Cumhuriyet Meclisi Genel Kurul’unda, 94 milyon 528 bin 300 TL olarak öngörülen Başbakanlık’ın bütçesinin görüşülmesine devam ediliyor.

SOYER

CTP Milletvekili Ferdi Sabit Soyer, Kıbrıs konusunda açıklamalarda bulunduğu konuşmasında, toplumsal aklın ve yapının gözden geçirilmesi gerektiğini kaydederek, “Ortak akıl üretebildiğimiz sürece toplumsal felaketlerden çıkabiliriz” dedi.

Hem Kıbrıs konusunda, hem de içte ciddi bir aşamada olunduğunu kaydeden Soyer, iletişim imkanlarının en güçlü olduğu zamanda toplumda iletişimsizlik yaşandığını belirtti.

Soyer, “Herkes kendi mahallesinden diğer mahalleye taş atmaktan uzaklaşmalı. Birbirimizi dinlemez, diyalog kurmaz, eleştirildiğimiz noktaları dinlemezsek hiçbir yere varamayız. Siyasi parti, sivil toplum ve medya, 9 Ocak’taki zirve öncesinde birbirine döndürülmeli” dedi.

Ferdi Sabit Soyer, geri çekilmeyen saat konusuna da değinerek, Başbakan Hüseyin Özgürgün’e, “Saat konusundaki eleştiri dinleyin, ele alın. Ne papazcı olacağız, ne imamcı. Sizi bu konuda diyalog kurmaya çağırıyorum. Bu kaosu bitirin” çağrısında bulundu. Soyer, meseleye olgunlukla yaklaşılmasını istedi.

Türkiye ile Kıbrıs’ın günlük ve idari yaşamlarında farklılar olduğunu, bunların sıkıntı değil, cazibe yarattığını belirten Soyer, “Türkiye’ye ilk tahsile gittiğimde aynı gece tutuklandım, pasaportumun arasında 5 Kıbrıs Lirası vardı. Türk lirasına muhalefet ederim diye. O dönem Türkiye’de döviz taşımak yasaktı” dedi.

Bütçe konusunda da değerlendirmelerde bulunan ve bütçenin 2017 fonksiyonunu kaybettiğini dile getiren Soyer, veriler üzerinden analiz yapılmadığını, çıkış yolu aranmadığını, ortak payda bulunmadığını söyledi.

Herkesin küçük gruplar halinde hareket ettiğini, körlerle sağırların birbirini ağırladığı bir yapı oluştuğunu dile getiren Soyer, “Başbakanlık, ekonomik ve sosyal konseyleri diyalog içinde sokabilecek üslup geliştirilmeli. Aksi halde bu dalga bizi çıkmaza sokacak. İnsanlar şişte kebap değil, gabira olacak. Çakizdez olacak. Ekonomi da gabira olacak. Toplumsal akla ihtiyaç var” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’deki ekonomik tedbirlere de değinerek, sözleşmelerin TL ile yapılması, ihaleye TL ile çıkılması söylemlerini hatırlatan Soyer, “Biz burada bunları tartışıyormuyuz? Bunları hangi akılla tartışacağı? Birinin diğerini papazcı, öbürünün de imamcı olarak suçladığı ortamda neyi nasıl tartışacağız? Daha kucaklayıcı bir dil şart” dedi.

Başbakanlığın yıkıldıktan sonra yeniden yapılan kapısına işaret eden Soyer, “Kim Başbakanlığın kapısı konusunda bu akılı verdiyse yanlış yaptı. Bu lamarina kapı tedbir değil, bu kendini toplumdan koparmadır“ ifadesine yer verdi.

Soyer, Başbakanlık bütçesine oylarının red olacağını belirtti.
Editör: TE Bilisim