Kıbrıs Postası Genel Yayın Yönetmeni Rasıh Reşat, Halkın Partisi’yle ilgili bugün yayınlanan ve büyük tartışmalar yaratan yazısıyla ilgili olarak Ulaş Barış’ın Kıbrıs Postası TV’de hazırlayıp sunduğu ‘Gündem’ programına katılarak soruları yanıtladı.

Reşat şunları söyledi:

"Dün seçim ertesi her zaman yaptığımız gibi, ki 25 senedir bu işi yapıyorum, bir seçim değerlendirmesi, partilerle ilgili analizler yaparak çalıştık. Seçim gecesi genel bir değerlendirme yaptım, partiler bazında da bir değerlendirme yapmak istedim ve HP ile başlamak istedim. Herhangi bir nedeni de yok. Ama yazdığım hiçbir şeyin mantıksız veya yalan olduğuyla ilgili bir tepki almadım. Dokunumazlıklara, müşavirliklere dokunmuş bundan rahatsız olmuşuz diye bir tepki aldım. Sonrasında da tüm HP yetkilileri, etkilileri, sempatizanları ve müritleri sosyal medya üzerinden ince ince terbiye sınırlarını aşmadan saldırıya geçtiler. Ben de oturup tek tek onlara kinayeli cevaplar vermektense yayınımızı izlesinler, paylaşsınlar ve bu yayında soracakları bir şey varsa fikrim ve tespitlerim doğrultusunda yanıt vermeye hazırım.

Benim kimseyle kişisel bir meselem yoktur. Kimseyle bir bağım veya düşmanlığım yoktur. Ben bir gazeteciyim, kendi dünyamda bir siyasal görüşüm vardır, olmalıdır, olmazsa insan olamayız, bunu işime mümkün ölçüde yansıtmamaya özen gösteririm. Öyleyim ki yıllardır gazete yönetiyorum.

HP patlak çıktı başlığını attım. Hayal kırıklığı yarattı desem olmayacaktı. Benim kaleme aldığım bir yazıdan dolayı bana kimse hakaret davası açamadı. Ama sosyal medya üzerinden çok hakarete uğramış bir gazeteciyim.

Bu bütçeyi açıklarken çocukların da inanacağı rakamlar açıklasınlar. 100 küsur bin lira ile seçim kampanyası yürütemezsiniz. Ben de seçim kampanyasında çalıştım, halkla ilişkiler ve siyasal iletişim yaptım, rakamların neye tekabül ettiğini biliyorum. Parti üzerinden geçmiş rakamlar bunlar olabilir ama harcamaların totali asla bunlar olamaz. Diğer partiler de ne kadar para harcadığını açıkladı. Cumhurbaşkanlığı seçiminde de açıkladıkları paranın komik olduğunu söylemiştim.

Şeyhin söylediğini devamlı tekrarlayan, kopyalayıp kopyalayıp paylaşanlara mürit denir. Genel Başkan’ın açıklamasını paylaşın. Ama alıp da kendi fikrinizmiş gibi paylaşırsanız size mürit denir.

HP’nin halkın hayatını kolaylaştıracak bir tane icraatını söylesinler. Atakan’ı bunun dışında tutuyorum. 

Alkış toplamak için siyaset sahnesine çıkanlar yuhalanmayı göze almalılar.

14 beldede aday gösteren ile bütün beldelerde aday gösterenlerin oy oranlarını kıyasladığımız için bizi ‘zeki’ olarak yani gerizekalı olarak niteleyenler var. Ben HP’nin seçime girmeden başarısız olduğunu söylemiştim. Tek başına iktidar iddiasıyla seçime katılmıştınız. HP’li belediyeler çalışacak, bütün sistemi altüst edeceksiniz, kara Mercedeslere asla binmeyeceğiz diye geliyor ve siz büyük bir partiyseniz 250 tane Belediye Meclis üyesi adayı göstermeniz lazım. Bu kadrosuzluğun HP için sorun olacağını HP kurulacağı günlerde yazmıştım. 49 tane daha Kudret Özersay bulabilecek misiniz diye yazdım.

Seçilmek başka bir şeydir. Ama aday göstermezseniz halkın takdirini alıp almadığınızı göremezsiniz. 

Rasıh Bey’in kendi partisi ne yaptı sorusuna ise kendi partimi kurmadım diye yanıt verebilirim. Benim bir partim yoktur. Henüz kurmadım. Ben de bir 49 arkadaş bulup bir parti kurarım.

Parti Başkanı’nın açıklamasını paylaşmaya itirazım yok. Elbette paylaşacaksınız. Ama kopyalayıp kendi görüşünüz gibi yaymanızdır size mürit denmesinin nedeni. 

Birisi çıksın ve yazdıkların yanlıştır, maddi hata var desin ve kanıtlasın; ben de özür dileyip yanlış yapmışım derim. Yazdıklarında hata var, yanlış hesaplamışsın diyen yok. ‘Bu zaten falancanın adamı, bu zaten böyle’… Gazeteciliği baskılamak için kullanılan bir yöntemdir bu. Uzun bir süre sessiz kaldım. Baskılanmayı da bir anlamda kabullendim. Aman yazmayayım, sosyal medyada hakaret küfür edilecek diye endişe edip kalemimden imtina ettim ama artık etmeyeceğim. Ben yazacağım onlar küfretsin umrumda değil".

Editör: TE Bilisim