UBP’nin, KKTC’nin kurucu ortak devlet olduğu, iki kurucu devletin eşit statüde olduğu ve bunun da BM Parametresi olduğu gerçeğinden hareket etmeyen bir çözümü kabul etmeyeceğini açıkladı.

Anamuhalefet UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, bugün saat 14:30’da UBP Genel Merkezi’nde Vedat Çelik Başkanlığındaki Milli Varoluş Konseyi’ni kabul etti.

ÇELİK

Milli Varoluş Konseyi Başkanı Vedat Çelik yaptığı konuşmada, bünyesinde ulusal çizgide 30’a yakın kurum kuruluş ve örgütün bulunduğu konseyin bugün UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürügün’e yaptığı ziyaretin, genel başkan ve kadroları değişen UBP yetkilileriyle görüşme, yeni kurulan Hükümetin icraatları ve Kıbrıs sorunun çözümü yönünde meydana gelen gelişmeler konusunda görüş alış verişinde bulunma amacıyla gerçekleştirildiğini söyledi.

Çelik, konseyin yeni kurulan hükümetten beklentileri yanında bazı tereddütleri bulunduğunu da belirtti.

“Zor bir dönemden geçiyoruz. Bizi endişelendiren bazı gelişmeler oldu. Bunlar; Anavatan Türkiye veya KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’na olan ümitsizlik veya güvensizlikten kaynaklanmasından değil, Güney Kıbrıs’ın tutumu, her geçen gün yükselttiği çita ve ileri sürdüğü önkoşullarla zamana oynadığı açıkça ortada. Bu şartlar her gün biraz daha zorlaşıyor ve bunlara sessiz kalıyoruz. Özellikle ‘iki devleti kapsamayan, ayrılığı veya bugünkü gerçekleri öngören bir çözüm üzerinde ısrar ederseniz, hiç yokuz; Kıbrıs Cumhuriyeti’nin devamını kabul etmezseniz doğal kaynaklardan da payınız yoktur ve verilmeyecektir’ şeklindeki söylemlerine bugüne kadar sessiz kalınması bizi endişelendiriyor” diyen Çelik, şu an itibarıyla hazırlanmakta olan olası bir plan olması halinde söz konusu planın Güney Kıbrıs Rum Yönetimi tarafından yapılan açıklamaların tesiri altında kalabileceğine dikkat çekti.

Konseyin Maraş konusunda hukuki bir inceleme başlattığını ve Maraş’ın tahmin edildiği kadar Yunan değil, Vakıf malı ve Kıbrıs Türk Vakıflar İdaresi’nin olduğunu iddia ederek, Maraş’ın, Kıbrıs sorunun çözümüne yönelik başlatılacak görüşmeler öncesinde öncelikle kime ait olduğunun belirlenmesini istedi.

Görüşmelerin nereden başlayacağı konusunu tartışmak istediklerini de ifade eden Çelik, bu konuda Özgürgün’ün görüşlerini almak istediklerini söyledi.

ÖZGÜRGÜN

UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün ise,Vedat Çelik Başkanlığındaki Milli Varoluş Konseyi’nin ziyaretinden duyduğu memnuniyeti getirerek, UBP’nin Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik görüşünün açık ve net olduğunu vurguladı.

UBP’nin ana muhalefet olarak, yeni kurulan hükümete daha iyi işler yapması için itici güç olacağını; ‘kara muhalefet’ yapmayacaklarını ifade eden Özgürgün, partisinin şu an birlik beraberlik içinde ‘olumlu muhalefet’ görüntüsü sergilediğini söyledi.

“Bizim sergilediğimiz ‘olumlu muhalefet’ çizgisini değiştirecek tek bir konu var o da Kıbrıs konusudur. UBP Kıbrıs konusunda nettir. Hiçbir tereddüde yer bırakmayacak şekilde Kıbrıs Türk halkının bu adada eşit ortak olduğu, Anavatan Türkiye’nin de ada üzerinde garantör ve hakları olduğu gerçeği dışında, en ufak bir şeyi asla kabul edemez. Biz KKTC’nin kurucu ortak devlet olarak, iki kurucu devletin eşit statüsü ve bunun da BM parametresi olduğu gerçeğinden hareketle, bu statüsüyle birlikte kurulacak yeni ortaklığın kurucu devleti olarak var olacağı bir eşit ortak çözüm dışında hiçbir çözümü kabul etmeyiz” diyen Özgürgün, bunların UBP’nin kırmızı çizgileri olduğunu ve asla taviz veremeyeceğini ifade ederek, kimsenin endişe duymamasını istedi.

Özgürgün, UBP’nin KKTC’nin varlığını tehlikeye sokacak, Kıbrıs Cumhuriyeti altına yama yapacak bir çözüme ‘olumlu muhalefet’ gömleğini çıkararak sert ve şiddetle muhalefet yapacağını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun; Kıbrıs Türk halkının eşit ortaklığı, Anavatan Türkiye’nin etkin ve fiili garantisini ve UBP’nin kırmızı çizgilerini koruyarak bir anlaşma yapma hedefinde olduğunu da belirten Özgürgün, UBP’nin Cumhurbaşkanı Eroğlu’na bu yönde atacağı adımlarda tam destek vereceğini kaydetti.

Anastasiades’in seçim döneminde Rum seçmene yönelik vermek zorunda olduğu açıklamaları bir noktaya kadara anlayışla karşıladıklarını ancak BM Kıbrıs Özel Temsilcisi Downer’in Maraş konusunda başlattığı girişimleri endişe ile izlediklerini belirten Özgürgün, Maraş’ın bütünlüklü bir çözümün parçası olduğunu ve bunun dışında atılacak adımları kabul etmeyeceklerini vurguladı.

Özgürgün, Maraş’ın ancak KKTC’nin yönetiminde açılabileceğine işaret etti. 
Editör: TE Bilisim