Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit, çözümsüzlük ve çarpık düzenin devamını arzulayan çevrelerin, çözüm karşıtı söylem ve çabalarını artırdığını belirterek, bu çabaların toplumun çözüm iradesine toslayacağını vurguladı.
Cumhurbaşkanlığında gerçekleştirilen görüşmelerde çekince belirtmeyen hükümet yetkililerinin kamuoyuna bilinçli bir şekilde endişe yaratmaya, kafa bulandırmaya yönelik demeç verdiklerine dikkat çeken Özyiğit, bunun samimiyetten uzak, iyi niyetli olmayan bir davranış olduğunu kaydetti.
Özyiğit, Lahey ve Kopenhag süreçleri ile referandum dönemlerinde benzer tutumları sergileyen bilindik kesimlerin, müzakerelerin en kritik döneminde, daha ortada belge bile yokken, müzakere masasını engelleyici, baltalayıcı tavırlar içine girmesinin manidar olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve ekibinin masada adil, kalıcı ve Kıbrıs
Türkü’nün hak ve çıkarlarını koruyacak bir anlaşma için samimi ve kararlı bir şekilde çalıştığını belirten Özyiğit, bu gerçekler ortada iken, çözümü engellemeye çalışanların gailelerinin 'toplumsal' değil, tamamen 'zümresel' olduğunu, yarattıkları yağma, vurgun,  talan ve ayrıcalıklı düzenin devamı için çözüm istemediklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı’nın bilgilendirme toplantılarının ve Cumhurbaşkanlığı tarafından dağıtılan görüşme tutanaklarının son derece doyurucu olduğunu, ancak hükümet yetkililerinin tutanakları okumak yerine, Rum basınından gerçekleri yansıtmayan bazı
haberlerini okuduklarına dikkat çeken Özyiğit, "Siz okumanız gereken tutanakları okumayacaksınız, sonra da gerçek dışı yayınları bahane göstererek gerginlik yaratacaksınız. Bu davranış hükümetin samimi olmadığını, dahası çözüm istemediğini
gösterir" ifadelerini kullandı.
Akıncı ve ekibinin müzakereleri Denktaş’ın imzaladığı 77­79 Doruk Anlaşmaları, Talat­Hristofyas yakınlaşmaları ve 3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun imzaladığı ve UBP ile DP'nin de destek verdiği 11 Şubat 2014 tarihli ortak belge çerçevesinde yürüttüğünü belirten Özyiğit, Kıbrıs Türk halkının daha bir yıl önce Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın
ortaya koyduğu çözüm vizyonuna %60 oranında destek verdiğini anımsattı ve "UBP ve DP başta olmak üzere çözümsüzlük yanlısı kesimlerin desteklediği siyaset, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde onay bulmadı. Dolayısı ile yapılanlar bir anlamda toplumun ortaya koyduğu iradeye de saygısızlıktır" ifadelerini kullandı.
TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, Hükümet temsilcisinin müzakere heyetinde yer alması talebinin tamamen gerginlik için planlandığını da belirtti.
Cemal Özyiğit, yoğunlaştırılmış müzakerelerin 14 Eylül'de sona ereceğini ve bir anlamda Kıbrıs'ın geleceğe hangi rotada ilerleyeceğinin netleşeceğini ifade etti. TDP olarak temkinli bir iyimserlik içinde olduklarını, beklenti ve arzularının sürecin adil, kalıcı ve her iki tarafın da içselleştireceği bir çözümle taçlanacak şekilde sonlanması yönünde olduğunu
belirten Özyiğit, "Belirsizliğin sona ereceği, Kıbrıs Türkü'nün de toplumsal anlamda  Avrupa'nın bir parçası olacağı, uluslararası hukuk içinde olacağımız bir düzen arzu etmekteyiz. TDP olarak da bu uğurda çalışan, uğraş veren Cumhurbaşkanı ve ekibine her  türlü desteği vermeye devam edeceğiz" açıklamasında bulundu.

TDP Basın Bürosu
Editör: TE Bilisim