Demokrat Parti –Ulusal Güçler (DP-UG), rüşvet iddialarının bir tezgah olduğunu ve konunun yargıda olduğunu açıkladı.

DP-UG Genel Başkanı Serdar Denktaş’ın “temeli olmadan iftirada bulunma” nedeniyle Ejder Aslanbaba’ya dava açtığı ve davanın bugün Lefkoşa Kaza Mahkemesi’nde dosyalandığı bildirildi. Denktaş’ın ayrıca “kişi temel hak ve özgürlüklerini hedef alan yanlı yayınları” nedeniyle Kanal T ve Nazmi Pınar’a da dava açtığı kaydedildi.

Demokrat Parti-Ulusal Güçler Genel Merkezi’nden bugün yapılan açıklamada Bağımsız Milletvekili Ejder Aslanbaba’nın iddiaları değerlendirildi. Açıklamada, Aslanbaba’ya UBP Genel Başkanı İrsen Küçük ve UBP yöneticilerinin sahip çıktığı ve kürsüde konuşmaya ittiğinin gün gibi ortada olduğuna dikkat çekilen açıklamada, Küçük’ün söz konusu şahısla olay öncesinde irtibatta olduklarını itiraf edişinin televizyonlardan izlendiğine vurgu yapıldı.

DP-UG “Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı İrsen Küçük ve parti yönetimi, siyasette kirliliğin, ülke yönetiminde başarısızlığın ve Kıbrıs Türk halkının çıkarlarını koruyamamanın, onu layıkıyla temsil edememenin odağı oldu” dedi.

“CEBİNDE KAYIT CİHAZIYLA DOLAŞTI”

Açıklamada, “Aslanbaba’nın UBP yetkililerinin bilgi ve ilgisi dahilinde cebinde bir ses kayıt cihazı ile dolaşarak kayıt yapması olayın bir tezgah olduğunu, bir şeyler yakalayıp kullanma çabası ile hareket ettiği açıktır. Kahve içecek parası olmadığını söyleyerek dolaşan, elektrik borcu için para talep eden bir şahsın 7 bin 700 doları bağış yapmasınının nedenini halkımız anlamıştır, neyin ne olduğu ortaya çıkmıştır” denildi.

Konunun parti tarafından yargıya taşındığına işaret edilerek, şöyle devam edildi.:

“Oyun, CTP, DP-UG ve TDP arasında kurulan koalisyon hükümetinin güvenoyu almasını engelleme, karalama oyunu idi ama üç parti milletvekilleri İrsen Küçük’le UBP yöneticilerinin tavrını net bir şekilde görerek güvenoyu ile hükümete sahip çıkmıştır. UBP yetkililerinin bu hükümetin halk iradesini yansıtmadığını iddia etmeleri halka ve parlemento iradesine saygısızlık ve saldırıdır. UBP’nin 2010 yılında yapılan milletvekili ara seçimlerini kaybetmenin ardından parlamentoda 25 milletvekilinin kaldığı ve yaptığı transferlerle hükümette kaldığı herkesçe bilinirken böylesi suçlamalar yapılması kendini bilmezliktir”

Açıklamada, kimsenin UBP’ye bir oyun oynamasının söz konusu olmadığı, asıl oyunun Kıbrıs Türk halkına karşı İrsen Küçük ve UBP yöneticileri tarafından oynandığı iddia edildi.

UBP’nin kurultay süreciyle ilgili olarak “çirkinlik, yasa dışılık ve kişisel çıkar uğruna her yola başvurma” değerlendirilmesinde bulunulan açıklamada, “Ama çamur atmayı siyaset yapmaya tercih eden UBP yetkilileri kendi yarattıkları bataklıkta boğulmaya mahkumdur. Demokrat Parti -Ulusal Güçler yeni bir siyaset anlayışı ve yeni bir KKTC için yola çıkmıştır ve halkın çok büyük ilgisi ve desteği ile emin adımlarla hedeflerine doğru ilerlemektedir” denildi.

DENKTAŞ’IN AÇIKLAMALARI

Bu arada DP-UG Genel Başkanı Serdar Denktaş, katıldığı bir televizyon programında mecliste yaşanan olayları değerlendirdi.

Konu hakkında bugün son kez konuşacağını ve olayla ilgili bir araştırma ekibi kurduğunu belirten Denktaş, “DP Ulusal Güçler’in yükselişini engellemeye yönelik bir komplo kurulduğunun farkındayız ve olayın perde arkasında olanların ortaya çıkması için hukuki süreci başlattım” dedi.

Programda güvensizlik önergesi öncesinde gerçekleşen meclis toplantısında İrsen Küçük’ün yaptığı açıklamayı hatırlatan Denktaş, “İrsen Küçük konuşmasında hükümetin güvenoyu alamayacağını iddia etmişti. Görünen o ki planları buymuş” dedi.

Soruşturmayla ilgili, “Polisimiz Ejder Aslanbaba’nın yurt dışına çıkışını engellemeli. Engellemeli ki, bu olayın perde arkasında kimler olduğunu halkımız net olarak görebilsin” diyen Denktaş, sağlıklı bir soruşturma yapılabilmesi için ise kendi dokunulmazlığının kaldırılması yönünde meclis başkanlığıyla görüştüğünü belirtti. Denktaş, “Dokunulmazlığım olsa bile polisimize ifade vermeye ve bizden istedikleri bir şey varsa vermeye hazırım” dedi.

Denktaş, belediye başkanlığı teklif ettiği yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine “Milletvekilliği adaylığını veto ettiğim birine belediye başkanlığı adaylığını nasıl teklif edebilirim? Bu mümkün mü?” yanıtını verdi.

Serdar Denktaş şöyle devam etti:

“Söz konusu şahıs dışında DP-Ulusal Güçler, CTP-BG ve TDP milletvekili sayısı hükümetin güvenoyu alması için yeterliyken neden böyle bir girişimde bulunalım ki? Kaldı ki, 26 sayısına ulaşma ihtiyacı İrsen bey’e aittir. Diğer taraftan medyada yer alan haberlerde rüşvet iddialarıyla ilgili herhangi bir şey yok. Tüm konuşmalarda ‘Ben ne olacağım?’ diyor. Kayıt aldığı için aday olma dışında açık açık ne istediğini söylemiyor. Adaylıkla ilgili bende tabandan gelen tepkiler nedeniyle mümkün olmadığını söylüyorum. O basına konuşurum diyor, ben de git konuş diyorum. Elektrik kurumuna olan borcu için yardım talebinde bulunuyor, ben de kurumunda kabul etmesi koşulu ile taksitlendirme yapılabileceğini söylüyorum. Olan budur” dedi.

Denktaş, kendisini kumpasa düşürmek ve DP Ulusal Güçler’in yükselişini engellemek niyetiyle böyle bir oyun yapıldığını belirtti.
 
Editör: TE Bilisim