Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda Başbakanlık’ın 94 milyon 528 bin 300 TL olarak öngörülen bütçesi oy çokluğu ile onaylandı.

Bütçeyle ilgili söz alan CTP milletvekili Birikim Özgür, şişirilmiş bir bütçe görüşüldüğünü, Yunanistan’da sendikaların ek vergiler nedeniyle grevde olduğunu kaydederek, “Bütçenin şişmesiyle ekonomik gelişmenin bir ilgisi yok. Bu şişmenin gerekleri konuşulmalı. Muhalefet vekili olarak keşke daha net, kesin hesap sorma noktasında olsaydım. Bu hükümet elimizi cebimize atmış durumda. Yunanistan’da değil, burada halkın ayaklanması gerekir” dedi.

Özgür, bütçenin şişirilmesinin halkın yararına olmayacağını vurgulayarak, “Bugünkü aşamada, hükümet kamu hizmetini yerine getiremiyor, uzun zamandır da yerine getirilemiyordu” şeklinde konuştu.

Somut veriler olduğundan Yunanistan’ı buraya göre daha kolay takip ettiklerini söyleyen Özgür, “Biz Başbakanlıkta bir birim oluşturmayı öngörmüştük. Bu da beraberinde DPÖ ile ilgili tartışmaları gündeme getirmişti” anımsatmasında bulundu

Birikim Özgür, Devlet Planlama Örgütü’nün çalışmalarının güçlendirilmesi, Orta Vadeli Program’dan hareketle yapısal reformların hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Atılan imzaların gereği yerine getirilmediğinde bir Başbakan ne hissediyor? ” dedi.

Özgür, bu ülkenin bir değişim liderine ihtiyacı olduğunu kaydederek, “Yaşananlar hayra alamet değil, birilerinin artık Başbakanlık görevini üstlenmesi gerek” dedi.

TATAR

UBP milletvekili ve Cumhuriyet Meclisi, Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi Başkanı Ersin Tatar, istikrarı savunduklarını anımsatarak, “Bu hükümetin icraatlarına bakın. Başbakan, bakanlar ve milletvekilleri bu yeteneğe sahiptir. Su geldiydi gelecekti, baraj dolduydu dolmadıydı, su bu hükümet döneminde çeşmelerden aktı” dedi.

Tatar, “Bu ülkenin menfaatleri için çalışmaları Meclisle desteklememiz önemli” açıklamasında bulundu.

Dövizde bir çalkalanma olduğunu, Türkiye’nin tedbirleri aldığını söyleyen Tatar, bu sıkıntıların aşılacağına inanç belirtti. Ersin Tatar, Devlet Planlama Örgütü’nün çalışmalarının yerinde olduğunu söyleyerek, “Önemli olan bu politikaların uygulanması. Biz hükümetin arkasındayız. ” dedi.

Tatar, ekonomide yüzde 20’ye yakın bir büyüme olduğunu kaydederek, fert başına milli gelirin artırılması için çalışacaklarını vurguladı. Tatar, “İyi niyetli olarak bu halkın menfaatleri için çalışalım” dedi.

DİNÇYÜREK

Bağımsız milletvekili Hakan Dinçyürek de Başbakanlık bütçesi üzerine söz alarak, Birikim Özgür’ün açıklamalarının provokatif olduğunu savundu, “Siz bu üslubu dün terk ettiğinizi söylediniz, bugün aynını yapıyorsunuz” dedi.

Pile konusunda sorunlar yaşandığını ifade eden Dinçyürek, “KKTC olarak Pile’yi kendi elimizle bilerek ya da bilmeyerek itiyoruz” şeklinde konuştu.Dinçyürek, yıllardır Türk gençlerinin buradan uzaklaştığını belirterek, burada kontrol noktasının olmasının geçiş-gidişleri zaten engellediğini belirtti.

Hakan Dinçyürek, Başbakanlık bünyesinde, ya da koordinatör bakanlık bünyesinde koordinasyon merkezi kurulması ve bu merkezin Pile’yle ilgilenmesini istedi.

ÖZGÜRGÜN

Başbakan Hüseyin Özgürgün, Başbakanlık bünyesine eleştiri ve tavsiyeleriyle katkı koyanlara teşekkür etti.

Özgürgün, hükümet 7 ayını doldurduğunu anımsatarak, yargının bir kararnameyi, yasayı iptalinin ilk olmadığını söyleyerek, “Bizim muhalefete niye dava açtınız dememiz söz konusu değil. Hükümet, mahkeme kararlarına uymuştur, uyacaktır” dedi.

Erhürman’ın “polis devleti” açıklamasına işaret eden Başbakan, “Bizim öyle bir niyetimiz olmadığı gibi, polis devleti uygulaması olmaması konusunda hassasız. Polis devletin polisidir, benim polisim değil. Polisin sakin davranması gerektiğini Polis Genel Müdürü’ne söyledim. Sabırlı davrandı, davranmaya devam edecek” şeklinde konuştu.

Polisin eylemde yaralandığını ancak eylemcilerden kimsenin yaralanmadığını ifade eden Başbakan, “Polis devleti yaklaşımı göstersek böyle olmazdı. Polise bu şekilde, ölüme yol açabilecek bir yaralama, ben milletvekillerinin bunu ifade etmesini beklerdim. Tufan Beyi bu konuda tenzih ederim” diye konuştu.

Bilişim Suçları Yasa Tasarısı’nın hazır olduğunu, görüşleri aldıktan sonra Bakanlar Kurulu ve ardından Meclise getirileceğini belirten Özgürgün, bu yasanın süratle geçirilmesi gerektiğini, bu konuda teknik komite kurulması durumunda elzem yasaların daha hızlı çıkarılacağına inanç belirtti.

Özgürgün, “imam saati” ve “papaz saati” tartışmasına da değinerek, bunu kendisinin getirmediğini, bu saat konusunda söylenenin “Suudi Arabistan saati” olduğunu, bu yüzden bu sözün ortaya çıktığını kaydetti. Karanlığa kurşun sıkmanın doğru olmadığını, 2-3 aylık bir sürenin ardından saatlerin düzene gireceğini, ancak seneye gerekli konuların önceden düzenlenip saatler hakkında en doğru düzenlemenin yapılabileceğini ifade eden Özgürgün, çocukların karanlıkta okula gittiği konusuna katıldığını, gerekli saat, kamyonların trafiğe çıkması gibi konularda önlem alındığını, kazanın olduğu yol dahil toplam 6 yolda da gerekli altyapı çalışmalarının yapılması için çalışmaların sürdüğünü vurguladı.

Özgürgün, istifa isteklerine de işaret ederek, bakanların istifası ile ilgili taleplerin ortaya konduğunu, bunun gerekli taraflarca değerlendirildiğini, herkesin de bu talepleri her açıdan değerlendirmesi gerektiğini belirtti. Çocukların Başbakanlık önüne gittiğini, “provoke olan bir kesimin” de oraya gittiğini, oradaki psikolojiyi iyi bildiğinden de Başbakan olarak oraya çıkmasının veya açıklama yapmasının olayları daha kötüye götüreceğine inandığını ifade eden Özgürgün, eylemlerde 1 polis memuru dışında yaralananın olmamasının polisin duyarlılığını da gösterdiğini işaret etti.

E-devlet uygulamasında önemli adımlar atıldığını, Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonu bütçesinin 10 katın üzerinde artırıldığını, tam destek verildiğini anlatan Özgürgün, bu konuda çok duyarlı davranacaklarını kaydetti.

Bu yıl hemşire, doktor, öğretmen, Dışişleri meslek memuru, geçici işçi ve diğer kadrolar olmak üzere 312 istihdam yapıldığını ifade eden Özgürgün, 2017 bütçesinde yollar için de 300 milyon civarında bütçe ayrıldığını belirtti.

Özgürgün, DPÖ’nün çalışmaları ve hedeflerini de anlatarak, 10 yıldır istihdam yapılmayan DPÖ’nün güçlendirileceğini söyledi. Spor Dairesi’nin çalışmaları hakkında da bilgi veren Özgürgün, 2016 yılında sahalara yapılan yatırımları anlattı.

Kooperatif Merkez Bankası’nın “gerçek sahiplerine” devredilebileceğini ancak devletin bankaya 2 milyarın üzerinde borcu olduğunu belirten Özgürgün, bu şekilde bir devir durumunda kooperatifin sıkıntıya girebileceğini işaret etti.

Özgürgün, makam araçlarındaki ticari şirket isimlerinin yer aldığı uyarısını da aldığını ve bu konuda gerekli yerlerin uyarıldığını bunun olamayacağını kaydetti.

Devletin ihalelerinin TL üzerinden olduğunu, bu konuda gerekli ayarlamaların yapılabileceğini ifade eden Özgürgün, Kıbrıs konusuna da değindi.

Başbakan Özgürgün, Türkiye Cumhurbaşkanı’nın müzakerelere katılmasının önemli olduğunu ve bunun olumlu değerlendirilmesi gerektiğini ifade ederek, Cumhurbaşkanı’nın Türkiye ile birlikte süreci götürmesini desteklediklerini söyledi.

Özgürgün, Rum tarafının tüm toprakları istemesi durumunda veya Kıbrıs Türk halkının güvenliğini sağlamayacak bir anlaşmanın kabul edilemeyeceğini, bunların tüm yaşamı etkilediğini, caydırıcı tek gücün TSK olduğunu ifade ederek, polis veya Barış Gücü ile bu işin olamayacağını, geçmişte bunun görüldüğünü kaydetti.

Niyet varsa mutlaka bir noktada buluşulacağına inanç belirten Özgürgün, son yapılacak görüşmede de çözüm çıkmazsa artık her şeyin net bir şekilde ortaya konulması gerektiğine işaret etti.

Bu sürecin önüne geçecek bir açıklama yapmadıklarını ancak Rum tarafından “Güzelyurt olmadan anlaşma olmaz” veya “Türk askeri adadan çıkmadan anlaşma olmaz” gibi açıklamaların sürekli geldiğine işaret eden Özgürgün, bunlara cevap verilmesinin şart olduğunu kaydetti.

AB fonları ve AB ile çalışmalara da değinen Özgürgün, bu çalışmaları ve ilişkileri zayıflatmak gibi bir durum olmadığını, hükümet adına bu konuda tek açıklamayı kendisinin yapabileceğini söyledi.

Özgürgün, 5’li konferansa katılma davetini partilerinin yetkili kurumlarında değerlendireceklerini belirterek, onun dışında hareket edemeyeceklerini söyledi.

Lefke’nin ilçe olma kararının Meclis iradesi ile alınacağını ancak bu konuda olumlu görüşler aldıklarını belirten Özgürgün, Kamu Görevlileri Yasa Tasarısının da bittiğini, bütçe sonrasında hemen ele alınacağını söyledi.

Özgürgün, AB Koordinasyon Merkezi’nin statüsü ve çalışmalarını da anlatarak, bu kurumun yasaya ihtiyacı olduğunu, bu yönde çalışmalarının olduğunu, ancak bu çalışmanın tamamlanmasına kadar merkezin çalışmalarını sürdüreceğini, Ombudsman raporunu da göz ardı etmediklerini kaydetti.

Yeni sözleşme için de Başsavcılık’tan görüş istediğini, eğer olumsuz bir görüş gelirse sözleşmenin yapılmayacağını, görüş gelmeden de sözleşmesinin uzatılmayacağını ifade eden Özgürgün, bütçeye katkı koyan herkese teşekkür etti.
Editör: TE Bilisim