ELAM bayrak yaktı.
İğrenç bir yaklaşım.
Faşizanlığın ötesi.
Bir Türk bunu yapmaz.
Bir Türk bunu düşünmez bile.
Bu sebeple kınanmalı idi.
Nitekim kınandı da.
Ancak normal olmayan şeyler de oldu.
Mesela bayrak üzerinden siyaset.
Bayrak üzerinden siyasi nema.
Bayrak üzerinden oy fırsatçılığı.
Bunları kim yapıyor?
*****
Tatar yapıyor en başta.
Kınandı mı bayrak olayı?
Kınandı.
Haa milliyetçiliğini mi gösterecek?
Buyursun HP oranlarını izah etsin.
Buyursun halkın refahı için iş yapsın.
Buyursun halkı zenginleştirsin.
Milliyetçilik budur.
Milliyetçilik halkı esen yapmaktır.
Milliyetcilik toprağı vatan yapmaktır.
Milliyetçilik profil resmini bayrak yapmak değil.
Milliyetçilik biklalı sandüviç de değildir.
Milliyetçilik millet için emek vermektir.
*****
Diğer isim daha da absürd.
Bahsettiğim Dışişleri Bakanı.
Aldı sazı eline susmuyor.
Esti, gürledi, şimşek çaktı.
Ama yağamadı o başka mesele.
Efendim ELAM’cıların ismi belirlenmiş.
Ama nasıl?
"Bakanlığının girişimleri" ile efendim..
Eeee?
Göreviniz bu değil miydi zaten?
Görevinizin esası bu.
New York koridorlarında adam durdurup foto çekmek değil görev.
Ama işte durum farklı.
Kendince oy devşirecek.
Cumhurbaşkanlığı için yol katedecek.
*****
Bu siyasilerin anlamadığı şu:
Kıbrıslı gerçekten de salak değil.
Kıbrıslı ahmak da değil.
Bayrak edebiyatı ile bişey elde edilmez.
Ne icraatsızlık örtülür.
Ne de kaybedilen sempati kazanılır.
Bu yüzden yemeyin canınızı.
Entrika ile uğraşacağınıza iş yapinız.
Size oy verenleri mutlu ediniz.
Yarattığınız hayal kırıklığını mamur ediniz.
Böyle boş işlerle uğraşmayınız.
Hem öyle bayrak üzerinden siyaset zamanı da geçti.
Ayrıca bizim bayrak sevgimiz masum ve içten gelen bir sevgi.
Kimsenin ağzına sakız olamayacak kadar da hassas bir sevgi.
Yoksa siz bunu farkında değil miydiniz?