İncirli'nin "Zeka ve hırs' başlıklı yazısı şöyle:
"CTP’nin yayın organında, “bu seçimin mağlupları arasında, KADEM, KIBRIS Gazetesi, Reşat Akar ve Serhat İncirli de var” diye bir yorum yapıldı…
Sorry ama ben artık ciddi zeka geriliğinden şüphelenmeye başlayacağım…
KADEM’in, KIBRIS’ın, Sayın Akar’ın ya da Muharrem Faiz Hocanın avukatlığına soyunma gibi bir niyetim yok…
Geçen gün yazdım; bir daha yazayım: Kamuoyu araştırmasının yapıldığı tarih açıktır… (Mart’ın ikinci ve üçüncü haftası)…
Kamuoyu araştırmasının yapıldığı tarihten çok kısa bir süre önce (şubat sonu) adaylığı açıklanan UBP adayı, seçimin yapıldığı tarihe kadarki sürede oylarını artırmıştır; DP adayı da aynı oranda gerilemiştir…
CTP’nin yayın organındaki “propaganda meraklısı arkadaş”, KADEM’in, DP oylarını yönlendirme gibi bir maksatla anket yaptığına inanıyorsa; o zaman, aynı şirketin kendileri için yaptığı; örneğin “en çok okunan gazete eki bizim ekimizdir” sonucunu çıkardığı anket için ne diyor?
Bu saçma ve gerçekten zeka sorgulaması gerektiren tartışmadan uzaklaşmak lazım…
KIBRIS, bu seçimde her hangi bir adayı desteklemedi… Eşit durdu. Eşit durmak için de özel çaba harcamadı… Bu son dört yıldır var olan bir tavırdır…
Bu tavrı en iyi bilenler arasında Özkan Yorgancıoğlu ve Kadri Fellahoğlu da vardır…
Şu konu çok açıktır ki; CTP zafer kazanmamıştır… CTP’nin zafer kazandığı iddiası komiktir. CTP, seçim kazanmıştır ama zafer yoktur. Kabul etmek lazım ki sonuç elbette büyük bir başarıdır…
Haaa KIBRIS Gazetesi’nin bu konudaki gücünü mü sınamak istiyorsunuz?
Lütfen be arkadaşlar; ama lütfen uğraşmayın bu konuyla…
Çünkü hellim dosyası, gübre dosyası, ihaleler, eski kitaplar – defterler bizim kütüphanede duruyor… Tozlu halde!
Yani; KIBRIS’ın amacı, şu ya da bu adayın kazanması olsaydı; şuna ya da buna oyları yönlendirme gibi bir çaba içine girseydi; kütüphaneye “tık” diye dokunmak yetmez miydi?
Eskimiş ve ciddi zeka sıkıntısı gerektiren tavırlardan hala vazgeçmeyenler olduğunu görmek beni üzüyor.
CTP, propaganda dönemini parti olarak çok iyi kullandı. Geçen seçime göre sadece 29 adet daha fazla oy aldı ve UBP ile DP adaylarının önünde seçimi birinci sırada bitirdi. Olay budur…
“KIBRIS da kaybetti, Akar da İncirli de” diye yorum yapmak; Recep İvedik’in marka gülüşünü gerektirecek bir yorumdur.
Bir kere; kendi adıma konuşayım, özellikle sabah sunuculuğunu yaptığım televizyon programlarında “tarafsız” ve dengeli olmak için yoğun çaba harcasam da, konuk olduğum programlarda açık bir şekilde, YKP ve Baraka adaylarına destek verdim.
Bunun sebebini de açıkladım; “mevcut düzene ve düzen partilerine ders verilmesi gerektiği” dedim.
Boykot çağrısı da yaptım… Bunun sebebini de verdim; “düzen ve düzen partilerine ders” dedim.
KIBRIS Gazetesi’nde veya KIBRIS TV’de, bu kurumların hiç bir elemanının “şu adaya oy verin” dediğine de gerek görevim gereği gerekse bir izleyici ve okuyucu olarak tanık olmadım.
Açıkçası, bir Lefkoşalı olan Reşat Akar’ın kime oy verdiğini de ben ve arkadaşlarım çok da merak ettik.
Farklı bakış açıları; farklı yorumlar getirebilir…
Örneğin, Baraka desteğiyle bağımsız olarak seçime giren Merter Refikoğlu arkadaşın bin 500’e yakın oy alması; heyecan vericidir.
YKP’nin meclis üyeliğinde aldığı oy oranı yüzde 3,5’tir ve muhteşem bir sevinç sebebidir. Demek ki bu ülkede hala, bu ülkenin özüne ve gerçek ilericiliğe sahip çıkanlar varmış… Ne mutlu!
Bu seçimi kaybedenler, DP, UBP ve TDP’dir…
Ama kimse her üç partinin adaylarının da kaybettiği yorumunu yapamaz…
Hüdaoğlu TDP’nin, Arabacıoğlu DP’nin ve Sertoğlu da UBP’nin almasını beklediğimiz oydan çok daha fazla oy almıştır…
Nereden baktığınız önemli…
Beni en çok sevindiren; olası bir “referandumda”, yüzde 55 garanti “sol taraf” bulunması durumudur mesela…
Ama çok eskide kalmış; çok ilkel ve “ciddi anlamda hırs kokan zeka sorunlu yorumlar” dan vazgeçilmediği; beni üzen bir noktadır…
Hırs her zaman iyi bir şey değildir… Ne zaman iyi bir şeydir?
Daha iyiye ulaşmak için sergilendiği zaman! Bilmem anlatabildim mi?"
(KIBRIS)
Editör: TE Bilisim