Kıbrıs Türk Müzakereci Kudret Özersay, Kıbrıs sorununun sadece konuşularak çözülebilecek bir mesele olmaktan çoktan çıktığını belirterek "Kıbrıs sorunu aslında bir anlamda bitmiştir. Her şey tüketildiği için yapılması gereken şey, adım adım taraflar arasında var olan farkı kapatacak bir nevi al-vere girmektir" dedi.

Özersay, Anadolu Ajansı'nın Londra bürosunda, İngiltere temaslarıyla ve Kıbrıs sorunuyla ilgili yürütülen kapsamlı müzakerelerle ilgili soruları yanıtladı.

İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı David Lidington'ın daveti üzerine Londra'da temaslarda bulunduğunu anlatan Özersay, "Yunanistan ve Türkiye'ye bazı ziyaretlerimiz oldu ve bu iki garantör ülkeyle görüşmelerimiz oldu. Bu ziyaret onun devamı niteliğinde çünkü İngiltere de garantör ülke" dedi.

Müzakerelerde "özlü müzakere aşaması olan ikinci aşamada bulunduklarını" belirten Özersay, "Bizim yaşadığımız sıkıntı bir sonraki aşamanın ne olduğunun bilinmiyor olmasıdır. Oysa bu belli olmuş olsa taraflar da müzakere ederken ona göre davranırlar, adımlarını ona göre atarlar, daha ciddi bir müzakereye girerler. Ucu açık bir görüntü şu anda maalesef var. Ama diğer taraftan bazı doğal takvimler de var. Dikkate alınması gereken bazı siyasi ve ekonomik gelişmeler hepimizi bekliyor. Kimse bundan kaçamaz" diye konuştu.

"Kıbrıs sorunu aslında bir anlamda bitmiştir. Her şey tüketildiği için yapılması gereken şey, adım adım taraflar arasında var olan farkı kapatacak bir nevi al-vere girmektir" diyen Özersay, Kıbrıs sorununun sadece konuşularak çözülebilecek bir mesele olmaktan çoktan çıktığını ifade etti. Kıbrıs Türk tarafı olarak müzakerelerde yol haritasına ihtiyaç duyulduğunu vurguladıklarını belirten Özersay, yol haritasının eksikliğini vurgulamalarının müzakerelerin çöküyor anlamına gelmediğini söyledi.

Özersay, Kıbrıs Rum tarafının mevcut durumu değiştirmek istemesini sağlayacak adımların atılmasına ihtiyaç olduğunu ve bu tür adımlar atılmazsa sadece müzakereyle Kıbrıs sorununu çözmenin pek mümkün olmadığını kaydetti.

"HAYAL KIRIKLIĞI YARATTI"

"Müzakereler, Kıbrıs Rum yönetimi lideri NikosAnastasiadis döneminde, bir önceki Rum lider DimitrisHristofyas dönemine göre daha olumlu mu seyrediyor?" sorusuna Özersay, şu yanıtı verdi:

"Daha olumlu seyretmesi için Kıbrıslı Rum lider tarafından somut olarak bazı adımların atılması gerekiyor. Bunun sadece kağıt üzerinde ya da sözde kalmaması gerekiyor. Sayın Anastasiadis'in seçilmesinin ertesinde yaşanan bazı gelişmeler müzakere süreci açısından pek de iç açıcı olmadı. Anastasiadis'in göreve gelmesiyle birlikte Kıbrıs Türk tarafı olarak 2013 yılının başında, çok yoğun bir biçimde müzakerelere kaldığı yerden başlamayı ve kısa sürede bunu sonuçlandırmayı düşünüyorduk.

Yalnız beklentilerimizin altında gitti pek çok şey. Çünkü güneyde ekonomik bir kriz yaşandı ve sürecin başlaması gecikti. Ardından Sayın Anastasiadis beklenmedik bir şekilde, masaya oturmak için belli bazı şartlar ortaya koydu. Örneğin, Maraş konusunda kendisine bazı tavizler vermemiz gerektiği şartını ortaya koydu. Daha sonra Avrupa Birliği'nin masaya oturma şartını ortaya attı. Daha sonra bir ortak açıklama yapılırsa müzakere masasına oturabileceğini söyledi ve aylarca taraflar ortak bir açıklama üzerinde müzakere etmek zorunda kaldılar. Ne için? Müzakerelerin yeniden başlaması için. Üstelik de Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek olmayan bir ortamda. 1968 yılından bu yana 46 yıldır devam eden müzakerelerde, müzakere masasına oturup yerleşmiş Birleşmiş Milletler parametreleri çerçevesinde bir çözüm bulabilmek için masaya oturmak için şart koşmaya gerek yoktu. Bu bir hayal kırıklığı yarattı açıkçası."

Özersay, buna rağmen umutlarını yitirmediklerini ve ısrarlarını sürdürdüklerini dile getirerek böylece geçen şubat ayında ortak açıklama üzerinde uzlaşıldığını belirtti. Ancak Anastasiadis'in devlet başkanlığı gibi kimi konularda yaptığı önerilerin kabul edilemez olduğuna işaret eden Özersay, şöyle devam etti:

"Fırsat penceresini kaçırmamak için tarafların müzakere masasına yerleşmiş parametreler içerisinde önerilerle gelmesi gerekirdi. Bu açıdan Sayın Anastasiadis'in ortaya koymuş olduğu önerileri genel anlamda değerlendirdiğimde, yerleşmiş BM parametrelerinin dışına çıkan bazı önerileri olduğunu görüyoruz ki bu bize zaman kaybettirecek olan bir şeydir. Bu açıdan kaygılı olduğumu söyleyebilirim. Ama bu bizi müzakere masasını sonuç üretici bir müzakereye dönüştürmek için çaba ortaya koymaktan alıkoyacak bir şey değildir."

"SADECE TEŞVİK ETMEKLE OLMAZ"

Kendisinin Atina'ya, Kıbrıs Rum müzakerecisinin ise Türkiye'ye yaptığı çapraz görüşmelerin müzakere sürecine olumlu katkı sağladığını dile getiren Özersay, yeniden çapraz ziyaretlerin planlandığını bildirdi.

ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın geçen ay adayı ziyaret etmesiyle ilgili ise Özersay, şöyle konuştu:

"Taraflara eşit ve dengeli bir muamele yapıldığı müddetçe ABD de dahil olmak üzere, uluslararası aktörlerin Kıbrıs sorununu çözme bağlamında ya da tarafları teşvik etme bağlamında atacakları adımları önemsiyoruz. Bu sadece açıklama yapıp, teşvik etmekle olmaz. Bugüne kadar olmadığını hepimiz gördük. 'Ben Kıbrıs'ta bir çözümden yanayım' diyerek olmaz sadece.

Çözüm olmadan bazı şeylerin elde edilemeyeceğini Kıbrıslı Rumlara hissettirmek gerekiyor. Çözümden önce bazı şeylerin yapılabilmesi için en azından Kıbrıslı Türklerin de rızasının alınması gerektiğini Kıbrıslı Rumlara hissettirmek gerekiyor. Bu bağlamda bazı adımların atılıp atılmadığına bakarak ancak iyi niyet testi yapabiliriz, uluslararası aktörler açısından. Sadece bir uluslararası aktörün 'biz kapsamlı çözümü destekliyoruz' demesi 46 yıllık Kıbrıs müzakerelerinde 12 yıl görev yapmış birisi olarak, benim için hiçbir şey ifade etmez."

"ABD Başkanı Barack Obama'nın dış politikada bir başarı hikayesi aradığı için Kıbrıs sorununa müdahil olduğu" yorumlarının anımsatılması üzerine de Kudret Özersay, "Amerikan yönetiminin temel çıkarı ve beklentisi kendi iç politikası bağlamında, dış politikada bir başarı elde etmek olsa dahi eğer bu Kıbrıs'ta kapsamlı çözüm bulmamıza yardımcı olacak bir hamleye, somut bir adıma dönüşürse benim için bunun bir sakıncası yok" diye konuştu.

Kıbrıslı Türk Müzakereci Kudret Özersay, Londra temasları çerçevesinde İngiltere'nin AB'den Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı David Lidington ile görüşmüş ayrıca İngiltere'nin yakında Kıbrıs'a gidecek olan yeni yüksek komiseriyle de bir araya gelmişti. London School of Economics (LSE) Üniversitesi'nde konuşma yapan Özersay, Londra'da yaşayan Kıbrıslı Türklerle, düzenlenen halka açık konferansta bir araya gelmişti.
Editör: TE Bilisim