CTP-BG Genel Sekreteri Asım Akansoy, Kıbrıs Sorunu’nda bugüne kadar varılmış mutabakatların ışığında bir çözüm olması gerektiğini ifade ederek siyasi iradenin karar verme aşamasına gelindiğini söyledi. Kıbrıs TV’de yayınlanan Aslı Elder’in sunduğu ‘Haber Dosyası’ isimli programa katılarak değerlendirmelerde bulunan CTP-BG Genel Sekreteri Mağusa milletvekili Asım Akansoy, Kıbrıs konusunda son günlerde yaşanan hareketliliğin umut verici olduğunu ve özel temsilcilerin birlikte Türkiye ve Yunanistan’a giderek görüşmeler yapacak olmasının olumlu gelişmeler olduğunu belirtti.
NEW YORK TEMASLARI VE KIBRIS SORUNU
Rum lider Anastasiadis’in seçimi kazandığı günden beri Ekim-Kasım gibi müzakerelerin başlayacağı konusunda beklentileri olduğunu vurgulayan Akansoy, New York’tan döndükten sonra görüşme zemini oluşturmak için BM Genel Sekreteri Ban ki Moon’un Kıbrıs Özel Danışmanı Downer’ın ciddi girişimleri olacağını söyledi. Sürecin nasıl başlayacağına dair görüş birliği sağlanmadığına da dikkat çeken Akansoy, her iki liderin özel temsilcilerinin Yunanistan ve Türkiye’ye ziyaret yapacak olmasının önemli bir konu olduğunu ifade etti. “Türkiye’nin elbette Kıbrıslı Türkleri göz ardı ederek Rum temsilciyle görüşme yapmasının mümkün olmadığını biliyoruz. Türkiye’nin bu konuda duruşu nettir. Bu tür görüşmelerde hassas olduğumuz tek konu Kıbrıs Türk halkının varlığının ve temsiliyetinin gözetilmesidir” diyen Akansoy, her türlü görüşmenin yapılması konusunda hiçbir sıkıntı duymadıklarını ancak bu platformlarda temsilcilerimizin yer alması gerektiğini vurguladı.
KONUŞULMADIK ŞEY KALMADI ŞİMDİ CESARET ZAMANI
Downer’ın açıklamalarının çok kısa sürede bu işin çözüleceği yönünde olduğuna dikkat çeken Genel Sekreter Akansoy, çözümün bundan önce yapılan tüm görüşmelere varılan mutabakatlar üzerinden inşa edileceğini vurguladı. Akansoy sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Aslında yapılacak çok fazla yapacak bir şey kalmadı. Sıfırdan başlama gibi bir görüş ortaya çıkarsa bir yere varmak mümkün değil. Geçmiş Toplum Liderleri bu konuda çok ciddi çalışmalar yaptı. Siyasi iradenin karar verme aşamasına gelinmiştir. Cesaretle ve kararlılıkla oturup karar verilecek, sorun çözülecektir. İş bu noktaya gelmiştir. Konuşulmadık hiçbir şey kalmamıştır.”
MARAŞ MÜZAKERE MASASININ KONUSU
“Maraş konusu müzakerelerin başlayacağı bu aşamada bütünlüklü çözümün parçasıdır” diyen Aksansoy, müzakerelerin yeniden başlayacağı bir süreçte Maraş konusunu ayrı bir gündem olarak ele almanın mümkün olmadığını söyledi. Bunun Kıbrıs Sorunu’nu çözmekten de zor bir konu olduğunu ifade eden Akansoy, Maraş konusunun kendi başına egemenlik, ekonomi, uluslar arası hukuk ve güvenlik konusu olduğunu kaydetti. Akansoy, “Maraş’ın açılması motivasyon ve ortak bir yaşama alanı yaratma adına gerekli ise öncelik olarak değerlendirilebilir. Rumları teşvik edici bir unsur olarak ele alınabilir. Ama Ekim-Kasım gibi müzakerelere başlayacağımızı konuşuyorsak bu konu elbette müzakere masasının konusudur” dedi.
MEKTUP KONUSU
TC Yardım Heyeti’ne, 2013-2015 Ekonomik Protokolü ile ilgili hükümet tarafından gönderilen mektupla ilgili soruyu yanıtlayan Akansoy, bu konunun neden bu kadar tartışma yarattığını anlamadığını söyleyerek Başbakanla görüştüğünü ve mektubun teknik adamlar arasında yazıldığını ve protokolde yer alan bazı maddelerle ilgili görüşme talebi olduğunu vurguladı. Protokolle ilgili bazı hassasiyetler ve öncelikler olduğunu vurgulayan Akansoy sözlerini şöyle tamamladı:
“Protokolle ilgili rahatsızlıklarımızı çok kez dile getirdik ve sözlerimizin arkasındayız. Bizim için önemli olan hükümet programı ve hükümet protokolüdür. Bunu hayata geçirmek için her şeyi yapacağız. Bunlar hükümetler arası ilişkilerde her zaman olabilecek yazışmalardır. Bunu olağanüstü bir şeymiş gibi lanse etmek doğru değil. Birçok alanda sıkıntımız var ve biz bunları ortadan kaldırmaya çalışmalı, enerjimizi buna harcamalıyız. Esas olan hükümet programıdır ve biz bunun takipçisiyiz. Endişeye mahal yok ama elbette ki normalleşme süreci zor ve sıkıntılı bir dönem olacak.”

Editör: TE Bilisim