Genel Kurulun bir sonraki toplantısı 18 Mayıs Pazartesi günü yapılacak.

ZAROĞLU

Güncel konuşmalarda söz alan YDP Milletvekili Bertan Zaroğlu dün son covid hastasının taburcu edildiğini ancak bunun “tehlike ortadan kalktı” gibi algılanmaması gerektiğini belirtti.

 Zaroğlu sağlık çalışanlarına, sağlık alanındaki eksiklikleri özverileriyle kapatmaya çalıştıkları için teşekkür etti.

Berran Zaroğlu açılma kararıyla birlikte sosyal mesafe önlemlerinin gereken şekilde hayata geçmediğinin görüldüğünü dile getirerek denetim mekanizmasının işlemediğini söyledi.

Zaroğlu ekonomik açıdan da ciddi manada çöküş yaşandığını dile getirdi.
Esnafın bu açılma sürecinde beklediği satışları yapamadığını anlatan Zaroğlu “Evet insanlar sokakta ancak ortada para yok, bir haftadır neredeyse siftah yapamayan esnaf var” dedi.

Bu kişilerin evlerine para götüremediğini söyleyen Zaroğlu bunun nedeninin satın alma gücünün azalması olduğunu kaydetti. 

“Herşey nasıl normalleşir” sorusuna kimsenin verecek yanıtı olmadığını dile getiren Zaroğlu işyerlerinin eskisi gibi satış yapmasının çok mümkün görünmediğini belirtti.

En geç bir ay içerisinde piyasaya, ihtiyacı olan sıcak para akıtılmazsa, sistemin çökme noktasına geleceğini söyleyen Zaroğlu hükümetin bu dönemde satış yapamayan esnafla ilgili nasıl bir plan yaptığı konusunda hiçbir açıklama olmadığını kaydetti.

Devletin yapısal reformlar için düğmeye basması gerektiğini söyleyen Zaroğlu sadece Türkiye’den gelecek kaynakla bu durumun atlatılmasının mümkün olmadığını belirtti.

Zaroğlu bu noktada devletin inşaat, eğitim, turizm sektörleri konusunda radikal adımlar atması gerektiğini kaydetti.

Sektörel açılımlar konusunda adil şekilde hareket etmek gerektiğini dile getiren Zaroğlu hükümetin koordinasyon sağlaması gerektiğini belirtti. 

Güzellik salonlarının sıkıntılarına işaret eden Zaroğlu bu iş kolunun şikayetlerinde haklı olduğunu belirtti ve Türkiye’de yapılan uygulamayı örnek verdi. 

Zaroğlu yerli üreticinin desteklenmesi gerektiğini vurguladı. 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faiz Sucuoğlu’nun sosyal güvencesi olmayanlara iki ay boyunca belirli bir miktarda yatırım yapılacağını açıkladığını dile getiren Zaroğlu öte yandan ilgili yasada salgın hastalıklar sonucunda sosyal güvencesi olmayanlara altı ay sosyal yardım yapılması yönünde bir madde olduğuna değindi.
Zaroğlu bunun neden yeni bir açılım gibi ifade edildiğini sordu. 

Zaroğlu ayrıca altı ay verilen bir hakkın iki aya çekilerek hakların geriletilmesi anlamına geleceğini anlattı. Zaroğlu “Mazluma şefkatlı, zalime kudretli olması gereken devlet, hakkı olmayan müracaatlara devletin demir yumruğunu göstermeli” dedi. 

ŞAHİNER

CTP Milletvekili Salahi Şahiner de “Kayıt dışı ekonominin getirdikleri” başlıklı konuşma yaptı. 

Konuşmasına kayıt dışı ekonominin ne olduğuyla ilgili kısa bilgi vererek başlayan Şahiner, kayıt dışı ekonomiyle mücadele açısından uzmanların yaptığı önerilere ve kayıt dışı ekonominin ölçülmesi için kullanılan yöntemlere değindi. 

Ticaret Odası’nın kayıt dışı ekonomi konusunda geçmiş yıllarda yaptığı çalışmaya değinen Şahiner, bu çalışma sonucu KKTC’nin kayıt dışı ekonomi bağlamında en kötü durumda ülkelerden olduğunun ortaya çıktığını söyledi. 
Kayıt dışı istihdam konusuna da değinen Şahiner, kayıt dışı ekonominin vergi gelirlerine, sosyal güvenlik sistemine, rekabete, planlara, tüketicilere verdiği zararlara değindi. 

Dış kaynak erişimi kolay olmayan KKTC gibi ülkelerde bu durumun sonuçlarının çok daha ağır olduğunu dile getiren Şahiner, Ticaret Odası çalışmasında ülkede en az yüzde elli kayıt dışılık bulunduğunun ortaya konduğunu kaydetti. 

Şahiner bu durumla savaşmak için e-devlet projelerinin hayata geçmesi, elektronik ödemenin teşvik edilmesi hatta belli alanlarda zorunlu hale getirilmesi gibi adımlar atılması gerektiğini kaydederek bu konuda diğer ülkelerde yapılanların da örnek alınabileceğini ifade etti. 

TAÇOY

Cevap vermek için kürsüye çıkan Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy, salgın konusunda sağlık bağlamında başarılı bir süreç yürütüldüğünü anlattı. 
Taçoy bu bağlamda hemşireler gününü de kutladı. 

Sağlıktaki başarıyı ekonomideki başarıyla eşitlemek için yapılması gerekenler olduğunu söyleyen Taçoy, kısa dönemde alınan tedbirlerin sadece sektörlerin ayakta kalması için olduğunu söyledi.

En azından uçuşların başlayacağı ve sınır kapılarının açılacağı zamana kadar halkın kendi içinde yaratacağı ekonomiyle ayakta kalmaya çalışacağını belirten Taçoy, bu bağlamda turizm ve eğitim dışında, tarım ve inovasyon alanlarında yapılacakların önemli olduğunu belirtti.

Öte yandan KKTC sınırları içinde internet üzerinden yapılan bahis oyunlarının devlete yansımasının pek fazla olmadığına işaret eden Taçoy belki de bunların üzerine gidilmesi gerektiğini söyledi. 

KKTC’nin geçmişten gelen durumuna işaret eden Taçoy, Kıbrıs Türk halkının ciddi bir stres ve moral bozukluğu içinde olduğunu belirtti.

Yılların getirdiği çözümsüzlük ve belirsizliğin toplumu sosyal ve psikolojik anlamda tükenme noktasına getirdiğini kaydeden Taçoy Kıbrıs’ın  1950’lerden bu yana Türkiye’de bir dava olarak görüldüğünü, Kıbrıs meselesiyle karıştırıldığını, çözüm önerilerinin genelde askeri ve mali disiplin boyutlarında gösterildiğini belirtti.
1950’lerden bu yana ada halkının belirsizlik ve korku içinde sosyal refleksler geliştirdiğini söyleyen Taçoy, bu bağlamda makro boyutta ekonomik büyüme senaryoları üretme değil anavatan Türkiye’nin ekonomik paketleriyle ekonomiyi regüle etme çabasında olunduğunu belirtti.
Ankara’nın KKTC yönetimine farklı bir gözle bakması, olayların arkasındaki gerçek nedenlere bakması gerektiğini söyleyen Taçoy bunun TC’nin ve Kıbrıs Türk halkının uzun dönemli kazanımları açısından önemli olduğunu kaydetti.
Taçoy, KKTC-TC ilişkilerinin yeniden yapılandırılması gerektiğini söyledi. 
KKTC ekonomisinin orta gelir tuzağına düştüğünü dile getiren Taçoy, ar-ge yoksunu üretim stili nedeniyle kısır döngüye girildiğini ifade etti. 
Yapılan ekonomik tahminlere işaret eden ve daralmaya yaşanacağının ortada olduğunu anlatan Taçoy, devletin içinde bulunduğu ağır ekonomik koşullardan kurtulması için ekonomik önlemler alması gerektiğini dile getirdi. Taçoy, alınabilecek tedbirler ve yapılacak reformlarla ilgili yapılan çalışmaları paylaştı. 

Hasan Taçoy, detaylar içinde kaybolmamak gerektiğini söyleyerek, toplum içerisindeki sosyal barışı ve huzuru yaratmak açısından neler yapılabileceğini tartışmak gerektiğini  dile getirdi. 

Kayıt dışılığın önüne geçmek için kendi kendini denetleyebilecek bir sistem oluşturmanın önemine değinen Taçoy, e-devlet projesinin bu anlamda önemli olduğunu söyledi. 

CTP Milletvekili Salahi Şahiner’in yerinden sorduğu soru üzerine Taçoy, KDV indirimi konusunda 3 bankanın gerekli altyapıyı yapmadığı için henüz sistemin hayata geçemediğini ve gerekirse bu kurumlara ceza verilmesi gerektiğini kaydetti. 

AKANSOY

CTP Milletvekili Asım Akansoy “kriz yönetiminde geçiş noktalarının açılması” başlıklı konuşma yaptı.

Ortaya konan yaklaşımların bir ortak politikaya dönmesi noktasında yetersiz kalındığını dile getiren Akansoy, bunun yapılması için kurumsal işbirliğine ihtiyaç olduğunu dile getirdi.
THY sitesine girip baktığında Haziran ayı için Türkiye’den Ercan’a uçuşlar bulunduğunun görülebileceğini dile getiren Akansoy “Demek ki ortada bir öngörü var, bu öngörüler toplumla paylaşılmalı ve toplum önünün görebilmeli. Yoksa bunlar hükümetin bilgisi olmayan gelişmeler mi” diye konuştu. 

Kıbrıs Türk Tabipler Birliği Başkanı Özlem Gürkut’un hava sınır kapılarının açılmaması kaydıyla kara sınır kapılarının açılabileceği yönündeki açıklamalarına işaret eden Akansoy, Güney’de çalışan işçilerin ve Güney’de okuyan öğrencilerin durumu bakımından bu geçiş noktalarının nasıl açılacağına dair çalışmalar yapılması gerektiğini anlattı. 

Öngörülebilirliğin önemine işaret eden Akansoy, siyasetin sağlığın arkasına saklanmaması gerektiğini söyledi. 
Cumhurbaşkanı’na da bu süreçte önemli görev düştüğünü dile getiren Akansoy, ekonomik ve toplumsal krizlerin önüne geçilmesi açısından geçiş kapılarıyla ilgili atılacak adımların önemli olduğunu belirtti. 

İNCİRLİ

CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli “Sağlığın ekonomisi” başlıklı konuşma yaptı. 

Dün ülkedeki son covid hastasının taburcu olduğunu bunun çok sevindirici olduğunu söyleyen İncirli, bu hastaların tedavisine emek verenlere teşekkür etti.

“Dünyada pandemi bitmedikçe burada da bitmeyecek. Hayır savaş bitmedi savaş şimdi başlıyor” diyen İncirli, savaşın kazanıldığı sanrısıyla hareket etmemek gerektiğini dile getirdi.
İncirli, KKTC’den önce bu virüsle savaşan ülkelerin tecrübelerinden yararlanmanın önemine işaret ederek, hem Çin, hem Güney Kore’de ikinci dalga endişesi olduğunu anımsattı. 

İncirli, ülkede bu yönde hazırlık yapılmasına ihtiyaç olduğunu belirterek, “Uyanık olmak zorundayız” dedi. 
Wuhan’ın tecrite rağmen yeniden bir dalgayla karşı karşıya olduğuna işaret eden İncirli, ilk dalgada çok başarılı olan Güney Kore’de de ikinci dalganın söz konusu olduğunu söyledi ve rehavete kapılmamak gerektiğini anlattı. 

Bölgesel başarının sırrının kitlesel ve erken test yapmak ve donanımlı sağlık sistemlerine sahip olmak olduğunu belirten İncirli, bu hedeflere ülkede henüz ulaşılmadığını ve hükümetin de bu konuda istekli olmadığının görüldüğünü kaydetti.

“Sağlık bu ülkenin geleceğindeki kilit roldedir” diyen İncirli, sağlıkta yapılacak her hatanın, her ihmalin geleceğe zarar vereceğini kaydetti.

Her yüz bin kişiye 50 vaka geldiğinde yeniden tecrite girilmesi gerekeceğini söyleyen İncirli, yeni bir tecriti kaldırmanın çok zor olduğunu  ve bu duruma düşmemek için sosyal mesafeye ve temaslı takibine devam etmek gerektiğini belirtti.
 
"Madem sıfır vaka var temaslı takibine gerek yok" gibi bir düşüncenin doğru olmayacağına işaret eden İncirli, ülkede yapılan 25 binin üzerinde testin hızlı kart testi olduğunu, bunların 108 tanesinin vaka olarak kabul edildiğini söyledi.
25 bin hızlı kart testinin kaçının pozitif olduğuna dair bilgi sahibi tek kişinin Sağlık Bakanı olduğunu söyleyen İncirli UBP-HP hükümetinin bu bilgiyi halkla paylaşmamasının siyasi bir karar olduğunu dile getirdi.  

“Eğer hızlı kart testlerinin sonuçlarına güvenmiyorsanız o zaman bu testleri neden yapıyorsunuz? Eğer güveniyorsanız neden açıklamıyorsunuz” diyen İncirli, testlerin hangi immunoglobulin testiyle yapıldığının da açıklanmadığını söyledi.
İncirli, aktif enfeksiyonu gösteren “immunoglobulin m” pozitif hastalarının PCR testleri negatif bile olsa temaslı takibi yönünde taramaların da  yapılması gerektiğine işaret etti. İncirli bu kişilerin evlerine ve işyerlerine gönderildiğini ve bunun oldukça tehlikeli bir yaklaşım olduğunu kaydetti.  

PCR testlerinin immunoglobulin testleriyle birlikte yapılması gerektiğini anlatan İncirli, şu anda bulaşma riski yüksek sektörlerin açılma noktasında olduğunu ve bu sektörde çalışanlarda mutlaka iki teste birden bakılması gerektiğini dile getirdi.

Uygun fiyatlı PCR testlerinin Türkiye’den alınıp alınmadığını, üçüncü PCR cihazının alınıp alınmadığın soran İncirli, eğer bunlar yapılmadıysa neden yapılmadığı ve ne zaman yapılacağını sordu.

Eliza yöntemiyle toplum bağışıklığının tespit edilmesi gerektiğini dile getiren İncirli, “Henüz kazanılmış bir savaş yoktur, savaşa yeni başladık” dedi.
İncirli covidle mücadelede Güney Kıbrıs ile işbirliği ve bilgi paylaşımının en üst düzeyde tutulması gerektiğini söyledi ve şu ana kadar olan yaklaşımın kabul edilebilir olmadığını kaydetti. 

İncirli bakanların sorularına yanıt vermediğini ancak bu soruları sormaya devam edeceklerini dile getirdi. 
Geçen hafta Kalkınma Bankası kredileri hangi kriterlere göre dağıtılıyor diye sorduğunu ancak sorusuna yanıt bulamadığını söyleyen İncirli, “Belli ki bu soru zor geldi, bu hafta şöyle soruyorum, Kalkınma Bankası'nın kredilerini kimlere vermiyorsunuz” dedi.

İncirli testlerle ilgili bilgilerin halkla paylaşılması eğer bu bilgileri paylaşmamak siyasi bir kararsa bu durumun da ifade edilmesi gerektiğini kaydetti. 

HAMZAOĞULLARI

CTP Milletvekili Biray Hamzaoğulları “Koronavirüs ve Sosyal Hizmetler Dairesi’nin uygulamaları” başlıklı konuşma yaptı.

Konuşmasına hemşireler gününü kutlayarak başlayan Hamzaoğulları, ilgili yasa maddesinde salgın hastalıklar nedeniyle 6 ay süreyle sosyal yardım yapılır maddesi olduğu halde neden sosyal yardımla ilgili yeni bir karar alma ihtiyacı duyulduğunu sordu.  Hamzaoğulları ayrıca amacın mevcut yasadaki rakamı azaltmak mı olduğu sorusunu da yöneltti.

Sosyal yardım kriterleriyle ilgili sıkıntılar olduğunu dile getiren Hamzaoğulları, taksicilere yardım verildiğini ancak otobüsçülere verilmediğini dile getirdi. 
Hamzaoğulları otobüs şöforlerinin gelecek Mart’a kadar taşımacılık yapamayacağını düşündüğünü de kaydetti ve otobüs alarak bu işe girmiş kişilerin aldıkları borçları ödeyemeyecek hale geleceğini söyledi. 

SUCUOĞLU

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faiz Sucuoğlu da cevap vermek üzere kürsüye çıktı. Yapılan konuşmalarda uzun süredir covid testlerinin negatif çıkması nedeniyle bir teşekkür duymayı beklediğini söyledi. 

Sucuoğlu, “Son 20 yılda hangi parti daha fazla hükümette kaldı bir bakmanızı da isterim” dedi.

Faiz Sucuoğlu, sosyal yardımla ilgili bahsedilen tüzüğün çok uzun süre önce yapıldığını ve şu ana kadar afet ve belli başlı durumlarda dönem dönem verildiğini söyledi.

Sucuoğlu şu anda yardımın bin 500 kişiye verileceği için yeni bir düzenleme yapmak durumunda kaldıklarını dile getirdi.

Bakan Sucuoğlu bin 500 TL’yi alanlar arasında otobüs şöforleri de olduğunu ve otobüs şöforlerini kabul ederek, kendileriyle çeşitli görüşmeler yaptıklarını da kaydetti.

Sorulara cevaben ülkeye çalışma izniyle gelenlerin azınlıkta olduğunu, çoğu yabancı iş gücünün turist vizesiyle gelenler arasında olduğunu kaydeden Sucuoğlu, yerel işgücünü desteklemek için, bundan sonraki süreçte yurt dışından gelecek işçiler konusunda çok daha sıkı davranacaklarını kaydetti. 

Ekonomi büyüdükçe yerel işgücünün yeterli olamayabileceğini, eğer ihtiyaç olursa yurt dışından işçi getirme yönünde bir çalışmaları olduğunu söyleyen Sucuoğlu kayıtdışılık konusunda üzerlerine düşen görevleri yapmaya devam edeceklerini anlattı.

Sucuoğlu, kendi ayakları üzerinde duran bir ekonomi için ülke insanının istihdam edilmesi yönünde kararlı adımlar atmak gerektiğini dile getirdi. 

Faiz Sucuoğlu, CTP Milletvekili Biray Hamzaoğulları’nın yerinden sorduğu, bin 500 TL almaya hak kazananlarla ilgili listenin açıklanıp açıklanmayacağı konsundaki sorusu üzerine, bu konuda karartma olmadığını, isteyenin gidip listelere bakabileceğini belirtti.

Hamzaoğulları'nın otellerin sezon boyunca açılıp açılmayacağı ve çalışanların durumunun ne olacağı yönüneki soruları üzerine, Sucuoğlu,  yabancı uyrukluların ülkesine döneceğini, KKTC vatandaşlarına sahip çıkılacağını, vatandaşların gerekirse işsizliğe başvuracağını ve gerekenlerin yapılacağını dile getirdi. 

Ülke bütçesinin onbinlerce insanı aylarca taşıyacak mali gücü olmadığını dile getiren Sucuoğlu, sürecin uzaması durumunda başka ülkelerde de olduğu gibi yabancı işgücünün ülkesine geri gönderileceğini belirtti. 

CTP Milletvekili Salahi Şahiner’in yerinden sorduğu soru üzerine Sucuoğlu, özel sektörün güçlü olmadığı ülkelerde kırılganlığın çok kolay ve şiddetli olduğunu, denetleme ve caydırıcı cezai yaptırımlar ile kayıtdışılığın önüne geçmenin önemine değindi. Sucuoğlu, bunun için, özel sektöre zarar vermeyecek şekilde, sendikalaşma da dahil olacak şekilde çalışmalar yapılacağını dile getirdi. 

Güncel konuşmalar ve soruların ardından Meclis Genel Kurulu bugünkü toplantısını tamamladı.


 

Haber: Doğuş Özokutan Çiftçioğlu

Editör: TE Bilisim