Bizler Aydınlık Yarınlar Hareketi olarak erken genel seçimde halkın beklediği seçim sistemi değişikliğinin yapılmadığının ve siyasete yeni vizyon kazandıracak reformların hazırlanmadığının bilincindeyiz.

Ayrıca erken seçimin bu topraklarda yaşayan insanlarımızın demokratik seçimlere aday olarak katılabilme özgürlüklerine karşı yapılmış önemli bir haksızlık olarak görüyoruz.
Kendi doğal sürecinde gelişmeyen bu seçimin özellikle halka hizmet etme noktasında halkın beklentisi olan, donanımlı yeni isimlerin kendilerini bu kısa sürede tanıtmaya imkan vermediğinin de farkındayız.

Buna rağmen seçimlerin boykot edilmesi, halkın memnun olmadıkları siyasetçilerin yeniden kazanması sonucuna yardımcı olabilir!
Mesajımızı ve beklentilerimizi farklı yöntemlerle de gösterebiliriz.
Güçlü olan halktır.
Güçlü olan biziz.
Demokrasilerde halkın teveccühü üzerinden hiç bir kuvvet yoktur olamaz.


Bizler AYH olarak oy vermenin, en az müştereklerde buluşmak anlamına gelse bile önemli olabileceğine inanıyoruz, bu yüzden yöneticilerimizle,üyelerimizle ve çevremizle birlikte gücümüzü en iyi bir şekilde kullanma noktasında buluşuyoruz.
Seçimde en iyileri tayin etme noktasında oyumuzu kullanmalı ülkemizin ve çocuklarımızın geleceğini göz önünde bulundurmalıyız.


Bal Yapmaz Arıları ayırmalıyız!


Siyaset kurumu güven sorununu aşmak için çaba içerisine girmemiştir.
Aksine nisap sorununu hat safhaya çıkararak sorumsuzluğunu hepimize hissettirmiştir.
Nitelik, üretkenlik, üslup, sorunlara çözüm üretme ve halka liderlik etmede sıkıntı yaşayan siyasete söyleyecek bir sözümüz olmalıdır.
İş yapan ve yapmayan milletvekillerini bir birinden ayırmalıyız.
Meclise gitmeyenleri , sesinin rengi bilinmeyenleri , bizlerin geleceğini çalanları siyaset kurumundan temizlemeliyiz.

Evrensel değerlerde politika yapılmalıdır!

Veriye dayalı politika yapılmalıdır.
Kıbrıs Türk halkının var olan sorunlarının bilincinde ve geleceğinin inşaasında yurt sevgisi ve insan sevgisi ile motive olan, projeleri ve kadroları ile göreve talip birleştirici politikalara ihtiyacımız vardır.
Bu bir vizyon meselesidir.
Halkı ve toplumsal dinamikleri karar alma süreçlerine dahil eden, mazeret değil çözüm üreten bakış açısının zamanı gelmiştir.
Dünya değişmekte ve gelişmektedir bizlerin de bu değişimdeki yerimizi almamız en temel hakkımızdır.
 
Editör: TE Bilisim