Mamalı yaptığı yazılı açıklamada, polisin sivilleşirken siyasallaşmaması, siyasi iktidarın oyuncağı olmayacak bir yapılanmaya kavuşturulması, ayni zamanda kendi iç yönetiminin de ehil ve sivil ağırlıklı kişilerden oluşması gerektiğini savundu.

Demokratik hukuk devleti ilkelerine uygun ve insan haklarına saygılı olarak görev yapması gereken Polis Örgütü’nün, bugün bu görüntüden çok uzak bir yasal teşkilat içerisinde çalıştığını ileri süren Mamalı, Polis Örgütü’nün yıllardır askeri vesayet, emir ve denetim altında bulunduğunu söyledi.

“POLİSİN ASKERE BAĞLI OLMASI ANTİ-DEMOKRATİK”

“Hiçbir çağdaş, hukukun üstünlüğüne ve demokrasiye dayalı ülkede polisin bizdeki gibi bir militarist yapılanması bulunmamaktadır” diyen Mamalı, polisin askere bağlı olmasının anti-demokratik olarak kabul edildiğini ileri sürdü.

Mamalı, polisin, görevini demokratik, çağdaş ve profesyonel bir şekilde yerine getirebilmesi için hukukun ve demokrasinin egemen olduğu bir işlevselliğe sahip olmasının kaçınılmaz olduğu görüşünü dile getirdi.

Polis Örgütü’nün mevcut yapısı içerisinde terfi, nakil, disiplin yargılaması, soruşturma başta olmak üzere birçok konuda sık sık rahatsızlıklara neden olduğunu ileri süren Mamalı, “Üretilen kararların adaletsizliği yönünde sürekli bir inanç doğmaktadır” dedi.

Mamalı, hukuka dayalı adil bir yapıyı kurabilmek için sivilleşmenin dikkatlice ele alınması ve polis yasasının köklü bir değişikliğe uğraması gerektiğini savundu.

Bu yapılırken ülkedeki siyasi kültürün ve demokratik gelişmişliğin mutlaka göz önüne alınması gerektiğine dikkat çeken Mamalı, “Polisin sivilleşirken siyasallaşmaması, siyasi iktidarın oyuncağı olmayacak bir yapılanmaya kavuşturulması ve ayni zamanda kendi iç yönetiminin de ehil ve sivil ağırlıklı kişilerden oluşması gerekir” dedi.

Mamalı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“En azından ülke siyasetinde kökleşmiş olan partizanlık ve nepotizm ortadan kaldırılıncaya değin polis örgütü direkt siyasetin kollarına teslim edilmemeli, ayrıca polis-asker ağırlıklı kişilerce de yönetilmemelidir. Bu nedenle polis örgütünün mümkün olduğunca özerk bir komisyon tarafından yönetilmesi ve denetlenmesi bu açıdan çok önemlidir. Bu komisyonun hukuki güvenceleri olmalı, tarafsız ve bağımsız bir yapısı bulunmalı, üyeler de yüksek bir mesleki donanıma sahip olmalıdır. Bu özerk yapı ise sivil üyelerinin hükümet, meclis içi muhalefet partileri, cumhurbaşkanı, başsavcılık ve adliye kurulu tarafından, polis kimlikli üyenin de örgütün kendisi tarafından ayrı ayrı seçilmesi ile gerçekleştirilebilir.” 
Editör: TE Bilisim