Ofisinden verilen bilgiye göre, Talat, Genç TV’de katıldığı bir programda çeşitli konuları değerlendirdi.
Türkiye’de Gezi Parkı olayları ile başlayan gelişmeleri değerlendiren Talat, “halka rağmen bir şey yapılamayacağının görüldüğü” şeklindeki görüşünü yineleyerek, her türlü şiddete karşı olduğu gibi polis şiddetine de karşı olduğunu, azınlık olsa dahi yurttaşların mesajlarının alınması gerektiğini ifade etti. En önemlisi bu gelişmelerin Kürt sorunundaki barışçı süreci de etkileyebileceğine dikkat çeken Talat, milliyetçiliğin körüklenebileceği kuşkusunu dile getirdi.
Konunun Kuzey Kıbrıs’ta değerlendirilmesiyle ilgili olarak da Türkiye ile entegrasyona karşı çıkanların, olayları Lefkoşa’da yer alırcasına yorumlamalarının anlaşılır gibi olmadığını ifade eden Talat, bu bağlamda devleti yönetenlerin ve siyasi partilerin ölçülü davranmaları gerektiğini anlattı. Talat, “Yurttaşlar kendi algılayışları çerçevesinde ayarlayacakları tepki dozlarıyla hareket edebilirler, ama devlet yöneticileri seçecekleri ifadelerde hassasiyet göstermek ve devletlerarası ilişkilerdeki yaklaşımı gözetmek durumundadırlar” dedi.
Başka bir soru üzerine, Türkiye’de bir zaafiyet yaşanması durumunda Kuzey Kıbrıs’ın da etkileneceğini kaydeden Talat, güçlü bir Türkiye’nin olumlu rol oynayabileceğini anlattı. İmaj kaybının son derece olumsuz sonuçlara yol açabileceğini kaydeden Talat, örneğin çözüm perspektifinden uzaklaşılmasıyla birlikte Kuzey Kıbrıs’ta da bunun yaşandığını söyledi ve “Bunlar üzücüdür” dedi.
Talat, iğne ile kuyu kazarak elde edilen olumlu imajı bir kürek toprakla kapatmamak gerektiğini söyledi.
Rum lider Anastasiades’in bugüne kadar varılan mutabakatların gelecekteki görüşmelerde zemin teşkil etmeyeceğini söylediğini, buna Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun ses çıkarmadığını savunan Talat, “Bu şartlar altında çözüm heyecanı olabilir mi?” diye sordu.
Başka bir soruya karşılık Talat, Cumhurbaşkanlığı’na kendi adaylığının, çözüm perspektifinin olup olmadığına, siyasi aktörlerin durumuna ve halkın nabzına bağlı olacağını kaydetti.
TÜRKİYE’NİN DESTEĞİ
Başka bir soruya karşılık Talat, Türkiye’nin desteği olmadan sorunun çözülemeyeceği yolundaki görüşlerin doğru olduğunu belirterek “BM bunu biliyor, Rum tarafı bile bunu ifade ediyor, biz mi anlamadık?” diye sordu.
Türkiye’den çok büyük kaynaklar alındığını ve bunun devamı durumunda kaçınılmaz olarak Türkiye’ye bağımlılığın süreceğini söyleyen Talat, bu bağlamda ekonominin büyümesinin önemine değindi.
ÇAĞRILARA YANIT
Karma oy kullanılması yönünde çağrılar yapıldığının sorulması üzerine Talat, bunu son derece yanlış bulduğunu söyledi.
Oy kullanılmamasının ise daha büyük bir yanlış olduğunu, çünkü kullanılmayan her oyun yerini yasadışı olarak seçmen haline getirilenlerin dolduracağını, bunun tipik bir örneğinin Necati Şaşmaz’ın sandık seçmen listelerine alınması teşebbüsünde görülebileceğini anlattı. Dizi oyuncusu Necati Şaşmaz’ın vatandaşlık konusunun yasallığının tartışılabileceğini, Bakanlar Kurulunun takdir kriterlerini karşılayabileceğini, ancak ikametgah konusunda yasadışı hareket edildiğini belirten Talat, bunun hesabının sorulması gerektiğini söyledi. Talat, “Gerçek olmayan ‘daimi ikametgah’ adresi göstermek, sahtecilik değil de nedir?” diye sordu.
YORUM YAPILMASIN
Başka bir soru üzerine 2. Cumhurbaşkanı Talat, son hükümetin yaşadığımız en kötü hükümet olduğunu kaydederek, Türkiye yetkililerinin bu hükümet üzerine olumlu yorum yapmasının yanlış olduğunu, çünkü hükümetin başarılı olup olmadığını ancak KKTC’de yaşayan Kıbrıslı Türklerin bilebileceğini anlattı.
Editör: TE Bilisim
