Başbakan Yardımcısı Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, BRT’de canlı yayında Levent Kutay’ın sorularını yanıtladı.

Rum tarafının kuzeye geçişleri engellemesine karşı Meclis’te 6 siyasi partinin ortak deklarasyonunu değerlendiren Özersay, öneriyi hazırlayıp sundukları zaman tüm partilerin hemen hassasiyet gösterdiklerini belirterek, teşekkür etti.

Konuyu BM ve AB’nin de gündemine getirdiklerini ifade eden Özersay, Rum Tarafına karşı hem BM hem de AB’nin karşı bir tavır belirlemesinin önemine vurgu yaptı.

Özersay, Kuzey Kıbrıs ekonomisine zarar verme amacı bu türlü çağdışı hareketleri kabul etmelerinin söz konusu olamayacağını ekledi.

Diğer dış gelişmelerle ilgili sorular üzerine Özersay, “KKTC’nin iradesini, bu devletin ve bu halkın iradesini yok sayan bir denklem, Doğu Akdeniz’de oluşamayacaktır. Ve buna dönük olarak da çatışmacı değil, işbirliğine dayalı, diyaloğa dayalı bir karşılıklı bağımlılık ilişkisini geliştirebiliriz. Ve bu da Kıbrıs Türk halkının yararına olacaktır” dedi.

Özersay, “Son bir haftadan bahsedecek olursak; sadece AB üyesi olan önemli devletlerin değil, AB kurumlarının da tarafları bir araya getirme ve görüştürme bağlamında artık gizlemedikleri, kayıtlara geçirdikleri düşünceleri vardır. Dolayısıyla önümüzdeki dönem, tam da doğal gazın kıta sahanlığının ‘münhasır ekonomik bölgenin’ bu konudaki kaynak paylaşımlarının ne şekilde olacağı gibi konuların konuşulacağı bir dönem olacak…” ifadelerini kullandı.

Özersay, “Kıbrıs’ta 1960 yılından farklı yeni bir durum yaratılacaksa ve mademki iki halkın da idaresine ihtiyaç vardır; sadece Kıbrıslı Rumların istediği türden bir yapı ortaya çıkmaz. Bizim için çıkış yolu; bu ve benzeri konularda işbirliği yaparak, eğer becerebilirsek, eğer birlikte bir şeyler yapabilirsek ve onu paylaşmayı başarabilirsek onun üzerine bir güven kurmak, o güven üzerine de bir ortaklık kurmaktır.” dedi.

Kapalı Maraş’ın hangi aşamada olduğuna ilişkin açıklamada bulunan Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Kudret Özersay, “Doğu Akdeniz Üniversitesi ile bir protokol imzaladık. Bu protokole göre üniversitenin Mühendislik Fakültesi binalara ilişkin hızlı bir çalışma yapacak, devlet olarak biz de bir miktar katkı koyacağız ve sonuçlarını raporlayacak. Ve envanter çalışmaları süreci bu şekilde tamamlanmış olacak”şeklinde konuştu

Özersay, “Önümüzde bir Cumhurbaşkanlığı seçim süreci var. Bu sürecin içerisinde Maraş konusunu harcamamak gerekir. Yani Maraş konusunu konuşabiliriz, Maraş’a ilişkin düşüncelerimizi ortaya koyabiliriz… Ki ben yıllardır Maraş konusundaki fikirlerimi ortaya koyuyorum… Eğer şimdi seçim dönemidir diye hemen ‘Maraş adımını atalım’ dersek, o zaman bu kadar önemli bir projeyi boşa harcamış oluruz.” dedi.

İç politikadaki son gelişmelerin sorulması üzerine Özersay, İmar Planı ile ilgili mesajlar verdi.

Özersay, “Geçen süre zarfında hükümet ortağımızdan İmar Planı’na ilişkin somut öneri alamadık. Belki geçirilen salgın dönemiyle bağlantılıdır diyerek önümüze bir aylık süre koyuyoruz. Somut öneri gelirse uzlaşıldığı oranda yürürlüğe girer. Bazı değişiklikler elbette olabilir. Bu bir aylık süre zarfında öneriler somutlaşmaz, yapıcı bir tutumla İmar Planı yürürlüğe konulamazsa bu ülkeye hizmet edemiyoruz anlamına gelir. O zaman da bu ortaklığın da çok fazla anlamı kalmaz” dedi.

Editör: TE Bilisim