Ulaştırma Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Ercan konusunda bir “senaryo” oynandığını ve bugüne kadar kendisine Ombudsman’dan resmi bir yazı gelmediğini belirterek, konunun araştırılmasından zerre kadar çekinmediğini, Bakanlar Kurulunun kendisine verdiği görevi yerine getirdiğini ve dünyada da uygulanan bir olayı uyguladığını kaydetti.

Ertuğruloğlu, “Bir şebeke yılardır bu ülkeyi yiyip bitiriyor. Şebeke bugün faaldir çünkü çıkarlarına dokunuldu, yapıları tehdit ediliyor, yeni unsurlar girdi devreye, rahatsızlık duyuyorlar, 6 aydır bunu yaşıyorum, ne yaşadığımı ben bilirim, hedefleri benim bakanlıktan gitmem, alışılmış dışında hareket ediyorum, yasal olduğu sürece devam edeceğim” diye konuştu.

DPUG Genel Başkanı Serdar Denktaş da, Ercan konusu ile ilgili bir bakana yüklenildiğini ancak bu konuya Başbakanın da Meclis kürsüsünden sahip çıktığını ve hükümetin tavrının önemli olduğunu kaydetti. Denktaş, konunun Meclis Ombudsman Komitesi tarafından araştırılmasını da talep etti.

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nun, bugünkü birleşiminde Dilekçe ve Ombudsman Komitesinin raporları da görüşüldü.

Komite Başkanı CTP Girne Milletvekili Fazilet Özdenfe, Komitenin Hasan Karşılı, Şerife Temel, Ergül Ekici ve Cenk Diler isimli vatandaşların başvurusu üzerine oluşturulan denetçi raporlarıyla ilgili kararlarını okudu ve genel kurulun bilgisine getirdi.

Komite, raporlarında vatandaşların devlet makamlarına yaptığı dilekçelerine yazılı yanıt verilmesi ve yasal mevzuatta belirtilen sürelere uyulması gerektiğine işaret etti.

DENKTAŞ

Bu sırada konuşan DPUG Genel Başkanı Serdar Denktaş, söz konusu raporlar üzerine değil ama son günlerdeki Ercan ihalesi ile ilgili Ombudsman raporları üzerine söz aldığını belirterek, toplumun Meclis’te sistemin nasıl çalıştığını öğrenmesi ve ona göre yorumlar yapılması gerekliliğine değindi.

Denktaş, Ombudsman raporlarının değerlendirilmesi ve kamuoyunun bilgilendirilmesi gerektiğini, bu olayın sadece bakanın değil hükümetin sorumluluğunda olduğunu belirterek, komitenin rapor üzerinde gerekli görüşmeleri yapması ve halkı bilgilendirmesini talep etti.

CAS’a alınan ve işten durdurulduğu söylenen çalışanlar konusunda da yanlış bilgi verildiğini o insanların halen çalıştığını ifade eden Denktaş, Ercan konusu ile ilgili bir bakana yüklenildiğini ancak bu konuya Başbakanın Meclis kürsüsünden sahip çıktığını ve hükümetin tavrının önemli olduğunu kaydetti.

Komitenin Ombudsman raporunu değerlendirmesi ve açıklamasını yapması çağrısında bulunan Denktaş, bir sivil toplum örgütünün Ercan olayı ile ilgili bir bakanı istifaya çağırdığını ancak bakanın tek başına “günah keçisi” olarak ilan edilemeyeceğini, konuya Başbakanın sahip çıktığını, dolayısıyla hükümetin sorumluluğu olduğunu vurguladı.

ERTUĞRULOĞLU

Ulaştırma Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu da söz alarak, bugün konuyla ilgili detaylı yazılı bir açıklama yapacağını ayrıca akşam da bir televizyon kanalında açıklamalarda bulunacağını söyledi.

Ertuğruloğlu, bu konuda araştırma yapılmasından çekinmediğini, ancak Ombudsmanın bu konuda “kendini kullandırdığının” ortada olduğunu ileri sürerek, Ombudsman Yasasından bir madde okudu ve yorumu halka bıraktığını söyledi. Ombudsman Yasasının 14. Maddesi ve 3. Fıkrasını okuyan Ertuğruloğlu, Ombudsmanın edindiği bilgileri hukuk dışında paylaşamayacağını kaydetti.

Ertuğruloğlu, bunları herhangi bir soruya cevap vermemek amacıyla okumadığını belirterek, Ercan konusunun gündeme Ombudsmanın yaptığı basın açıklaması ile geldiğini, ancak kendisi ile irtibata geçmediğini söyledi.

“YANLIŞ BİLGİLENDİRMELER YAPILIYOR”

Haberleşmeyi basın üzerinden yaptıklarını, ancak kendisine soru sorulmadığını belirten Ertuğruloğlu, kendisine Ombudsman’dan resmi bir soru sorulmadığını, kamuoyunun yanlış bilgilendirildiğini, yanlış açıklamalar yapıldığını dile getirdi.

Devletin kasasından bu olay ile ilgili para çıkmadığını, Bakanlar Kurulundan kendisine verilen görevi yerine getirdiğini, burada bir senaryo oynandığını, önemli olanın Ombudsman değil, Ombudsmanı kullanan kişi olduğunu ifade eden Ertuğruloğlu, göreve geldiği günden alışılmışın dışına çıkarak çalışmalar yaptığını, bundan böylede de bunu sürdüreceğini, bazılarının ayağına basarak işlemler yaptığını, ancak hiçbir yaptığı işte gayrı yasallık olmadığını kaydetti.

Ertuğruloğlu, Ercan’da araştırılması gerekenlerin bugün değil bugüne kadar geçen sürecin olduğuna vurgu yaparak, bu konunun samimi ve iyi niyetli araştırılmasından zerre kadar gocunmadığını, böyle şeylere tenezzül edecek bir kişilik olmadığını kaydetti, olayların ortaya çıkması için elinden geleni yapacağını söyledi.

Ertuğruloğlu, bir sivil toplum örgütünün “siyasi fırsatçılık yaptığı” iddialarının “saçma sapan” olduğunu söyledi.

“Akıllarınca beni şaibelendirmeye çalışıyorlar. Ombudsman beni sorularına cevap vermemekle suçluyor ama kime hizmet ettiğini açıklamalı, bu duyumları kimden aldığını açıklamalı. Az önce komite çalışmalarında kimin şikayetçi olduğu raporlarda yer aldı ancak burada isim yok” diyen Ertuğruloğlu, Ombudsmanın edindiği bilgileri yargısal görevi olan kurumlar dışında kimseyle paylaşamayacağını yineledi.

Ertuğruloğlu, bu yüzden bu bilgileri basın ile paylaşan Ombudsmanın “artık bu ülkeye ne verebilir” diye sorgulanması gerektiğini ifade ederek, “Ombudsman siyasete atılmayı planlıyorsa ve bizimle hesaplaşma peşindeyse hesaplaşsın. Ama bulunduğu kurumun arkasına saklanmasın” dedi.

Ombudsmanın açıklamasının ardından Sayıştay Başkanı ile görüştüğünü ancak bu denetimin Sayıştayın görevi olmadığı yanıtını aldığını, İhaleye çıkılması konusunda Maliye Bakanı ile görüştüğünü ancak devletin kasasını ilgilendirmeyen bir olayla ilgili devletin ihaleye çıkamadığı yanıtını aldığını ifade eden Ertuğruloğlu, “Burada önemli olan denetlenecek şirketin kendisini denetleyecek şirketi seçmemesi” olduğunu kaydetti ve bu denetçi şirketin idare adına çalışacağına dikkat çekti.

“ŞEBEKE FAALİYETTE”

Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçiliğine yazılan yazıda rakam olmadığını da ifade eden Ertuğruloğlu, “Şebeke yılardır bu ülkeyi yiyip bitiriyor. Bir şebeke bugün faaldir çünkü çıkarlarına dokunuldu, yapıları tehdit ediliyor, yeni unsurlar girdi devreye, rahatsızlık duyuyorlar, 6 aydır bunu yaşıyorum, alışılmış dışında hareket ediyorum, yasal olduğu sürece devam edeceğim” diye konuştu.

DENKTAŞ: “ŞEBEKE KİM SÖYLENMELİ”

Denktaş da bunun üzerine yeniden söz alarak, Ombudsman Yasanın değiştirilip yetkilerinin artırılması gerektiğini ifade ederek, mevcut yasada bilgiyi ancak yargıya verebileceğini kaydetti.

Ombudsmanın denetim yapabilmesinin kurumlara ciddiyet getireceğini belirten Denktaş, Ercan ile ilgili raporda bakana yazı yazılmamasının eksiklik olduğuna, ilgili kişiye yazı yazılıp suçlanacaksa ondan sonra suçlanmasının gerekliliğine değindi.

Denktaş, Ertuğruloğlu’nun bir “şebekeden” bahsettiğini, ancak kim olduğu söylenmedikçe açıkta kalacağını belirtti. Bu konuda nerenin işaret edildiğini bilmek istediğini söyleyen Denktaş, bu konuda bakanın direk üzerine gidildiğini gördüğünü, bu yüzden kimi işaret ettiğini çok net isim bazında açıklaması gerektiğini vurguladı.

Ombudsmanın raporunun da komite tarafından araştırılması gerektiğine değinen Denktaş, denetleyecek kurumun şirket değil de bakanlık tarafından seçilmesi görüşüne katılmadığını söyledi. Çünkü ödemeyi şirketin yapacağını ifade eden Denktaş, olması gerekenin Maliye Bakanlığının şirketten gerekli parayı tahsil etmesi ve şirketi kendinin seçip ödemesi olduğuna, aksi halde o şirketin Ercan’ı yapan şirketin çalışanı olacağına dikkat çekti.

ERTUĞRULOĞLU: “HERKES KENDİNİ ÇOK İYİ BİLİYOR”

Tahsin Ertuğruloğlu da, kontrolörlük hizmetinin Türkiye ve Avrupa’da da uygulandığını ifade ederek, bu konunun araştırılmasını istedi, burada önemli olanın kontrolörlük hizmetinin idare adına yapılması olduğunu, bunun Ercan İhalesinde de açık açık yazdığını kaydetti.

Ertuğruloğlu, ihalede çıkarılan ek sözleşme ile bunun kaldırıldığının iddia edildiğini, ancak ek sözleşmede bunun kaldırılmadığını, oradaki değişikliğin devlet kurumu çalışanlarını kapsadığını ifade ederek, denetimi yapılacak şirketin denetleyen şirketi ödemesinin dünyada olan bir uygulama olduğunu vurguladı.

Ercan İhalesinin dünya uygulamalarının ülkede de uygulanmasının önünü açtığını ifade eden Tahsin Ertuğruloğlu, “şebeke” lafını söylerken de isim veremeyeceğini, bütün derdin kendisini o bakanlıktan götürme olduğunu, bu yüzden isim veremeyeceğini kaydetti, herkesin kendini iyi bildiğini söyledi.

CAS konusunda Denktaş’ın haklı olduğunu, personellerin orada çalıştığını ifade eden Ertuğruloğlu, bu konuda yaptığı çalışma ve yazışmaları anlattı, bu personelin durdurulmasını istediğini ancak durdurulmadığını, bu yüzden Başbakanlıktan denetim istediğini kaydetti.

Konuşmaların ardından Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu toplantısı tamamlandı.

Meclisin bir sonraki birleşimi 28 Ocak Perşembe günü saat 10.00’da yapılacak.
Editör: TE Bilisim