Ancak görüyoruz ki bu suskunluğumuz "birileri"sözde sendika tarafından yanlış anlaşılmış.
Aslında buna şaşmamak gerek. Çünkü o "birileri"sözde sendika bugüne kadar herşeyi yanlış anladılar.
Çalışanı kurum müdürü ile baskı altına alarak yetkili sendika olacaklarını sandılar, tokat gibi yanıtı sandıkta aldılar. Yine anlamadılar.
Bugün de çıkmış hak arayışını, eylemi, direnişi bir felaket gibi göstermeye, çalışanı korkutmaya, sindirmeye çalışıyorlar.
"Aman ha hakkınızı aramayın yoksa mahvolursunuz" diyen bir zihniyet kendisine ne hakla hala sendika diyebiliyor buna şaşıyoruz.
Bütçe yetersiz diyorlar. Onlara tavsiyemiz koltuğunu korumak için canla ve başla çalıştıkları kişinin son açıklamalarına bakmalarıdır.
2014 bütçesine ilişkin çalışmaların halen devam ettiğini açıklanırken, "naylon sendika" bundan nasıl habersiz olur?
Olayı belirli kişilere bağlamaya çalışırken esas kendilerinin kime hizmet ettiklerini ve bu "değerli" hizmetleri karşılığında ne gibi çıkarlar elde ettiklerini de bir zahmet açıklasınlar, utanmasınlar.
Ama önce tüm BRT çalışanlarından özür dilesinler. Çalışanın hak arayışını kendi kişisel çıkarları uğruna maskaralık olarak nitelemek kelimenin tam anlamıyla ayıptır.
Yüzlerce çalışanın neden kendilerine değil de Bay-Sen'e aidat ödediğini ise biz açıklayalım.
Çünkü BRT çalışanı size güvenmiyor, çünkü BRT çalışanı size inanmıyor, çünkü BRT çalışanı sizin kim olduğunuzu çok iyi biliyor, çünkü BRT çalışanı sizlerin kapalı kapılar ardında yaptığınız toplantılarda dediğiniz gibi "aptal" değil.
Sendikacılığın ne olduğunu değil ama ne olmadığını sizden çok iyi bir şekilde öğrenmekteyiz.
Üç kişi ile kurum yönetmeye çalışan, kuruma yıllarını vermiş isimleri dışlayan zihniyete  
Editör: TE Bilisim