Demokrat Parti (DP), parti teşkilatında gerçekleştirdiği ‘Demokrasi Akademisi’ seminerinde bu hafta ‘Eğitimde yeniden yapılanma’ tartışıldı. DENKTAŞ: DP Genel Başkanı, Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş, "Ülkemizde eğitim alanında yaşanan sorunlar çok boyutludur. Bütün sorunları burada tekrar etmenin anlamı yoktur. Ancak içinde bulunulan durumdan ne öğretmenlerin, ne yöneticilerin ne velilerin memnun olduğunu söyleyemeyiz. Bunun doğal sonucu ise öğrencilerimizin uğradığı mağduriyettir. Eğitimde yeniden yapılanma kaçınılmazdır. Müfredattan tutun da sınav ağırlıklı sistemin dayattığı sorunlara, bütçe yetersizliğine kadar birçok sorun masaya yatırılmalıdır. Ancak bu uzun süreli yeniden yapılanma programına geçmeden önce eğitim alanında 3 ana temel unsur etrafında pilot uygulama başlatılması gerektiğini vurgulamıştık. Bu ilkeler ışığında Temmuz 2015’de ortaya koyduklarımızı hatırlatmak için bir kere daha vurgulamakta yarar var. Bunlar; a) Demokratikleşme b) Yerelleşme/yerinden yönetim c) Fırsat Eşitliğidir. Okulların yönetimi veliler, öğretmenler ve Yerel Yönetimlere devredilmelidir. Farklı sosyo-ekonomik, demografik özellikler gösteren ve tercihen farklı bölgelerde bulunan 3 veya 4 okulda Pilot Uygulamaya geçip, okul yönetimin ağırlıklı olarak velilerden oluşan, okul Müdürlüğü, öğretmen ve Yerel Yönetim temsilcisinin de yer alacağı Okul Yönetim Kuruluna devri yapılmalıdır. Seçilen okullarda gerçek öğretmen ihtiyacı ve diğer mali ihtiyaçlar temel alınarak oluşturulacak bütçeleri Okul Yönetim 2 Kurulları yönetmelidir. Okulların günlük ihtiyaçları ile ilgilenecek, sorunları saptayıp çözmeye çalışacak olan Okul Yönetim Kurulları olmalıdır. Hedefimiz Milli Eğitim Bakanlığını günlük okul işlerine karışan, müdahale eden ve sorunları çözmeye çalışan verimsiz bir kurum olmaktan çıkarıp eğitime yön veren temel politikaları belirleyen verimli bir kurum haline getirmektir. Falanca okuldaki “bozuk tuvaletin” tamiri Eğitim Bakanlığının uğraşı olmamalıdır. Okul Yönetim Kurulları okulların yönetiminde tam anlamıyla sorumlu hale getirilmeli, bütçeleri kontrol edilmeli ve ek kaynak yaratmalarına fırsat verilmelidir. Eğitim Bakanlığının bir görevi de her okulun performans değerlendirmesi olmalıdır" demiştik. “Temmuz 2015’te ortaya koymuş olduğumuz bu hedefe doğru Milli Eğitim ve kültür Bakanlığı ön adımları atmaya başlamış ve ilk uygulamayı Mesleki Teknik Öğretim Okullarında denemeye başlamıştır. Çalışma sisteminin tam olarak öngördüğümüz seviyeye gelmesi için pratikte ortaya çıkacak sorunları da görerek ve gerekli önlemleri alarak yolumuza devam edeceğiz. Unutmamamız gereken gerçek, ülkemizde yeni her uygulamaya karşı direnç koyan bir kesimin varlığıdır. Bu direnci geçmiş yıllarda Özel Radyo-TV’lere izin verirken, mobil Telefon uygulamasını yürürlüğe koyarken, Kuzey-Güney geçişlerini açarken, Kormacit topraklarını Kormacitli Maronitlere teslim ederken hep yaşadık. Gerilemedik yolumuza devam ettik. Bugün her fert bu ciddi değişimleri günlük hayatının bir parçası olarak benimsemiştir. Bu uygulamada öyle olacak” dedi. ARABACIOĞLU: Seminerin ikinci bölümünde eğitim alanındaki farklılıkları ve eşitsizliklerini gösteren sunumun ardından tartışmalara geçildi. Tartışma bölümünde DP Milletvekili ve eski Eğitim Bakanı Mustafa Arabacıoğlu, kendi deneyimlerini de aktararak, yapılan bilimsel çalışma için teşekkür etti BEROVA: Daha sonra kürsüye Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Özdemir Berova çıkarak, Okul Yönetim Kurullarının kurulmasıyla ilgili olarak gelinen aşamayı anlattı. Berova; “Okul yönetim kurullarının oluşabilmesi adına yasal düzenleme hazırlıkları son aşamaya gelmiştir. Ancak bu yıl, Mesleki Teknik Öğretim okullarında döner sermaye deneyimleri de olmasından dolayı, tüm kalemlerde okul yönetimlerine okul bütçesi ayrılmıştır. Genel ortaöğretim ve ilköğretim okullarımıza da 4 kalemde yine okul bütçesi ayrılmış olup bununla ilgili deneyim kazanmaları amaçlanmıştır. 3 Adım adım ilerlenerek önümüzdeki süreç içerisinde sistemin eksiksiz çalışabilmesi adına bu uygulamalardan deneyim kazandırılacaktır. Çıkabilecek olan sorunlar gözlenecek ve sürdürülebilir bir yapı kurulacaktır” dedi. Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Özdemir Berova, Temel eğitim geliştirme programının hayata geçirildiğini, bu yıl birinci aşaması tamamlanan projenin iki yıla kadar tamamlanacağını ve böylelikle ilk kez KKTC’de programa dayalı ve bu programın tüm kitaplarının KKTC Milli Eğitim Bakanlığı’nın yayınlarından oluşulacak müfretadın tüm zorunlu eğitim yaşındaki çocuklara verileceğini söyledi. 

Editör: TE Bilisim