KIBRIS POSTASI

Eğitim Bakanı Özyiğit, bu yıl okullara kayıt için yapılan başvurularda yüzde 20 artış yaşandığını, bu artışın ülkeye gelen nüfus oranındaki artışı gösterdiğini söylerken Başbakanın görevi devralır almaz DPÖ’ye yaptırdığı çalışma sonrası 2 Aralık’ta yapılabileceğini duyurduğu nüfus sayımı, İçişleri Bakanı’nın işaret ettiğine göre döviz krizine kurban gitti…

Kıbrıs Postası TV’de Ulaş Barış’ın hazırlayıp sunduğu Gündem programına İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars konuk oldu.

Kentsel Güvenlik Yönetim Yasa Tasarısı ile ilgili açıklama yapan Baybars, “Kentsel Güvenlik Yönetim sistemi kapalı bir devre içerisinde olacaktır. Ülke sınırları dışında takip edilebilecek bir sistem değil, Komuta merkezi Polis Genel Müdürlüğü’nün kontrolü altına olacaktır.

Burada önemli olan ne amaçla ve nasıl kullandığımız önemlidir ve aksi taktirde sıkıntılar yaşanabilir.

Girne ve Lefkoşa bölgesine 467 kamera  yerleştirilecek ve yerleştireceğimiz noktaları da tespit ettik.”ifadelerini kullandı.

Plaka tanınma sisteminde  birçok suçluyu ve kayıt dışıyı engelleyecek bir durum olacağını söyleyen Baybars, “Sistemin güvenli bir şekilde çalışması ve kişisel hayatı etkilememesi konusunda gereken her şeyi yaptığımızı düşünüyoruz.”dedi.

YURTTAŞLIK YASA TASARISI HAZIR

Ayşegül Baybars, “Geçmiş dönemdeki yurttaşlık yasası doğrultusunda işlemler yapmaya devam ediyoruz. Devlet planla örgütü de bu konuda  çalışmalar gerçekleştiriyor.

Yeni bir Yurttaşlık Yasa Tasarısı hazırladık. Halk arasında beyaz kimlik diye bilenen bir yasadır. Hükümet ortaklarının da görüşleri alınmadan bir şeyler söylemek doğru olmaz ama biz beyaz kimliğin daha iyi olacağını düşünüyoruz.”şeklinde konuştu.

“Bu ülkede yaşayan insanların kimlik alabilme nedenlerinde, ekonomik nedenlere dayalı taleplerin olduğunu görüyorum”diyen Baybars,  “Ülkenin kültürüne ve  değerlerine uyum sağlanıp herkesin hakkını alabileceği bir tasarı oluşturduk.

Ben kişisel olarakta yurttaşlığın haktan ziyade bir lütuf olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla bu çerçevede bir tasarları belirledik. Yasa tasarısını Ekim ayında meclise sunacağız.”ifadelerini kullandı.

175 vatandaşlıkların iptal edilmesi hakkında konuşan Baybars, “İncelediklerimiz arasında bu kadar sayıya ulaştık.

Önergeleri kayıp olan bulunmayan vatandaşlıklar var. Süre geçtiği için itirazlarda var. Ancak mahkemenin vereceği karar konusunda bağlayıcı olacak bir konudur.

Asayişi ve huzuru sağlayabilmek adına bizi de ilgilendiren kısımları da var ve bununla ilgili olarak ülkeye giriş çıkışlarda suçu önlemede çalışmalar yapıyoruz.”cümlelerini kullandı.

“E- NÜFUSU SİSTEME GEÇİRMEK BİZİM İÇİN ÖNEMLİ”

Özellikle e-devlete geçme aşamasında e-nüfusu da sisteme geçirmekte bizim için önemli. Nüfus sayımına gerek olmadan e-devletin kayıda girmesiyle birlikte sürekli kontrol ederek nüfusumuzu belirlemek daha kolay olacaktır.

14 noktada e-kimlik uygulamasını başlattığını ifade eden Baybars,  bu uygulamanın Türkiye ve yurt dışındaki bir çok yerde yapıldığını söyledi.

“CEZAEVİNDEKİ ASAYİŞİ SAĞLAMAK KOLAY OLMUYOR”

Cezaevi konusunda konuşan Ayşegül Baybars, “Cezaevi 1982 yılında 262 kişi kapasiteyle yapılmış bir cezaevidir ve bu kapasite zamanla artırıldı” dedi.

Baybars, “Hem koğuşlar içerisine ranza hem de mevcut binaya ek binalar artırıldı. Biz de geldiğimiz de bir koğuş sistemi oluşturduk.  Fiziken çok yeterli olmadığınız bir ortamda, cezaevindeki asayişi sağlamak kolay olmuyor, bu zamana kadar toplam 32 kişiyi istihdam ettik.  Çok daha teknik ekip gerektiren bir iş olduğu 35 kişiye de ihtiyaç var”şeklinde konuştu.

İnsan hakları savunucularının  gardiyanlara da eğitim vermelerinin gerekli olduğunu dile getiren Baybars, “Ben cezaevinde ki suçlulara insani olarak müdahale etmem gereken her noktada  yetkisi çerçevesinde müdahale edeceğim”dedi.

Toplam 20 kişinin nakil olduğunu dile getiren Baybars, “Bugün  mahkemenin 5 yıl olarak verdiği bir suçlunun cezası Türkiye’de denetimli serbest kalıyor.

Dengeyi sağlamak çok önemlidir. İşlenen suçun cezasız kalmaması gerekiyor. Uyuşturucu suçlarıyla ilgili denetimli serbestlik mecvuttur.  Açık ceza evi  belli suçlarda ve  toplumu etkilemeyen suçlarda gerçekleştirilebilecektir”cümlelerini kullandı.

“ŞARTLI TAHLİYENİN BİRAZ DAHA ŞEFFAF OLMASI GEREK”

Şartlı tahliye tüzüğü hakkında konuşan Baybars, şunları söyledi:

“Bu tüzüğü nasıl değiştirebiliriz diye çalışmalar yaptık. Biraz daha şeffaf olmasını sağlamak gerekiyor. Keyfilikten çıkarmak gerekiyor. Şartlı tahliye konusunda haklı veya haksız eleştirilerde oluyor. Şartlı tahliye verecek olan kişilerde neye göre verileceğini  bilmiyorlar. Biz kriterleri değiştiriyoruz. Dünyada uygulanan örneklerine çeviriyoruz. Kişi tahliye edildikten sonra kamu hizmeti yapabilir. Şu anda iyi halli mahkumların temizlik ve bahçe işleri yapıyorlar.”

Derinya ve Aplıç kapılarının zamanında açılması sorununun halen devam  ettiğini ve bunun gibi bir çok ihalenin de dövizin artmasından dolayı sorunların çıktığını dile getiren Baybars, “Ayırdığımız bir bütçe kısıtlı  olduğundan kaynak aktarımı olmadığı için bir sonraki yıla kalıyor. Bu sorunlar maalesef ekonomik krizin yaşattığı sıkıntıların içerisinde yer alıyor.  Kapıların açılması konusu biraz daha sarkacak gibi görünüyor”dedi.

“HÜKÜMETE UYGUN DAVRANAN BİR PARTİYİZ”

Hükümetin son durumu hakkında konuşan Baybars, şunları söyledi:

“4’lü koalisyon kuruldu. Bu zamana kadar denenmiş bir koalisyon türü değildi. Uyumlu bir şekilde hareket ediyoruz.

Asgari müşteriklerde buluştuğumuz konuda uyum içerisindedir. Zaman zaman bakış açıları ve  fikir ayrılıkları oluyor ama herhangi bir pürüz yok. Hükümetin birbiriyle konuşmalarında, fikir alışverişlerini anlatma gibi bir sıkıntıları yok. Herkes birbirine karşı saygılı davranıyor. Şu anda bir sıkıntımız yok.

Halkın Partisi içerisinde yaşanan durumlarda ise belli bir gruplaşma olduğu söylenemez. Bu bir siyasi partidir. Özellikle hükümette olan bir siyasi parti olarak, biz her zaman dürüst olduk.  Amacımız, hiçbir zaman parti devleti yaratmak değildi. Hükümete uygun davranan bir partiyiz.”

Editör: TE Bilisim