1964 yılının Ocak ayında Rumlar tarafından tutuklu bulunduğu sırada yapılan ağır işkenceler sonucu aldığı ölümcül yaraların tedavisi amacıyla kaldırıldığı Türkiye'nin Mersin şehrinde, 4 Haziran 1964 tarihinde şehit olan Şevket Mustafa Gürsoy’un naaşı, Dışişleri Bakanlığı’nın girişimleri ve ailesinin talebiyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne getirildi. 
Cenazeye, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Başbakan Hamza Ersan Saner, TC Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, KTBK Komutanı Tümgeneral Sezai Öztürk, GKK Komutanı Tümgeneral Zorlu Topaloğlu, bazı siyasiler, askeri erkan, üst düzey yetkililer, dernek temsilcileri ve ailesi katıldı. 
Cenazede kısa bir konuşma yapan Şehit Şevket Mustafa Gürsoy’un oğlu Mustafa Gürsoy, babasının 1963-1964 olaylarında ağır yaralanarak tedavi gördüğü Mersin’de hayatını kaybederek oraya defnedildiğini anımsatarak, babasının cenazesinin KKTC’ye getirilmesine katkı koyan başta Cumhurbaşkanı Ersin Tatar olmak üzere, herkese teşekkür etti. 

Tatar: Kıbrıs’ın uzay görüntülerini görünce çok duygulandım Tatar: Kıbrıs’ın uzay görüntülerini görünce çok duygulandım

TATAR 
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da, şehit Mustafa Gürsoy’a Allah’tan rahmet dileyerek, Kıbrıslı Türklerin geçmişte yaşadığı acıların hala hafızalarda olduğunu, hiçbir zaman unutulamayacağını söyledi. 
Bu ailenin çektiği acılara işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, yıllar sonra Gürsoy’un Türkiye’den getirilen naaşının devlet töreniyle defnedilmesinin bir şehide olan görevleri, vazifeleri olduğunu vurguladı.  
Cumhurbaşkanı Tatar, Şehit ailesine başsağlığı dileyerek, ailenin acısını paylaştığını dile getirerek, “Ruhu şad olsun, mekanı cennet olsun” dedi. 
Kıbrıs Türklerinin çektiği acılara değinen Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıslı Türklerin ayrı bir halk olduğunu, bütün ödenen bedeller, şehitler, fedakarlıklar, Kıbrıs Türk halkının çektiği cefalar, yaşadığı soykırımların hepsinin kayıtlarda olduğunu söyledi. 
Bunların hepsinin egemen eşitliğe dayalı, iki devletli çözümün ana yapısı olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, halk olmanın özelliğinin yapılan fedakarlıklar, yaşananlar olduğunu kaydetti. 
Şehitlerin fedakarlıkları, çektiklerinin hiçbir zaman boşa gitmeyeceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, 1963’ten bu yana 57 yıl sonra KKTC’nin selameti için hep birlikte çalışıldığını, Anavatan TC’nin de desteği ile artık KKTC’de yan yana yaşayan iki ayrı egemen devletin iş birliği ile bir neticeye varılabileceğini bütün dünyaya haykırdıklarını dile getirdi. 
Cumhurbaşkanı Tatar, önümüzdeki hafta yapılacak New York ziyaretinde de bunun vurgulanacağını sözlerine ekledi. 
Cenaze namazının ardından Şehit Mustafa Gürsoy için askeri tören düzenlendi. Gürsoy’un bayraklara sarılı tabutu eşinin mezarının yanına getirildi. 
Saygı duruşu ve saygı atışı sonrasında Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, tabutun sarılı olduğu bayrakları Gürsoy’un büyük kızı Naciye Direktör’e teslim etti. 
Cenaze töreni dualar okunmasıyla son buldu. 

Haber: Tuğçe Ülkü Aydın 
Fotoğraf: Hüseyin Sayıl 

Editör: Haber Merkezi