Müzakere masasında Türk tarafının esnek tavrına rağmen, Rum kesiminin kendi uzlaşmaz tavrını gösterdiğini kaydeden Eroğlu, "dün akşam yapılan liderlere destek mitinginin sönük geçmesinin Türk ve Rum tarafında da artık müzakerelere ilgi kalmadığının bir göstergesi olduğunu" belirtti.

Eroğlu bu sabah, Türkiye Kamu-Sen Federasyonu Başkanı İsmail Koncuk başkanlığındaki heyetle görüştü.

Ülkede ekonomik sorunların bulunduğunu, bu sorunlara çözüm bulmanınsa hükümetlerin görevi olduğunu kaydeden Eroğlu, olası bir çözüm sonrasında çözümün iki tarafın ekonomileri üzerinde yapacağı etkilerin de çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Eroğlu, 50 sene sonra insanları evinden ve yerinden edecek bir anlaşmanın kalıcılığının ne derece olduğuna iyi bakılması gerektiğini kaydederek, uzun yıllardan beri Kıbrıs davasının içinde olan birisi olarak Rum zihniyetini çok iyi bildiğini, Rum tarafının masada hiçbir şey vermeden istediklerini yaptırmaya çalıştığını ifade etti.

“RUMLAR HİÇBİR ŞEY VERMEYİP MASADA YÜZDELİK ALDILAR”

Rum tarafının masada hiçbir şey vermeden toprakta yüzdelik aldığını ve Türk tarafının kırmızıçizgilerinin hiçbirini kabul etmediğini belirten Eroğlu, Kıbrıs sorununun sonsuza kadar çözümsüz kalamayacağının artık dünyaya ilan edilmesinin gerekli olduğunu söyledi.

Garantilerin önemine de değinen Eroğlu, garantilerin KKTC için olduğu kadar TC için de önemli olduğunu belirterek, Türkiye’nin garantisinden vazgeçilemeyeceği yönünde Meclis’ten karar da geçirmiş olduklarını hatırlattı ve Rum ders kitaplarının halen Türk düşmanlığı içerdiğinden bahsetti.

“ANNAN PLANI’NI REDDETTİLER BİR HAFTA SONRA AB’YE GİRDİLER”

Tüm dünyanın üzerinde durduğu BM Genel Sekreteri’nin iyi niyet misyonu çerçevesinde hazırlanan Annan Planı’nı reddeden Rum tarafının bundan bir hafta sonra AB’ye üye olduğunu da hatırlatan Eroğlu, 4 Mart 1964’te Rum hükümeti adına Adaya BM Barış Gücü’nün yollanıp Rum tarafının Kıbrıs’ın meşru hükümeti olarak dünyaya ilan edildiğini de anımsatarak, Rumların masada bir çözüm isteme veya büyük tavizler koparmadan anlaşma yapma ihtiyacının kalmadığını savundu.

“Rumları artık müzakere masasında beklemenin bir anlamı yok” diyen Eroğlu, siyasi partiler de dâhil olmak üzere tüm kesimlerin Mont Pelerin’den çıkan sonucu iyi değerlendirmesi ve bundan sonra bu doğrultuda hareket etmesi gerektiğini ifade etti.

Eroğlu, Kamu-Sen heyetinin Adada bulunması ve Kıbrıslı Türk sivil toplum kuruluşlarıyla yakın ilişki içinde olmasının kendisini memnun ettiğini de sözlerine ekledi.

KONCUK

Türkiye Kamu-Sen Federasyonu Başkanı İsmail Koncuk da, geçmişte can güvenliği olmayan bir konumdan bugün bağımsız bir devlet haline gelmiş KKTC’de bağımsızlığın, namus ve şeref anlamına geldiğinin yeni nesle en iyi şekilde öğretilmesi gerektiğini kaydetti.

Eroğlu’nun sadece KKTC’de değil TC’de de katıldığı toplantı ve konferanslarda milli davayı en iyi şekilde anlattığını kaydeden Koncuk, Eroğlu’nun bilgi birikimi ve değerlendirmelerinin çok değerli olduğunu kaydetti.
Editör: TE Bilisim