2. Cumhurbaşkanı Talat’ın ofisinden yapılan açıklamaya göre, Talat, bir televizyon programına katılarak, gündemdeki konuları değerlendirdi.

Seçim organizasyonunu Rum yetkililerin yaptığına dikkat çeken Talat, söz konusu seçimde bir tek Kıbrıslı Türkün bile organizasyonda yer almadığını belirtti. Talat, bu seçime katılan ve oy kullanan bütün Kıbrıslı Türklerin çeşitli gerekçelerle, iyi niyetle, ya barışa yardımcı olmak, ya Kıbrıslı Türklerin haklarına sahip çıkmak ya da Kıbrıslı Türkleri AP'ye taşımak adına hareket ettiklerini söyledi.

“SİYASİ EŞİTLİK”

Talat, “En azından bu yüzyılın gerçeğinde, Kıbrıs’ta iki tane etnik kökeni farklı toplum bulunması ve nüfuslarının da dörde bir oranında olması, ayrıca etnik kökenli Kıbrıs sorununun henüz devam etmesi nedeniyle bu seçimlerde herhangi bir Kıbrıslı Türk'ün AP'ye seçilemeyeceğini bilmek için alim olmaya gerek yok” diye konuştu.

“Bu akıllara zarar hayale kapılmadığımız için siyasi eşitliği olmazsa olmaz ilke edindik” diyen Talat, "Siyasi eşitlik, sayısal değil, ama etkin katılım demektir, -AP dahil- tüm kurumlarda yer almanın güvence altına alınması demektir; bu da Kıbrıslı Türklerin kendi temsilcilerini seçmesi anlamına gelir" şeklinde konuştu.

Bu seçimlerin felsefesiyle çözümün ve siyasi eşitliğin örtüşmediğini söyleyen Talat, aday olan ve oy kullanan Kıbrıslı Türklerin bu davranışının siyasi eşitliğin ille de gerekli olup olmadığı hususunda kuşku yaratılmasına yol açabileceği nedeniyle olaya karşı çıkılmasının ‘son derece meşru olduğunun’ anlaşılması gerektiğini kaydetti.

Talat, “Tümüyle Rum tarafının organize ettiği, sandıkların tümünün güneyde olduğu, bir tek Kıbrıslı Türkün gözlemci olarak bile olsa yer almadığı, bu nedenle de asla meşru sayılamayacak bu seçimlerde bazı Kıbrıslı Türklerin yer alması, iyi niyetli değerlendirmelerden kaynaklansa da yanlış olmuştur" dedi.

Basının da aydınlatıcı olmadığını, sadece seçimlere katılma propagandasının yapıldığını söyleyen Talat, hemen hiçbir gazetede bilgilendirme yönünde yayın yapılmadığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun, AP seçimleri konusundaki tavrını da eleştiren Talat, halkı bilgilendirme yönünde mesaj vermediğini iddia etti.

Talat, “Bu işler, sürecin en son gününde, bana ne, beni ilgilendirmez, bu seçim Rumların seçimidir, demekle olmaz” dedi.

Talat, sözlerine şöyle devam etti:

“Güneydeki AP seçimleri siyasi romantizmin, yani ‘Kıbrıslı Türkler birlikte hareket ederse iki milletvekilimizi AP’ye sokarız’, ‘Kıbrıslı Türklerle Rumlar birlikte tek kişi tek oy prensibiyle tarihi bir iş başaracaklar’, hayalinin çöküşüne yol açtı, geriye bir flüt sesi ile keman sesinin sedası kaldı”

Talat, “İlle de siyasi eşitlik” dedi.

BIDEN’IN ZİYARETİ

ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın adaya gelişinin Anastasiades’in daveti üzerine gerçekleştiğine dikkat çeken Talat, “Bu nedenle bu ziyaretten eşitlik beklenmesi doğru değil” dedi.

Talat, Biden’ın Larnaka havaalanına geldiğinde “Biz bir tek devlet tanıyoruz, o da Kıbrıs Cumhuriyetidir” demesinin rahatsız edici olduğunu kaydetti. Talat, “Bu bilinen husus, Rum tarafının baskısına boyun eğildiğini gösterirken benim gözümde Biden’ı belirsizleştirdi” diye konuştu.

ABD Başkan Yardımcısının, girişte basına el sıkışma görüntüsü vermemesi ya da bayrak tartışması gibi konuların “anlaşılmaz olduğunu ve bunları çocukça bulduğunu” kaydeden Talat, “Olanları ABD’ye yakıştıramadım” dedi.

Talat, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun, Biden ile görüşmesine Dışişleri Bakanı Özdil Nami’yi dahil etmemesini de eleştirdi.

MARAŞ KONUSU

Başka bir soru üzerine Maraş konusunu değerlendiren Talat, diplomatlardan aldığı bilgiye göre, bu konunun Biden’ın adaya gelmesinden önce tartışıldığını ve ABD’nin, güven yaratma amaçlı olarak, Maraş ve Kıbrıs Türk limanlarında araştırma yapılmasını istediğini söyledi.

Talat, çözümsüzlük koşullarının devam ettiği şartlarda, tarafların kendi tezlerini ortaya koymaları ve ısrarları nedeniyle bu girişimin başarılı olamadığını, bu başarısızlığın Maraş konusunun zorluğunu bir kez daha ortaya koyduğunu ifade etti.

Talat, bayraklı kapıdan geçmeme, sembollerin olduğu mekanda görüşmeme, el sıkışarak görüntü vermeme, görüşmeden sonra süratle uzaklaşma gibi hususlarının ilişkileri belirlediği şartlarda, Maraş’ın ele alınmasının bile mümkün olamadığını belirtti.

“GÜVENSİZLİK YAŞANIYOR”

Başka bir soru üzerine Talat, esas sorunun güvensizlik olduğunu söyleyerek “Ne Rum lider ne de Türk lider birbirinin çözüm istediğine güveniyor” dedi.

Talat, güvensizliğin belli ölçüde halklar düzeyinde de var olduğunu, bunun çok önemli bir sıkıntı olduğunu kaydetti.
Editör: TE Bilisim