“ ARA SEÇİM İÇİN SEÇİM TAKVİMİNİ NİSAN AYI SONUNDAN ÖNCE AÇIKLARIZ”  

  “Şuanda Meclis’in seçimle ilgili herhangi bir kararı olmadığı müddetçe Yüksek Seçim Kurulu’nun  Nisan ayının ortasından sonra Haziran sonu için bir ara seçim tarihi belirlemesi gerekir. Biz bunu otomatik olarak Haziran ayının son pazarı seçim yapılabilecek şekilde tabi geçmiş yıllarda bayram tatili, üniversite sınavları olması halinde tarihte oynamış olurduk. Böyle birşey olmadığı takdirde genellikle en son pazardır Haziran ayının seçim takvimi olarak belirlenir. Seçim takvimi 60 gün olduğu için de bu da bizi Nisan sonuna götürür. Takvimi belirleyip de Nisan sonundan önce seçim takvimini açıklarız. Müracaatlar kabul edilir. Bu hem boş olan milletvekillikleri içindir hem de halen uzun zamandır boşolup da aday çıkmayan ihtiyar heyeti üyelikleri var. Onların seçimidir.Onun için eğer Meclis’ten bir karar çıkmazsa Haziran ayındaki ara seçim için takvimi belirleyeceğiz”.

“SON ANA KALMAMAK KAYDI İLE MECLİS SEÇİM TARİHİNDE KARAR ALABİLİR”

“Hatırlarsanız  Cumhurbaşkanlığı seçimi için de biz bir takvim açıklamıştık. Ve çalışmalarımıza da başlamıştık. Artık aday müracaatlarının kabul edileceği günden birgün önce Meclis seçimi erteleme kararı almıştı. O nedenle son ana kalmamak kaydı ile Meclis’in karar alma yetkisi tabi ki en bu konularda halkı temsil eden Meclis’in karar verme olanağı vardır”.

“BENİM GÖREVİM SİYASİLERLE İLGİLİ ÇOK FAZLA YORUM YAPMAK DEĞİLDİR” “BUNU BULUYOR MUYUZ? ÇOK EMİN DEĞİLİM”

 “UMARIM DAHA SÜRATLİ ÇALIŞABİLECEK BİR MECLİS’E KAVUŞURUZ”

“ Meclis’in daha verimli olmalarını arzu ederdim. Partiler arası çatışmalar, kişiler arası çatışmaların olmadığı, halkın beklentisi, halkın ihtiyacı olan konularda yasal mevzuat üzerinde çalışabilecek bir Meclis olması tabi ki bence hepimizin tercih ettiğidir.Bunu buluyor muyuz? Çok emin değilim. Ülkede gerçekten çok büyük sorunlar vardır ama bunların hepsine Meclis cevap veriyor mu? Bundan çok emin değilim. Tabi ki benim görevim siyasilerle ilgili çok fazla yorum yapmak değildir ama herhangi bir vatandaş olarak da bugün sizden duyduğum kadarı ile Meclis toplanamamış. Bunların olmadığı bir Meclis tercih ederiz. Ve gerçekten yapılması gereken birçok yasalar vardır. Bunların biran önce geçirilmesi gerekir. Ki bizim çağrımız Seçim ve Halkoylaması Yasasında bazı değişiklikler yapılması doğrultusundadır. Ama bunun dışında da ülkede yıllardır bekleyen ve her hükümet değişikliğinde kadük olan yasalar vardır. Onların da bir şekilde sırayla gündeme gelip, içeriğinin tartışılması birilerinin kusurları, yaptıklarının hesaplaşması gündem dışı konuşmalar olmaması tercihimizdir. Gördüğümkadar ile zaten bu konuışmalar esnanasında çok kalabalık Meclis’te olmuyor. Bunun da çok yani doğru olduğunu da düşünmüyorum. Artık hepsimizin gördüğü şeyler umarım daha randımanlı, daha süratli çalışabilecek bir Meclis’e kavuşuruz”…

“ÜZGÜNÜM KENDİLERİNE YANLIŞ BİLGİ VERENLERİ DİNLEMEYİ  O BÖLGENİN HALKI TERCİH  ETTİ”

“Ülke sorunlar yumağı, yargıda da durum aynıdır. Düşünün polis karakolu olup da mahkemeye verilen binayı da teslim almadık. Bence teslim aldığımızda zaten tekrar ihaleye çıkıp, tamirat yaptırmamız gerekecek.Çünkü rutubet sorunu tekrar başladı. Lefke binasında tek bir çivi çakılmış değil..Biz bunu bizden kaynaklanmıyor diye çok izah etmeye çalıştık. Ama üzgünüm kendilerine yanlış bilgi verenleri dinlemeyi  o bölgenin halkı tercih etti. Şuanda aynı durumda devam ediyoruz. Biz suçluyuz diye bizi cezalandırmak istediler ama ne zaman oraya tekrar bir çare bulunacak bilmiyorum”.

“ÇOĞU SİYASİLER ANAYASA REFERANDUMUNDA SUSMAYI TERCİH  ETTİ”

“YARGIYA SAHİP ÇIKILMAMASI VE REFERANDUMDA SALDIRILMASI  % 65 KADIN YARGIÇLARDAN OLUŞAN BAĞIMSIZ YARGI KONUMUNUN DEVAM ETMESİ İSTENİLMİYOR ”

“Anayasa referandumuyla ilgili siyasiler konuşmayı bile reddettiler.Çoğu siyasi referandum döneminde hiçbirşey söylememeyi tercih etti. Zorlandıkları takdirde de bir iki cümle ile yeterli buldular. O nedenle niçin bu şekilde düşündüklerinin herhalde en iyi cevabı onlara sorulması gerekir. Ancak ben kendim 1980 yılında mezun oldum. 1987 yılından beridir de yargıcım. Bir hukukçu olmakla da iftihar ederim. Bir yargıç olmakla da iftihar ederim. Yargıda pek çok sorun olmasına rağmen de bu küçük ülkede yargının konumundan ve bağımsızlığından da iftihar ederim. İftihar ettiğim bir diğer husus da bizim yargımızın % 65’i de kadın yargıçlardan oluşur. Bu da bence bir dünya rekorudur. Bununla da iftihar ederim. Belli ki bu konumun devam etmesi istenilmiyor.Değişmesi isteniliyor.Aksi takdirde  yargıya daha fazla sahip çıkılır. Sahip çıkılmaması ve yargıya son referandumda gördüğümüz gibi saldırılması bu konumundan rahatsızlık gösteriyor. Onun dışında başka bir yorum yapma olanağım yok”.  

“SEÇİM YASASINDA BUGÜNE KADAR BİRŞEY YAPILMAMASI ÜMİDİMİ YİTİRMEME NEDEN OLUYOR”

“Seçim ve Halkoylamasında istedikten sonra değişiklik yapılabilinir. Ama bugüne kadar hiçbirşey yapılmaması artık beni de yapılmayacağına dair, yapılamayacağına veya fırsat bulunamayacağına dair ümidimi yavaş yavaş yitirmeme neden oluyor. Ben hep ümidimi son ana kadar kaybetmem derim de bu aşamada gerçekten ben de endişeliyim ki aynı yasa mevzuatı altında tekrar bir genel seçimle karşılaşabilme tehlikemiz büyük” … “Pandemi olmasa da seçimde çalışmak isteyecek kişiler genel seçimde çok az olacaktır. Az olması veya tecrübeli kişilerin çalışmayı reddetmesi muhakkak seçimin salimen yürütülmesine de hatta hatasız yürütülmesine de tehlikedir”.

“SEÇİMDE SAYIMI BASİTLEŞTİRİN DİYE ÇAĞRIMIZ VARDIR”

“Seçimdeki sayımı basitleştirilsin diye çağrımız vardır. Nitekim 17 Kasım 2020’de pandemi koşullarında seçim yapılması çok daha zordur diye bütün siyasi partilere gönderdiğim bir yazı da vardır. Tabi ki Seçim ve Halkoylaması yasasının nasıl değişeceğine Meclis karar verir. Burada bizimbirşey söyleme olasılığımız yoktur. Arzu ettikleri takdirde tamamen yeni sistem getirebilirler. Ona da hiç itirazımız yoktur. Ancak bugüne kadar alışagelmiş şudur: Meclis hazırlığını yaptıktan sonra çalışmada bir sorun yaratır mı diye bizimle paylaşırlar”.

“YAPILABİLECEK 3 ALTERNATİF VARDIR” “ÇARŞAF OLMASI BÜTÜN BU SİSTEMİ ZORLAŞTIRAN FAKTÖRDÜR”

“Yüksek Seçim Kurulu Başkanı olarak fiiliyatdaki sorunları gördüğüm için kısa bir zamanda yapılabilecek değişikler belki bu olabilir diye seslendirdiğim 3 alternatif  var. Ama bunların tabi ki siyasi boyutları da vardır. Ben siyasi boyutu ile ilgilenmiyorum.Ben sadece pratik olarak ve zaman alma noktasında benim bütün derdim o’dur. Ancak bunun birincisi çarşaftan vazgeçilip, eski sisteme dönülmesi. Ki bunun yapılması siyasi bir tercih idi. Ben siyasi tercihe saygı duyarım. Ve niçin yapılmak istendiğini de bana biri izah ettiğinde çok da makul ve mantıklı geldi. Benim açımdan çarşaf olması bütün bu sistemi zorlaştıran faktördür. O nedenle ben diyorum vazgeçin yeni bir başka sistem bulana kadar”.

“KARMADAN VE TERCİHTEN VAZGEÇİN. MÜHÜRÜ SAYMAK ÇOK KOLAY”

“İkinci yapılabilecek olan biz de zaman alan bir oy pusulasının cetvellere geçirilmesi süresidir. Tek bir karma oy pusulası eğer cetvele geçirilmesi 17-20 dakika arası alırsa ve bir sandıkta 300 kadar kişi oy verdiğine göre 300 oy pusulasının kaçı karma kaçı tercihtir bilmem. Ama düşünün ki siz karma 17-20 dakika , tercih de 15-17 dakika alır. Bu tabi ki süreci çok uzatır. O nedenle karmadan ve tercihten vazgeçin mühür. Mühürü saymak çok kolay. Zaman almaz, pratik ama siyasi olarak tercih kaldırıldığı takdirde partilerin aday bulmakta zorlanacaklar. Çünkü otomatik üstteki adayların kazanacağını ben de farkındayım. Bizim toplumun karma oya meraklı olduğunu da bilirim. Karma oy hakkı elinden alınan birçok vatandaşın seçime katılmama tehlikesi olduğunu ben de bilirim. Onun için benim tavsiyem siyasi nitelikli bir tavsiye değil. Sadece benim sandık kurulu üyelerimin, ilçe seçim kurulu üyelerinin seçimdeki sayımı süratlendirmeleri ve hata olmamasını da garantiye alarak devam etmelerini sağlamaya yöneliktir”

“ÇARŞAF LİSTEDE İLÇELER ARASI KISITLAMANIN KALDIRILMASI” 

“Üçüncü önerim de çarşaf listede ilçeler arası kısıtlamanın kaldırılmasıdır. Tercih kullanılacaksa şuanda Lefkoşa’da, Mağusa’da,Girne’de farklı. O da çok zaman alır. En azından ilçeler arası ksıtlamaları kaldırın. Bu da küçük ilçe milletvekillerinin itirazına uğrayacağını  biliyorum. O nedenle benim arzum bizim söylediğimizin dışında Meclis’in farklı bir çözüm bularak bize seçim sürecini, sayımı basitleştirecek bir formülle çıkmasıdır”.

“OY PUSULASI KİTAPÇIK HALİNE DÖNÜŞECEK”

“Bir başka tehlikemiz seçime 8 siyasi parti katıldığında o çok büyük çarşaf oy pusulası hazırlanmıştı.Eğer devlet basımevi farklı bir alet satın almamışsa 9 veya 10 parti olması halinde o oy pusulası basılamaz. O zaman oy pusulası kitapçık haline dönecek.  Ve her partinin ayrı bir sayfası olacak. Bu defa oy pusulasını elimize aldığımızda alışkanlık tek bir parça değil sayfa çevirme olacak. Ben bunları söylüyorum umarım seçimden önce bir değişiklik olabilir. Şuanda ülkenin gündeminde çok daha ciddi ve büyük sorunlar varken Meclis’in bu konulara iyilmeye de fırsatının olamayışını da anlayabilirim. Herkes sağlık ve can derdinde iken Seçim Yasasının değiştirilmesi öncelikler sırasında muhakkak aşağıdadır.  Ama şuanda kesin bir tarih olmamakla birlikte umarım ne kadar geç olursa o zaman olur ki belki ülkenin diğer sorunlarında hafifleme olur”.

“AŞILANMA ORANI YÜKSELDİĞİ TAKDİRDE MAHKEMELERİN ÇALIŞMASI  RAHATLAYACAK” “Adli tatili kısaltır mıyız? Kısaltmaz mıyız?Bunun iyi tezekkür edilmesi gerekir. Çünkü toplum olarak herkesin sıkıntılı bir dönemler yaşadığı kesin. Geçen yılda herkes ancak 15 gün izin kullanabildi. Bu sene de aynı kısıtlama getirmenin hem olumlu hem de olumsuz yanlarını iyi düşünmek gerekir. Aşılanma oranı yükseldiği takdirde mahkemelerin çalışmasının çok daha rahatlayacağı kesindir. Herhangi bir engelimiz kalmayacak. Tabi yine maske ve sosyal mesafe olacak ama en azından kişiler daha rahat olacak. Avukatların aşılanmadığı süreç içerisinde biz de değişecek olan tahmin ederim 10 gün içerisinde mukayitlikteki personel için uyguladığımız rotasyonu kaldıracağız. Artık ikinci aşı olup, üstünden iki hafta da geçtikten sonra bence bunun kaldırılması gerekir.Sağlık Kurulu’na muhakkak tekrar sorarım, halk açısından risk olup olmadığını. Ancak bizim tam randımanlı çalışmamız için dava yapacak olan kişilerin de rahat olması gerekir. Umarım en erken bir zamanda avukatların aşılanması ile de o ortam sağlanabilir”.

“TOPLUM KURALLARA DENETİMLE, CEZA KESMEYLE VE CEBİNDE HİSSETMEYLE UYAR” “Bizim toplumun alışkanlığı denetim olmazsa ve kişiye ceza verilmezse, bunun etkisini cebinde hissetmezse kurallara uyulmamadır ilk hedef. Bana birşey olmaz, olursa ne olacak. Veya ben içinden bir şekilde sıyrılırım düşüncesi ağırlıkta olduğu için kurallara uyulmaması tercih edilir. O nedenle halkın kurallara uymasını sağlamak için de daha etkili denetim ve de göz önünde olan insanların da kendilerinin kurallara sıkı sıkı uyduklarını göstermek gerekir diye düşünüyorum. Göz önünde olan herkes sadece siyasiler değil. Bir toplumda örnek teşkil edecek buna öğretmen de dahildir.Doktorda, hukukçu da tabi siyasi de dahildir”.       

Editör: TE Bilisim