Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Doğu Akdeniz coğrafyasının öneminin arttığı bir dönemde Kıbrıs’ın stratejik öneminin de arttığına işaret ederek, “Dengeler değişiyor, değişen stratejik konumlanmada yerimizi alacağız” dedi.

Özersay, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun davetlisi olarak Ankara’ya gitti. Özersay ve Çavuşoğlu, saat 18.00 gibi baş başa görüşme yapacak ve ortak basın toplantısı düzenleyecek. Ardından heyetler arası çalışma yemeğine geçilecek. 

Kudret Özersay, Ankara’ya hareketinden önce BRT’de Ankara temasları ve Kıbrıs konusuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ın öneminin son dönemde arttığına ve önemli uluslararası aktörlerin gerek siyasi ve ekonomik, gerekse askeri açıdan bölgede nüfuz mücadelesine girdiğine vurgu yapan Özersay, Kıbrıslı Türklerin bölgede bir aktör olarak varlığını sürdüreceğini ve bu nedenle Türkiye ile tüm bu konuları istişare ederek, işbirliği halinde ağırlığını artıracağını kaydetti.

“ZİYARET, BÖLGE GÜVENLİĞİ VE SAVUNMA ANLAMINDA DA ÖNEMLİ”

Kudret Özersay, bu konjonktürde Türkiye ile KKTC arasındaki ittifak ilişkisini geliştirmek ve somutlaştırmak için Ankara’da görüşmeler yapacağını aktardı.

“Ankara ziyareti, savunma ve güvenlik anlamında da önemli” diyen Özersay, “Doğu Akdeniz’de nüfuz mücadelesi veren güçlerle ilişkilerimizi yeniden değerlendirmeliyiz” şeklinde konuştu.

“KIBRIS KONUSUNDA ÖNEMLİ BİR KIRILMA NOKTASINA DOĞRU GİDİLİYOR”

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Özersay, Kıbrıs konusunda önemli bir kırılma noktasına doğru gidildiğine dikkati çekti. Özersay, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs’ta bundan sonra ne yapılacak sorusunun yanıtını aradığını belirterek, bunun önemli olduğunun altını çizdi.

Özersay, “Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Başta ABD olmak üzere, uluslararası aktörler adadaki BM Barış Gücü askerlerinin gerekliliğini bile sorgular duruma geldi. Bu bile başlı başına yeni bir döneme girildiğinin işaretidir. Bu nedenle şimdi yapılan ziyaret önemli” dedi.

Kudret Özersay, yeni Kıbrıs Özel Temsilcisi tarafından hazırlanan raporun Eylül ayının son haftası BM Genel Kurulu’nda ele alınmasının ve Genel Sekreter’in iki liderle yapacağı görüşmenin ardından resmin şekillenmesinin beklendiğini söyledi. 

ÖZERSAY, EİÖ VE İİT DIŞİŞLERİ BAKANLARI TOPLANTISINA KATILACAK

Özersay, kendisinin de New York’ta Ekonomik İşbirliği Örgütü (EİÖ) ve İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT) Dışişleri Bakanları düzeyindeki toplantılarında, gözlemci üye olarak KKTC’yi temsil edeceğini ve temaslarda bulunacağını belirtti.

Kudret Özersay, “Önümüzdeki dönemde Kıbrıs sorunu çözülür ya da çözülmez. Çözülmezse, KKTC, Kıbrıs Türk halkının ortak iradesi olarak devam edecektir” ifadesini kullandı.

“DEĞİŞEN STRATEJİK ŞARTLARI VE ATACAĞIMIZ ADIMLARI TÜRKİYE İLE KOORDİNE EDECEĞİZ”

Doğu Akdeniz’de coğrafyanın öneminin arttığı bir dönemden geçildiğine işaret eden Özersay “Rusya, ABD ve uluslararası aktörler siyasi, ekonomik ve askeri olarak bölgeye nüfuz etme çabasındadır. Kıbrıs’ın stratejik öneminin arttığı bir dönem içindeyiz.  Güç ilişkileri yeniden şekilleniyor. Sadece Suriye değil, enerji açısından da Doğu Akdeniz’de etkili olmaya çalışmaktadırlar” dedi.

Özersay, “Dengeler değişiyor, değişen stratejik konumlanmada yerimizi alacağız” ifadesini kullandı.

“RUMLAR KAZIYA BAŞLARSA BİZ DE BAŞLAYACAĞIZ”

Kudret Özersay, Ankara’da ele alınacak konulardan bir tanesinin de hidrokarbon konusu olacağını belirtti.

Kıbrıs Rum tarafının Doğu Akdeniz’de son yıllarda Türk tarafının iradesini yok sayarak ve oldu-bitti yaparak tek taraflı adımlar attığına dikkati çeken Özersay “Bugün için Kıbrıs Türk tarafının Türkiye ile söylediği şey: Kıbrıs Türk halkının bu kaynaklarda hakkı vardır. Karar alma mekanizmasında Kıbrıslı Türklerin söz sahibi olması olmazsa olmazdır” dedi.

Özersay, Rum tarafının Doğu Akdeniz’de hidrokarbon için kazı aşamasına geçmesi halinde Kıbrıs Türk tarafının da geçeceğini belirterek, bunun da netleşmesi ve somutlaştırılması gerektiğini kaydetti. Özersay, “Ankara’da bunu netleştirip, stratejimizi artık ileriye taşıyacağız” ifadesini kullandı.

“RUM TARAFI, ZENGİNLİĞİ VE YÖNETİMİ PAYLAŞMAYA HAZIR OLMALI”

“Kıbrıs Rum tarafının enerji girişimleri, samimiyetlerinin sorgulanmasına yol açıyor” diyen Özersay, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Eğer bir ortaklık kurulacaksa, ‘yönetim ve zenginliğin’ paylaşılmasına hazır olunmalı.  Kıbrıs Rum tarafı, zenginliği ve yönetimi paylaşmaya hazır değil.  Özelikle doğalgaz konusunda farklı bir tutum içine girmezlerse ‘buna hazır oldukları’ konusunda bizi kolay kolay ikna edemeyecekler. Onların bu tutum içinde olmasında uluslararası toplumun tavrının da payı var. Şimdiye dek ses çıkaramayan uluslararası güçler, en azından kazı aşamasında ‘ya sorunu çözün, ya da Kıbrıslı Türklerin rızasını alın’ demeli.”

“KIBRIS SORUNUNDAKİ SÜRECİ DE ELE ALACAĞIZ, POZİSYONUMUZU NETLEŞTİRECEĞİZ”

Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Özersay, Ankara görüşmelerinin 4-5 gündem maddesinden birinin de Kıbrıs konusunun olacağını söyledi.

Özersay ‘Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun Kıbrıs’a son gelişinde Cumhurbaşkanı ve hükümetin ortağı olan siyasi parti başkanlarıyla değerlendirmeler yapmıştı. Şimdi bunu daha da ileriye götüreceğiz. Türkiye ile işbirliği halinde koordine ederek, pozisyonumuzu netleştirmek önem arz ediyor” diye konuştu.

Kıbrıs konusunun sonuçsuz kalmış durumda olduğunu belirten Özersay, bundan sonra ne olacaksa sadece Kıbrıs Rum tarafının iradesiyle olmayacağını vurguladı.

“Kıbrıs müzakereleri şu an sonuçsuz kalmış durumdadır” diyen Özersay, “Konuşulması gereken bundan sonra ne olacağıdır? Bu kapsamlı çözüm olabilir, belki ideali de budur.  Ama bu olmasa da bir Kıbrıslı Türkler olarak varlığımızı sürdürmek durumundayız” ifadesini kullandı.

“KIBRIS SORUNUNUN NEREYE GİDECEĞİ KONUSUNDA ÖNEMLİ BİR AŞAMAYA GELİNDİ”

“Kıbrıs sorununun nereye gideceği konusunda önemli bir aşamaya geldik” diyen Özersay, Kıbrıs sorununun çözümünün uluslararası aktörlerden bağımsız olmadığını da vurguladı.  “Yıldızlar sıraya dizildi” diye bir söz var diyen Özersay, “ABD, İngiltere, Rusya ve Çin gibi BM Güvenlik Konseyi üyesi de olan ülkelerin birlikte hareket etmesi gerektiğini ancak bu ülkelerin şu anda farklı bölgelerde kendi ülkelerinin etkisini artırmak için nüfuz mücadelesi verdiğini” dedi.

Türkiye’nin AB ile ilişkilerinin normalleşmesinin de önemli olduğunu kaydeden Özersay, bunun tek başına Kıbrıs sorununun çözümüne katkı yapmayacağını belirtti. Özersay, Rum Yönetimi’nin üyeliğinin AB’nin tarafsız kalmasını engellediğini vurguladı.

Editör: TE Bilisim