Günümüz çağdaş demokrasilerinin en önemli özelliği devletin ve yöneticilerin şeffaf ve denetlenebilir olmasıdır. Bu nedenle seçimle işbaşına gelen ve halkın temsilcisi statüsünde bulunan milletvekillerinin kamuoyu karşısında özellikle mali yönden kapalı bir görünüm arz etmemesi gerekir.

Uzun bir meclis içi çalışmanın ardından anayasayı değiştirme yeter sayısına ulaşan DP-UG, CTP ve TDP temsilcilerinin imzalarıyla halkın önüne 17 Nisan 2014 tarihinde bir anayasa değişiklik önerisi getirilmiştir.

Bu değişiklik önerileri içerisinde yer alan ve hukuk devleti anlayışını pekiştirecek önemli bir yeniliğin Haziran ayında meclisteki oylama esnasında yok edildiğini üzülerek görmekteyiz.

3 siyasi partinin onayıyla halkın görüşüne sunulan ve övünülerek kamuoyuna duyurulan yeniliklerden biri “milletvekillerinin servet beyanlarının resmi gazetede yayınlanarak kamuoyunun bilgisine getirileceği” hususuydu. Anayasanın 81(3) madde fıkrasında milletvekillerinin hem kendilerine ait hem de eş ve çocuklarına ait para dahil tüm mal varlıklarını yemin etmeden önce sunmaları bir mecburiyet olarak getirilmiş ve en önemlisi de bu servet beyanlarının resmi gazetede yayımlanarak kamuoyunun bilgisine getirileceği düzenlenmişti.

Halkın kendisini temsil edenlerin mali portresini görebilmesi, sırasında vekilini denetleyebilmesi ve olası yolsuzluklar açısından ise hesap verilebilirlik açısından çok önemli bir düzenleme olan servet beyanlarının “resmi gazetede yayınlanması” hususu her ne olmuşsa son dakikada değişiklikler içerisinden çıkartılmıştır.

Hukukun üstünlüğü ve demokrasi ilkeleri açısından ilerici bir adımın mecliste kapalı istişareler ve sonrasında değişiklik önerilerinden çıkartılmış olmasının halka izahı yapılabilmiş değildir.

Bu düzenlemenin çıkartılmasıyla milletvekillerinin ve aile üyelerinin servet beyanlarının gizli kalması sağlanmış ve bir yerde halkın bu konuda bilgi edinmesinin önüne geçilmiştir. Mecliste UBP’nin de katılmasıyla oybirliği ile tüm milletvekilleri servetlerinin halk tarafından öğrenilmesini istememişlerdir. Bu anayasal değişiklik mecliste önemli sayıda milletvekilini müthiş şekilde rahatsız ve tedirgin etmiş olmalıdır ki son anda değişiklikler içerisinden çıkartılma ihtiyacı vasıl olmuştur.

Meclis tatilinin 1 ay kısaltılmasını ön plana çıkartan meclis içi partiler nedense bu konuda herhangi bir açıklama yapmaktan kaçınmaktadırlar. Değişiklik metninde önce varolan bu çağdaş düzenlemenin oylama esnasında buharlaşmasının altında ne yattığının halka açıklanması gerekmektedir.

Kendisini seçen halktan servetlerini gizleme peşinde olan vekillerin veya partilerin kimler olduğu bilinmelidir. Büyük övgülerle önümüze gelen bu yenilik neden, nasıl ve kimlerin etkisiyle değişiklikler içerisinden aniden çıkartılmıştır? Servet beyanlarının resmi gazetede yayımlanmasına önce evet sonra hayır denmesinin arkasında yatan gerçekler nedir? Mecliste servet beyanlarının halk tarafından öğrenilmesini istemeyenler kimlerdir? Kimler servetini seçmeninden kaçırmak ve gizli tutmak gayreti içerisindedir?

Anayasa değişiklik mimarlarının bu konuda topluma doyurucu bir açıklama yapma borcu vardır.



HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ HAREKETİ
(a). Av. Barış Mamalı - Başkan


ÖNCEKİ DÜZENLEME

“Milletvekilleri İçtüzükte belirlenecek kurallara uygun biçimde, kendilerinin, eşlerinin ve velayetleri altındaki çocuklarının mal ve para varlığına ilişkin yazılı servet beyanlarını vermedikçe ant içmelerine izin verilmez. Milletvekilleri, görev sürelerinin sonunda, İçtüzükte belirlenen zamanda, göreve başlamadan önce izledikleri yönteme uygun olarak, yeniden yazılı servet beyanı vermek zorundadırlar. Bu yükümlülüğü yerine getirmeyenler ve yalan beyanda bulunduğu Yüksek Seçim Kurulu tarafından tespit edilenler yeniden milletvekili adayı olamazlar. Servet beyanları, Meclis Başkanlığı’nca, Resmi Gazete’de yayınlanmak suretiyle kamuoyunun bilgisine sunulur.”

 SONRAKİ DÜZENLEME
“Milletvekilleri İçtüzükte belirlenecek kurallara uygun biçimde, kendilerinin, eşlerinin ve velayetleri altındaki çocuklarının mal ve para varlığına ilişkin yazılı servet beyanlarını vermedikçe ant içmelerine izin verilmez. Milletvekilleri, görev sürelerinin sonunda, İçtüzükte belirlenen zamanda, göreve başlamadan önce izledikleri yönteme uygun olarak, yeniden yazılı servet beyanı vermek zorundadırlar. Bu yükümlülüğü yerine getirmeyenler ve yalan beyanda bulunduğu Yüksek Seçim Kurulu tarafından tespit edilenler yeniden milletvekili adayı olamazlar”
Editör: TE Bilisim