3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü günü dolayısıyla dün akşam Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği Lokali’nde resepsiyon verildi.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Başbakan Tufan Erhürman, 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ve bazı bakan ve milletvekillerinin da katıldığı etkinlikte, Basın Teşvik Ödülleri de dağıtıldı.
Gecede bu yıl ödüle layık görülen, “haber” dalında Yenidüzen Gazetesi’nden Meltem Sonay, Havadis Gazetesi’nden Bertuğ Topal ve TAK’tan Gözde Süreç Sarı; Fotoğraf dalında TAK’tan Hüseyin Sayıl; Röportaj dalında ise Yenidüzen Gazetesi’nden Didem Menteş ve TAK’tan Rahme Çiftçioğlu; TV Haber dalında BRTK’dan İçim Yalovalı; TV Haber Programı dalında Genç TV’den Baykan Gürses Özdağ; Haber Spikeri dalında SİM TV’den Damla Dabis Özel; Radyo Haber Programı dalında BRTK’dan Betül Arslan; Genç Yetenek Özel Ödülü dalında SİM TV’den Mustafa Baflı ödül aldı. 
Barış Gazeteciliği dalında Kıbrıs Gazetesi’nden Ali Baturay’a ödül verilirken, bu yıl ilk kez verilen Medyada H. Çakmak Kültür Sanat Ödülü ise Tantana Mizah Dergisi’nin oldu.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı gecede yaptığı konuşmada, gelecekte oto kontrolün olmadığı bir medya temennisinde bulundu.
SOYALP
Dünya Basın Özgürlüğü Günü Resepsiyonu’nda ilk sözü alan Gazeteciler Birliği Eğitim Sekreteri Damla Soyalp yaptığı açılış konuşmasında, KKTC’nin basın özgürlüğü sıralamasında 75. Sıradan 77. sıraya gerilediğine işaret ederek bu gerilemenin nedenlerinin iyice irdelenmesi gerektiğini kaydetti.
ÖZUSLU
Gazeteciler Birliği Başkanı Sami Özuslu basın özgürlüğünün bütün özgürlüklerin parçası olduğunu ve bu özgürlükleri kazanmanın kolay olmadığını söyledi.
Güney Kıbrıs’ın basın özgürlüğünde 25. sırada olup KKTC’den daha iyi durumda olduğuna da işaret eden Özuslu, bunun sürdürülebilir olmasının önemine işaret etti ve bu özgürlüğe sahip çıkılması gerektiğini ifade etti.
Çok sayıda yabancı misyon şefinin basın özgürlüğüne destek vermek için geceye katıldığını fakat basın özgürlüğü konusunda 157. sıradaki bulunan TC’nin büyükelçiliğinden katılım olmadığını kaydeden Özuslu, bunu eleştirdi ve KKTC’deki basın özgürlüğünün örnek alınması dilediğini ifade etti.
Basın emekçilerinin birer birer görevlerini terk ettiğini ve sektörün SOS verdiğini söyleyen Özuslu, bunun için acil tedbirler gerektiğini de belirtti.
Özuslu, yargının ve hükümetlerin basın özgürlüğüne verdiği değere işaret ederek, ülkede sadece basının değil tüm özgürlüklerin bugün tehlike altında olduğunu, en yakın iki örneğin bazı kitapların yasaklanması ve 22 Ocak’ta Afrika gazetesine yapılan saldırıyla, Meclis’in ve Cumhurbaşkanı’nın da bundan etkilenmesi olduğuna işaret etti.
Basın özgürlüğünün özgür yaşamın da sigortası olduğunun altını çizen Özuslu, bu özgürlüğü ciğerlere dolan oksijene benzeterek sözlerini tamamladı.
ERHÜRMAN
Başbakan Tufan Erhürman da basın özgürlüğünün, basının yasama, yürütme, siyaset ve güçlü sermaye kesimlerinden bağımsız olması ve müdahalelere açık olmaması demek olduğunu söyledi.
Basının gerçekten özgür olması için bir şey yazarken aklından geçeni, yorumlarını, hissettiklerini yazabilmesi gerektiğini söyleyen Erhürman, bir ülkede basın özgürlüğünden bahsederken bu unsurların her gün tekrar tekrar akıllardan geçirilmesi gerektiğini kaydetti.
Gazete ve TV’lerin kendi gelir kaynaklarıyla ayakta duramadığı bir ülkede basın özgürlüğünün gerçek anlamda sağlanabilmesi için başka bazı ülkelerde söz konusu olmayan bir takım devlet desteklerinin de gündeme gelebileceğini ifade eden Erhürman, bugün KKTC’de basının yaşadığı özgürlük sorunlarına hep birlikte çare üretmek gerektiğini bildirdi.
Erhürman, yeni ve basın mensuplarına yakışan bir ortamda basın emekçileriyle bir araya gelindiğini kaydederek, basın teşvik ödüllerinin de meslekte kalite açısından önem arzettiğini, Gazeteciler Birliği’nin yıllardan beri bunu çok iyi uyguladığını söyleyerek, ödül alan gazetecileri kutladı.
Erhürman, basının bugünkünden çok daha özgür olduğu koşulları yaratabilmek için birlikte çok daha fazla çalışmanın zorunlu olduğunu kaydetti.
AKINCI
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı da gazetecilerin mesleklerini icra ederken oto kontrol uygulamasının basın özgürlüğü ile büyük bir çelişki yarattığının altını çizdi.
Konuşmasına, gazeteciler ile bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek başlayan Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, kendisinden önce konuşma yapan Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği Başkanı Sami Özuslu ve Başbakan Tufan Erhürman’ın basın özgürlüğü ile ilgili söylediklerinin önemli düşüncüler olduğunu belirtti.
Basın Teşvik Ödülleri’ni almaya hak kazanan gazetecileri de konuşmasında kutlayan Cumhurbaşkanı, ödül alan gazetecilere meslek hayatlarında başarılar diledi.
Basın özgürlüğü hususunda en önemli unsurlardan birinin gazetecilerin mesleklerini icra ederken uyguladıkları oto-kontrol unsuru olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, “İnsanın bir şey yazarken ‘Aman bunu yazarsam zülfü yâre dokunur. Aman bunu yazarsam acaba bana ne olur? Acaba bunu yazarsam kim bunu nereye çeker, nereye yorar?’ diye bir iç ses olduğu sürece, orada gerçek anlamda bir basın özgürlüğünden söz etmenin imkân ve ihtimali yoktur.” şeklinde konuştu.
Oto kontrolün olmadığı bir medya geleceği temennisinde bulunan Akıncı, “Dünyanın neresinde olursa olsun. Yakın coğrafyamızdan ta uzaklara kadar hiçbir basın emekçisinin görüşlerinden, fikirlerinden ve ifade ettiklerinden dolayı özgürlüklerinden yoksun kalmamalarını; Bu gecenizin ve Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nün bundan böyle çok daha özgür ortamlarda kutlanmasını diliyorum.” sözleri ile konuşmasını noktaladı.

Haber: Raif Uzkan Foto:Süleyman Önal

Editör: TE Bilisim