiz bir çığlığı içten içe büyütmekte.

Adli yıl açılışlarında Yüksek Mahkeme Başkanları tarafından yıllardır üstüne basa basa vurgulanan, ortaya konan sorunlar ve yapılan eleştiriler alt alta yazılırsa Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Şefik’in uyarıları, kanayan bir yaraya parmak basmaktan öte geleceğe yönelik ciddi tehlikelere de işaret etmekte.

Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Şefik’in açıklamaları, yargı sistemi ve mahkemelerin yaşadığı sorunlardan öte bürokratik yapının sürdürebilirliğine dair önemli uyarıları da içermekte.

Kamu reformu ve devlet görevinde liyakatın önemine bir kez daha vurgu yapan Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Şefik’in mahkeme kadrolarının bir erken genel seçimin üstesinden gelemeyeceğini itiraf etmesi ise yargıda yaşanan sorunların boyutunu gözler önüne sermekte.

Kamu görevlileri yasasında ciddi düzenlemelere gidilmediği takdirde Devlet kamu yönetiminin düzelemeyeceğinin altını çizmesi ise bu gerçeğin neden gelmiş geçmiş tüm Hükümetler ve muhalefet tarafından görülmediğinin veya görülmek istenmediğinin sorusunu da beraberinde getiriyor.

Kıbrıs Türk halkının Devlet ile yargı sistemine karşı güven ve inancını kaybetmemesi yanında kamu vicdanında bir yara açılmaması adına da Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Şefik’in kullandığı dil ve yapıcı mesajlar bir yana, yargı sistemi ve mahkemelerin yaşadığı sorunların ciddi boyutunu da ortaya koymakta.

Ülkedeki sorunlara kalıcı çözümler üretme becerisi gösteremeyen ve protokol konuşmalarının ötesine geçemeyen politikacıların yapamadıklarından dolayı Yargı sistemi bugün kendi iç sorunları ile boğuşurken, görevini Devletçi duruşundan, toplumsal hak ve özgürlüklerine dair ilkelerinden, adalet ile hukuktan yana ortaya koyduğu sarsılmaz irade ile sürdürürken Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Şefik’in açıklamaları kulakları sağır eden sessiz bir çığlık, değil de nedir?

Kamu vicdanı ve toplumsal hafızada en güvenilir kurumların başında gelen ülke mahkemeleri ve yargı sisteminin sorunlarla boğuşan içler acısı durumunun acı bir itirafı aslında, olası erken bir genel seçimde mahkeme kadrolarının yetersiz kalacak olmasının Yüksek Mahkeme Başkanı tarafından dile getirilmesi.

Erken bir genel seçim durumunda ülke mahkemelerinin üzerine düşen görevi yapamayacağının ifade edilmesi yargı sisteminin yaşadığı sorunlardan dolayı geldiği noktanın bir acı itirafı değil de nedir?

Ve böylesi bir nedenden olası bir erken genel seçimin gerçekleşememesi, yargı sistemi ve mahkemelerden öte Devletin içler acısı durumunu gözler önüne sermiyor mu?

Her Adli yıl açılışında dikkat çekilen sorunlar, yapılan uyarılar, ortaya konan kamu ve toplumsal hakları koruyan yapıcı eleştireler yanında Yargının kendi içinde yaşadığı fiziki altyapı, insan gücü yetersizlikleri yanında Hakim ve Savcı kadrolarında gelenek ile gençleşme arasında ortaya çıkan boşluk gibi tüm sorunlar karşısında Yasama gücünü elinde tutanların, seçim ile halk iradesini Meclis çatısı altında temsil edenlerin hala sessiz kalmaları kamu vicdanında yargılanırken, Kıbrıs Türk halkı Cumhuriyet meclisinden, sorunlara dair kayıtsızlığın ve çözüm iradesinin ortaya konmamasının ülkenin son kalesi yargının duvarlarında çatlamalar yapmaya başladığını,  göz ardı edilemeyecek bir tehlikeyi de büyüttüğünü görmesini ve yargının sessiz çığlığına kulak vermesini beklemekte.

Yargı sistemine ve mahkemelere güvenin ve bağlılığın kamusal düzeyde erozyona uğraması ile karşı karşıya bugün Kıbrıs Türk toplumu.

Ve adalete güvenin kaybolduğu coğrafyalarda, herkesin kendi adaletini sağlama güdüsü ile hareket ettiği bir toplumun geleceğinin nasıl olacağını düşünmek hepimizin görevi, en çok da Hükümeti ve muhalefeti ile Cumhuriyet meclisinin.

Ve unutulmamalı ki bu topraklara ve adaletine güven duymayacak yeni kuşakların gidecek başka bir ülkesi yok.

Editör: TE Bilisim