Özersay burada yaptığı konuşmada “sessiz çoğunluk, artık çoğunlukta olduğunun farkına varıyor, işte asıl kırılma noktası da budur. Halk artık dışarıda bayrak sallayanlara bakıp aldanmıyor. Halk artık menfaat karşılığı tavrını değiştirenlere de aldırmıyor. Bu seçimin sonucunu kişisel menfaat karşılığı etrafta dolaşanlar ve gövde gösterisi yapmaya çalışanlar değil, evinde oturup bu ülkenin geleceğini düşünebilen aklı selim insanlar belirleyecek, elini vicdanına koyarak ülkesininin geleceğini, kendinden sonra gelecek olan nesilleri düşünen sessiz çoğunluk belirleyecek” dedi.

Özersay 19 Nisan’da gerçekleşecek olan seçimlerin geçmiş yıllara göre çok farklı bir seçim olacağına dikkati çekti. Önceden sadece “müzakere masasında bizleri kim temsil edecek” diye bakıldığına ve sadece buna göre oy verildiğine değinen Özersay, ülkenin içinde yaşanan olumsuzluklardan dolayı devlete olan güvenin sarsıldığını ve yeni dönemde ülkenin bu sorunlarının çözümünde liderlik gösterecek bir Cumhurbaşkanına ihtiyaç olduğunu, bu nedenle de bu seçimin farklı olacağını belirtti.

Siyaset anlayışının yozlaştığını, adalet anlayışının değiştiğini ve vatandaşın devlete olan güveninin sarsıldığını belirten Özersay, Cumhurbaşkanının anayasanın ve yasaların verdiği yetkileri kullanıp, bu ülkenin iç sorunlarının çözümü konusunda siyasi liderlik göstermesi yönünde halkın beklentisi olduğunu söyleyen Özersay, vizyonunun da bu yönde olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde halkın tabi ki müzakere masasında ‘bizi en iyi kim temsil eder’ sorusunu kendi kendine sorarak buna göre sağlıklı bir seçim yapması gerektiğini söyleyen Özersay, Kıbrıs müzakerelerindeki 12 yıllık tecrübesiyle bu görevi çok iyi ve bu halkın hak ettiği gibi yapabileceğine inandığı için bu yola çıktığını, ancak Cumhurbaşkanlarının sadece bu konularda değil ülkenin içindeki sorunların çözümü konusunda da adım atmaları gerektiğine vurguladı.

Kıbrıs Türkünün hayatının sadece müzakerelerden ibaret olmadığını, aktif ve yapıcı bir diplomasi ile müzakerelerin dışında da uluslararası alanda ciddi bir faaliyetin gerekli olduğunu belirten Özersay; genç, dinamik ama yanı zamanda da bu konuda tecrübeli bir Cumhurbaşkanının dışarıda bizi çok daha iyi ve Halkın hak ettiği temsil etmesinin, Kıbrıs Türküne kazandıracağını söyledi.

Özersay, diplomasi, uluslararası hukuk, siyaset bilimi ve genel anlamda uluslararası ilişkiler konusunda uzmanlığı olan, yabancı dile hakim ve müzakere tecrübesi olan birisinin bu ülkeye ve Kıbrıs Türk’üne çok şey verebileceğine, Kıbrıslı Türklerin bölgesel bir aktör olmasını mümkün kılabileceğine inandığını söyledi.Özersay bağımsız ve tarafsız olarak bu yola çıktığını belirterek, toplum olarak bir kimlik mücadelesi verdiğimizi ve bu kimliğe her durumda sahip çıkmamız gerektiğini vurguladı. Özersay kendimizi ezdirmememizi ve görünür olmamız gerektiğini söyleyerek, Türkiye ile yapacağımız temaslarda dengeli bir ilişki kurmamız gerektiğini söyledi. Ara bölgede gösterdiğimiz hassasiyeti ara bölgenin dışında da göstermemiz gerektiğini vurgulayarak,işinin ehli insanların görevde olması ile Türkiye ile çok dengeli ilişkiler kurulabileceğine dikkati çekti. Çağdaş bir vizyona sahip, yeni bir siyaset anlayışı olan yeni liderin dünyadaki gelişmelerden de haberdar olması gerektiğini bu bağlamda Kıbrıs Türkünü daha ileriye taşıyabileceğini vurguladı.

Toplumda genel olarak bir umutsuzluk olduğuna dikkati çeken Özersay, sessiz çoğunluğun parçası olanların ne kadar büyük bir güç olduklarının farkında olmaya başladığını, bu gücün bütütnen farkına varılması gerektiğine vurgu yaptı. Özersay, ülkenin gerçek bir değişime ihtiyacı olduğunu belirterek, bu şekilde bir yönetim istemiyorsak kendi irademize çıkarak gerçek bir değişimi hayata geçirelim dedi.


 
Editör: TE Bilisim