Sözkonusu programın yanısıra, son dönemlerde çeşitli anlaşmalarla da toplumun malı olan bazı kurumlar ile unsurların da devredilmeye çalışıldığına dikkat çeken Özyiğit, Türkiye’den gelecek olan suyun işletilmesi ile ilgili çalışmalar ve TC-KKTC hükümetleri arasında imzalanan ve KKTC’de gençlik ve spor alanında bir koordinasyon ofisi açılmasını öngören protokolü örnek gösterdi.

“Program aynen uygulanmakta”

Muhalefette olduğu dönemde, UBP Hükümeti tarafından imzalanan programa yönelik sert eleştirilerde bulunan, kabul edilemez bulan CTP’nin, hükümete geldikten sonra paketi aynen UBP gibi uygulamaya devam ettiğine dikkat çeken Özyiğit, Başbakan Özkan Yorgancıoğlu’nun da ‘programın aynen uygulanacağına dair Ankara’ya mektup gönderdiniz mi? sorusunu aylardır yanıtlamaktan ısrarla kaçtığını anımsattı.
TC Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın son ziyaretiyle birlikte protokolün yolunda gidip gitmediğinin TC’den gelen heyet tarafından 4 gün süreyle denetlendiğinin ortaya çıktığını belirten Özyiğit, “Sn. Arınç, Türkiye’den gelen teknik heyetin Programla ilgili konuların ne kadar yerine getirildiği ve ne kadar teşvik edilmesi gereken çalışmalar olduğu yönünde açıklamalarda bulunmuştur. Ayrıca, iki ülke heyetleri arasında bir de ‘Teknik Heyet Kapanış Oturumu’ gerçekleştirilmiştir. Sn. Yorgancıoğlu ise konuya ilişkin açıklama yapmaktan kaçınmaktadır. Sn. Başbakan şeffaflık gereği protokol kapsamında hangi uygulamaların hayata geçeceğini kamuoyuna açıklamalıdır” diye konuştu.
2013-1015 dönemini kapsayan dayatma ekonomik paketin yıl sonu sona ereceğini belirten Özyiğit, 2016-2019 dönemini kapsayacak yeni bir protokol üzerinde de çalışma yapıldığı yönünde iddialar olduğunu kaydetti ve bunun doğru olup olmadığını sordu.

“Hem yasa dışı, hem de tehlikeli”
TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, ekonomik paket bağlamında stratejik kurumların özelleştirilmesinin yanı sıra, halktan ve meclisten gizlenen anlaşmalarla da kurumların devrinin gerçekleştirilmek istendiğini, bunun en son örneğinin de TC ile KKTC hükümetleri arasında imzalanan ve KKTC’de gençlik ve spor alanında bir koordinasyon ofisi açılmasını öngören protokol olduğunu kaydetti.
TBMM’de 5 yıllık olarak onaylanan protokolün, KKTC’de halktan gizlenmek ve meclise getirmemek için Bakanlar Kurulu’nda 1 yıllık olarak onaylandığını belirten Özyiğit, bunun hem uluslararası anlaşmalara, hem de hukuka aykırı olduğuna dikkat çekti.
Protokolün hukuka aykırı olmasının yanı sıra, içerik açısından da tehlikeli unsurlar içerdiğini belirten Özyiğit, protokol ile KKTC’deki tüm sportif, kültürel aktivitelerin Türkiye’ye devredileceğini, protokol çerçevesinde burada yapılması planlanan birimlerin işletmesinden ve gençlik aktivitelerinden de koordinasyon ofisinin sorumlu olacağını kaydetti.

“Belediyeler niye haberdar değil?”
TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, Türkiye’den gelecek su konusunda da halktan ve belediyelerden gizli çalışmalar yürütüldüğünün yine Bülent Arınç’ın açıklamalarıyla ortaya çıktığını vurguladı.
Arınç’ın su konusunda ‘Hükümetler arasında imzalanan sözleşmede hükümler olduğunu, buna uygun olarak da kanun taslağı üzerinde KKTC hükümeti ile çalışmalar yaptıklarını ve taslağın netleşmek üzere olduğunu’ söylediğine dikkat çeken Özyiğit, bu çalışmaların toplumdan, özellikle de su konusunda çok önemli bir role sahip olan belediyelerden gizli yürütülmesinin hem manidar hem de düşündürücü olduğunu vurguladı.
Belediyeler Birliği su konusunda halen çalışma yürütürken, diğer yandan belediyelerden habersiz iki ülke hükümeti arasında ayrı bir çalışma yürütüldüğünü belirten Özyiğit, “Su konusundaki çalışmalar niye gizli yürütülmektedir. Belediyelerimiz bu çalışmalardan niçin haberdar edilmemektedir. Hem ekonomik programla ilgili hem de su ile ilgili çalışmaları Sn. Arınç’ın açıklamalarından öğrenmiş bulunmaktayız. CTP-DP Hükümeti ile Başbakan bu konuları niye ısrarla kamuoyundan saklamaktadır. Hükümet ile Başbakan’ın şeffaflık ve dürüstlük anlayışı bu mudur?” ifadelerini kullandı.
 
Editör: TE Bilisim