TATAR
Tatar, Sayıştay’ın görevinin çok önemli olduğuna işaret ederek, günümüzde denetleme olgusunun öneminin her geçen gün arttığını söyledi.
Sayıştay’ın her yeri aynı anda denetleyebilecek kadroya ve imkana sahip olması gerektiğini ifade eden Tatar, devlet büyüdükçe yapılacak işin hacminin de büyüdüğüne işaret etti.
Tatar, kısa bir süre önce yasada yapılan değişiklikle Sayıştay’ın da eskisine göre daha bağımsız olduğunu ifade ederek, Sayıştay’ın günün sonunda tam bağımsız bir kurum olması gerektiğini vurguladı.
Geçen sene 4 milyon civarında olan bütçede fazla artış olmadığını belirten Tatar, bu rakamın büyük çoğunluğunun da personel giderine ayrıldığını söyledi.
ÖZGÜR
Bütçe Komitesi Başkan Vekili, CTP Milletvekili Birikim Özgür, Sayıştay’ın bağımsızlığının teoride büyük önem taşıdığını, mali denetimin hedeflere ulaşılması için vazgeçilmez olduğunu söyleyerek, yüzde 80’i personele ayrılan bütçenin kalan yüzde 20’sinde de kaçaklar oluşmasını engellemek için denetlemenin sıkı tutulması gerektiğini kaydetti.
Özgür, Sayıştay’ın 5 milyonluk bütçesinin devlette olduğu gibi 4 milyonunun personel gideri olduğunu ifade ederek, bu koşullarda mali özerklikten bahsetmenin mümkün olmadığını söyledi.
Kamu maliyesinden bağımsız bir Sayıştay’ın ancak özerk bir yapıya sahip olabileceğini, bu şartlarda bunun mümkün olmadığını belirten Özgürgün, Maliye Bakanı olduğu dönemde öğretmen ödenekleri gibi farklı konularda yapılan yanlışlıkları gözlemleme şansı olduğunu anlattı.
Özgür, Sayıştay’la siyaset arasındaki sıkı fıkı ilişkilerin doğru olmadığını ifade ederek, öğretmen hazırlık ödenekleriyle ilgili yaşanan olayları eleştirerek hükümet değiştikten sonra bu sorunun nasıl giderildiğinin anlatmasını talep etti.
Özgür, İngiltere’deki sayıştay modelinin uygulanmasını doğru bulduğunu söyleyerek oradaki sistemle ilgili ayrıntılı bilgi vererek, bu konuda 2 yıldır yapılan çalışmanın geldiği nokta hakkında bilgi istedi.
Özgür, Sayıştay bütçesine oylarının olumsuz olacağını belirtti.
ARABACIOĞLU
DP Milletvekili Mustafa Arabacıoğlu, Özgür’ün söylemlerine katıldığını söyleyerek, öğretmen hazırlık ödeneklerinin nasıl ödendiği konusunda kendisinin de merakları olduğunu dile getirerek, mali denetçi olarak Sayıştay’ın yapısı ve işleyişiyle ilgili sorular yöneltti.
BİRAY HAMZAOĞULLARI
CTP Milletvekili Biray Hamzaoğulları, “Toplum, düzen adalet ister o yüzden sorulan her sorunun rahatsızlık uyandırması normaldir” diyerek, Sayıştay’ın elinde yeterli personeli olmadığını ancak olanı da verimli kullanamadığını iddia etti.
İnsanların öldüğü soruşturma raporlarının Meclis’te dolanmasının yanlış olduğunu ifade eden Hamzaoğulları, neden güncel konuların sorulmadığını merak ettiğini söyledi.
Hamzaoğulları, şarap fabrikası ve Yenierenköy Belediyesi’nin 22 milyon borcuyla ilgili hesap vermemesi gibi konularda halkın Sayıştay’a bakış açısının etkilendiğini ve son dönemde halkın gözünde sınıfta kaldığını ileri sürdü.
ÇAĞLAR
CTP Milletvekili ve Sayıştay Komitesi Üyesi Mehmet Çağlar, hazırlık ödeneğinin ödenmesinin sorgulanıyor olmasını yanlış bulduğunu belirterek, “ödenemez” diye yazı gelen bakanlığın hükümet değişince ödemesinin dikkat çekici olduğunu söyledi.
Çağlar, bu konuda açıklama yapılırsa herkesin daha net bilgi sahibi olacağını kaydetti.
Mehmet Çağlar, Sayıştay’ın denetimlerini objektif yapması konusunda kararlı olduğunu belirtti.
ULUÇAY
Sayıştay Komitesi Başkanı CTP Milletvekili Teberrüken Uluçay, Meclis’in Sayıştay Komitesi üyesi olarak Sayıştay’la Meclis’in ilişkilerini daha yakın yürütmesi için yaptıkları çalışmaları değerlendirerek, Sayıştay’ın etkin kullanılabilecek bir bütçeye sahip olması gerektiğini söyledi.
Sayıştay’ın İngiltere’deki gibi bir yapıya kavuşturulmasını kendisinin de doğru bulduğunu belirten Uluçay, konuyla ilgili bilgi verdi.
Sayıştay’ın geriye dönük değil güncel değerlendirmeler yapması gerektiğini ifade eden Teberrüken Uluçay, yıllar içerisinde denetleme konusunda çok yol alındığını ancak hâlâ aşılması gereken yollar olduğunu söyledi.
Meclisteki Sayıştay komitesinin görevinin Sayıştay’dan gelen raporları mecliste görüşülmek için hazırlamak olduğunun altını çizen Uluçay, komitede eskiden kalan ve uygun bulunmayan raporları değerlendirerek güncellemeye çalıştıklarını da söyleyerek bu şekilde olup de değerlendirdikleri raporlara örnek verdi.
Sayıştay’ın elindeki konuların güncellenmesinin zor olmayacağını ve geçmişteki raporların tamamlanmasını ve sonrasında ortaya konan sıkıntıların da giderilmesinin temel hedeflerden olduğunu dile getiren Uluçay, Sayıştay kurumu ve denetçilerle işbirliklerini geliştirerek çalışmalarına devam edeceklerini söyledi.
PİLLİ
UBP Milletvekili, Sayıştay Komitesi Üyesi Ali Pilli de, ülkenin ayakları üzerinde durabilmesi açısından Sayıştay’ın çok önemli bir kurum olduğunu vurgulayarak, Sayıştay Komitesi’ne gelen raporların eski olması nedeniyle yaşadıkları zorlukları anlattı.
Bu konunun kesinlikle şeffaf ve güncel olması gerektiğini ve konuların kamuoyunun önünde değerlendirerek denetleme sürecine kamuoyunu da katması gerektiğini dile getiren Pilli, uygulamaların güncel ve şeffaf olmasının önemine değindi.
Pilli, her ülkede denetimin şart olduğunu ve bunun sağlanması için yapılması gerekenlerin ihmal edilmemesini istedi.
KORAHAN
Daha sonra söz alan Sayıştay Başkanı Osman Korahan, siyasetten kaçmanın mümkün olmadığını kaydederek, görevlerini gönül rahatlığıyla yaptıklarını vurguladı.
Korahan, Sayıştay’ın genelge çıkarma hakkına ne şekilde sahip olduğunu anlatarak, hukuksal değerlendirmeleri kendilerinin yapmadığını söyledi.
Sayıştay Başkanı Korahan, öğretmen hazırlık ödeneği çalışmalarının da Başsavcılık görüşleriyle yürütüldüğünü, ödenekler geri alınsın diye yazdıkları yazının ardından DP-UBP döneminde Başsavcılık’tan “ödenebilir” diye yeni güncel bir görüş geldiğini ve ödemelerin bu doğrultuda yapıldığını anlattı.
Korahan, savcılık değerlenmesinin nasıl bir değişken sonucunda yapıldığını sorgulamadığını, bu konunun Başsavcılık’la görüşülmesi gerektiğini söyledi.
Korahan, yolsuzluk olduğunu düşündükleri noktada Başsavcılığa başvurduğunu, Başsavcılık öğretmen ödeneklerini uygun bulduktan sonra kendilerinin sorgulayacak birşeyi kalmadığını anlattı. Korahan, siyaseten suçlanmanın da çok kötü bir şey olduğunu belirtti.
Hem personel hem de araç gereç eksikliklerinin devam ettiğini belirten Korahan, gazetelerde Sayıştay’a ayrılan bütçeyle ilgili doğru olmayan haberler çıktığını anımsatarak, tahsisat konusunun çok yanlış noktalara çekildiğini ve sonunda zaten kabul edilmediğini anlattı.
Korahan, yeni yasayla terfi verme ve personel alma hakkının Sayıştay’a verildiğini ancak bunun da Başbakanlık’tan yetki alma zorunluluğuyla zorlaştırıldığını anlattı. Sayıştay’ın kadro sayısıyla ilgili ayrıntılı bilgi veren Korahan, 28 kişilik denetçi kadrosuyla her yeri eksiksiz ve zamanında denetlemelerinin mümkün olmadığını söyledi.
28 denetçinin 6’sının 2012 yılında işe alındığını yeni yasal düzenlemeyle kendilerine 19 denetçi alma hakkı verildiğini anlatan Korahan, bu kişilerin yetiştirilmesinin de 5/6 yıl süreceğini söyledi.
Sayıştay’da 3 resmi hizmet aracı olduğunu ve 28 kişinin bu 3 aracı paylaşarak ülkeyi denetlemeye çalıştığını kaydeden Korahan, bütçelerini de istedikleri şeklinde sorgusuz kullanamadıklarını vurguladı.
“GÜNCEL HALE GETİRME EN İYİ İHTİMALLE 56 YILDA”
Korahan, bu şartlarda raporların güncel hale getirilmesinin mümkün olamayacağını herkes azami şekilde çalışırsa bunun en iyi ihtimalle 56 yılda gerçekleşebileceğini söyledi.
Bu konunun hep hükümete bırakıldığını ve sonuç olarak yıllardır herkesin aynı şeyleri konuşup hiçbir şey yapmadığını söyleyen Korahan, kendisinin 6 yıldır aynı şeyleri dinlediğini, değişiklik konusunda umudunun olmadığını belirtti.
Geçen yıl bina tadilatı için bütçe ayrılmadığını, bu tür konuların Maliye Bakanlığı’nın sorumluluğuna verildiğini, hizmet alımı için de gereken parayı değerlendirme ya da eleştirmeleri gereken, haklarında rapor yazacakları kurumlardan talep etmelerinin sakıncalarını anlattı.
Korahan, devletin, kaliteli ve güncel denetim isteniyorsa, bütçesini, mali kalemlerini de ona göre hazırlaması gerektiğini vurgulayarak, Sayıştay’ın bütçesinin Maliye’ye bağlanmasını doğru bulmadığını yineledi.
Korahan, değiştirilen Sayıştay Yasası’nda ocak ayında ayrıntılı harcama planı yapma zorunluluğu olduğunu ancak Maliye’nin bütçesinin aralık ayında belirlendiğini kaydederek bu karışıklığın giderilmesini istedi.
Denetim satın almak için ayrılan miktarın yükseltilmesini talep eden Korahan, en azından birden çok denetleme raporu yaptırılabilecek bütçeye ihtiyaçları olduğunu söyledi.
Sayıştay Başkanı Korahan her alanda ve konuda bilirkişi olup denetleme yapamadıkları için hizmet satın almak zorunda olduklarını anlattı.
Korahan’ın bu değerlendirmesinin ardından komite üyeleri konuyla ilgili fikirlerini anlattı sorular sordu.
HAVUTÇU
Korahan’dan sonra söz alan Başbakan Yardımcılığı ve Maliye Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Havutçu, “denetlenmesin diye bütçe vermez” söylemlerinin kendileri açısından çok rahatsız edici olduğunu vurgulayarak, kamu bütçesini dağıtırken yanlış ve doğru kararlar verdiklerini ancak kasıt aranmasının çirkin olduğunu söyledi.
Bazı konularda ihtiyaç fazlası varken aynı şeylerin diğer taraftan eksikliğinin yaşandığını söyleyen Havutçu, bunu düzenlemenin görevleri olduğunu ancak tüm bunların bir anda olmayacağını belirtti.
Havutçu, 21 Kasım’da tüm resmi hizmet araçlarını biraraya getirerek ihtiyaca göre dağıtımın gerçekleştireceklerini ve yetkileri doğrultusunda adil çalışmak için uğraştıklarını kaydetti.
Makam araçların gerekli olup olmaması konusunun çok büyüdüğünü dünyanın her yerinde makam araçlarına bütçe ayrıldığını söyleyen Havutçu, denetim raporu için 2017 yılında gerekli bütçenin ayrıldığını belirtti.
Havutçu, öğretmen ödeneklerinin ödenme süreciyle ilgili de bilgi verdi.
ÖZGÜR
CTP Milletvekili, Komite Başkan Vekili Birikim Özgür de yeniden söz alarak, devletin bütçesinin sıkı şekilde denetlenmesi gerektiğini ancak eşitliksizlik yaratmanın da yanlış olduğunu belirtti.
Öğretmenler için de makro hedef ve TC’ye verilen taahhütleri çiğnemeden eşitliksizliği ortadan kaldıracak düzenlemeler yapılmasını isteyen Özgür, Maliye Bakanı olduğu dönemde öğretmenler konusunda yaşadıkları süreci anlattı.
TATAR
Komite Başkanı UBP Milletvekili Ersin Tatar, TC ile imzalanan programların da güncel olmadığını, imzalandığı dönemde 3 yıl sonra dövizin hangi noktalara geleceğinin bilinemeyeceğini belirtti. Tatar, Sayıştay’ın yazıp Başsavcılık’a gönderdiği raporlara sonrasında ne olduğunu merak ettiğini söyledi.
KORAHAN
Korahan, Sayıştay’a gönderilen raporları yazma haricinde bir görev ve yetkileri olmadığını belirterek, TC Sayıştay Yasası’nın kopyalanması ancak yasaların İngiliz yasaları olması sebebiyle, Başsavcılığa gönderilen raporları takip etme gibi bir yetkileri olmadığını söyledi.
Korahan’ın konuşmasından sonra Sayıştay bütçesi oylanarak oy çokluğuyla kabul edildi ve toplantıya ara verildi.
Editör: TE Bilisim
