KAMU-SEN Başkanı Metin Atan önümüzdeki günlerde Meclis’ten geçmesi beklenen Polis Örgütü (Kuruluş, Görev ve Yetkileri) Değişiklik Yasası Hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Metin Atan, alt komiteden geçtikten sonra Pazartesi günü Meclis’ten geçmesi muhtemel yasanın Hak’ka ve Adalet’e uygun olmadığı ve teşkilat içerisinde de ayrımcılık ve kutuplaşmaya neden olacak bir yasa tasarısı olduğunu iddia etti.
KIBRIS MANŞET’e konuşan KAMU-SEN başkanı Metin Atan, Polis Akademisini bitirenler ile yıllarca bu görevde olup lise mezunu olanlar arasında büyük bir huzursuzluk olduğu ve bunun da polis teşkilatına yansıyacağı görüşünde.
KAMU-SEN olarak yıllardır bekleyen ve köhne olmuş bu yasanın daha radikal ve herkesi kucaklayıcı olması gerektiğine inandıklarını ifade eden Atan, güvencemiz olan polis mensuplarımızın güven sorununu ortadan kaldırmak her vatandaş gibi biz sivil toplum örgütlerinin de yegâne görevi olması gerektiğini savundu.
Meclis’de görev yapan gerek siyasi partilerin ve gerekse milletvekillerinin direkt bütün halkı ve vatandaşlarımızı ilgilendiren bu yasayı derhal geri çekmeleri çağrısında bulunan Atan, yasa geri çekilmediği takdirde hukuki yönden de gerekli adımları çekinmeden atacaklarını kaydetti.
Öte yandan KAMU-SEN Polis Örgütü (Kuruluş, Görev ve Yetkileri) Değişiklik Yasası Hakkında Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’dan da destek istedi. Sendika, Akıncı’dan söz konusu yasaya hassasiyet ile yaklaşmasını ve bu hususta Anayasa Mahkemesinden görüş talep etmesini istedi.
KAMU-SEN’in Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncıya ilettiği destek talebi şöyle:
Sayın Cumhurbaşkanım,
Polis Genel Müdürü ve Yardımcılarının atanmalarında aranan nitelikleri taşıyan polis mensubunun çok az bulunması, bu yıl ve önümüzdeki yıl boşalacak olan mevkilere atamalarda sıkıntı yaşanacağı gerekçesi ile Polis Örgütü (Kuruluş, Görev ve Yetkileri) Yasasının ilgili maddelerinde değişiklik yapılması gündeme gelmiş ve almış olduğumuz duyumlara göre de Değişiklik Yasası Mecliste oy birliği ile onaylanmıştır.
Her ne kadar; güven içinde yaşıyor olmamızın en büyük güvencesi olan Polis Örgütünün değerli mensupları herhangi bir sendika tarafından temsil edilemiyor olsa da, özellikle haksızlıklara karşı sessiz kalmamayı misyon edinmiş Sendikamız Değişiklik Yasasındaki haksızlıkları dile getirme arzusundadır.
Konu Değişiklik Yasası tarafımızca incelenmiş olup, bu incelemede ilk etapta dahi gözle görülür eşitsizliklerin olduğu ve hatta ısmarlama bir düzenlemenin yapıldığı tespit edilmiştir.
Şöyle ki;
Polis Örgütü (Kuruluş, Görev ve Yetkileri) Yasasının Polis Genel Müdürü ataması hakkında aranan nitelikler mevcut yasamızda aynen şöyledir;
ARANAN NİTELİKLER:
- Polis Akademisi mezunu veya en az dört yıllık lisans öğrenimi (örgün eğitim) görmüş olmak;
Ancak, bu niteliklere sahip personel olmaması halinde en az lise mezunu olmak.
- (A) Polis Genel Müdürü Birinci veya İkinci Yardımcısı mevkiinde çalışmış olmak; veya
- En az iki yıl İlçe Polis Müdürü olarak görev yapmış olmak üzere dört yıl 3’üncü derece Polis Müdürü mevkiinde çalışmış olmak;
- İngilizce bilmek.
Yine Polis Örgütü (Kuruluş, Görev ve Yetkileri) Yasasının Polis Genel Müdür Yardımcısı ataması hakkında aranan nitelikler ise şöyledir;
ARANAN NİTELİKLER:
- Polis Akademisi mezunu veya en az dört yıllık lisans öğrenimi (örgün eğitim) görmüş olmak;
Ancak, bu niteliklere sahip personel olmaması halinde en az lise mezunu olmak.
- En az iki yıl İlçe Polis Müdürü olarak görev yapmış olmak üzere dört yıl 3’üncü derece Polis Müdürü mevkiinde çalışmış olmak;
- İngilizce bilmek.
Her iki kısımdan da görüldüğü gibi, Yasamız Polis Akademisi mezunu olmaya öncelik vermiş ancak bu niteliklere sahip personel bulunamaması halinde lise mezunu olan adaylara hak tanımıştır. Yine bir alt basamakta belirli bir süre çalışmış olma koşulu getirerek liyakat da sağlanmıştır.
Hal böyle olmakla birlikte Değişiklik Yasasına baktığımız zaman, getirilen Geçici maddenin 2020 yılı sonuna kadar gündemde kalacağı ve bu süre içerisinde Polis Genel Müdürü ve Yardımcısı atamalarında Polis Akademisi mezunu olmanın hiçe sayıldığı ve hali hazırda Müdür konumunda olan Polis Akademisi mezunu 7 kişinin saf dışı bırakıldığı
görülmektedir. Keza; Polis Örgütünde fiili en az 30 yıl çalışmış olma koşulu ile de deyim yerinde ise ısmarlama bir düzenlemenin yapıldığı tek eksiğin ilgili kişilerin isimlerinin yasada açık şekilde yazılmamış olmasının kaldığı ortadadır.
Özellikle getirilen Polis Akademisi mezunu olmanın aranan niteliklerden kaldırılarak, 30 yıl koşulu getirilmesi ile ilgili hukukçumuzdan aldığımız görüş ise aynen şöyledir;
“Kişilere belirli haklar sağlayan hukuk kurallarının muhataplarında bir beklentiye yol açması mümkündür. Hak beklentisi, bir kişinin mevcut kurallar uyarınca bir hakkı elde etme beklentisini ifade etmektedir. Bir kuralda öngörülen koşulları taşıyan kişilerin o kuralın ilişkin olduğu hakkı hukuken ve fiilen elde etmeleri, kendileri yönünden kazanılmış hak oluşturmakla birlikte henüz bu hakkı kazanmamış kişilerin de söz konusu hakkı elde etme noktasında bir beklenti içinde olmaları olağandır. Kişilerin hukuka güveni, hukuk devleti yönünden önemli olup kişilerin bu güveninin yine hukuk tarafından korunması asıldır ve bu koruma, hukuki güvenlik ilkesi olarak adlandırılmaktadır. Hukuk güvenliği ilkesi hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerinde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar.
Değişiklik Yasası’nın geçirilmesi öncesine kadar, Müdür mevkideki kişilerin bir üst mevkiye terfi almalarında herhangi bir engel yok iken, yıllarını bu mesleğe vermiş ve haklı bir beklenti içerisinde olan kişilerin, yeni getirilen 30 yıl koşulu nedeni ile terfi hakları uzunca bir süre boyunca ellerinden alınmaktadır. Mesleğinin bu aşamasında, bu kadroları doldurabilmek için getirilen 30 yıl şartının, meslekte bu koşulların aranmadığı dönemde giren ve haklı bir beklenti içerisinde olan polis mensupları açısından haksızlık yaratmaktadır. Ki Polis Akademisinde öğrenim görmekle akademik donanım sahibi olan kişiler de yine yok sayılmıştır. Bu kişiler bu mevkilere yükselme beklentisi içerisinde iken, aniden önlerinin kesilmesi ve talep edilen koşulları bu kişilerin bu safhada elde etme imkanlarının da bulunmaması ve/veya çok zor olması nedeni ile de bir haksızlık yaratılmıştır. Hali hazırda Müdürlük yapmakta iken bir üst makama terfi edebilecek koşulları haiz olduğunu bilen Polis
Akademisi mezunu bir kişinin, yapılan tadilat ile koşulların değiştirilmesi neticesinde bu beklentisini kaybetmesi, hukuki öngörülebilirlik, hukuki güvenlik ilkesinin çiğnendiğini gösterir.
Dolaysısı ile Polis Genel Müdürü ve Yardımcılarının atanmalarını düzenleyen Değişiklik Yasasının ilgili Geçici maddesinin Anayasamıza aykırı olduğu kanaatindeyim ”
Tüm belirtilenler ışığında huzurunuza gönderilen ve/veya gönderilecek olan Polis Örgütü (Kuruluş, Görev ve Yetkileri) Değişiklik Yasasına yukarıda belirtilen konulardaki hassasiyet ile yaklaşmanız ve bu hususta Anayasa Mahkemesinden görüş talep etmeniz önemle rica edilir.
Bu vesile ile saygılarımı sunar, çalışmalarınızda başarılar dilerim.
Metin Atan
KAMUSEN Genel Başkanı
